"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Mütareke döneminde yaşananlar

M. Latif SALİHOĞLU
17 Ekim 2024, Perşembe
Günün Tarihi: 17 EKİM 1920

İstanbul’u işgal eden koalisyon kuvvetlerinin etkisinden çıkamayan Sadrâzam Damat Ferid Paşa, Saray’a beşinci ve son istifasını sundu: 17 Ekim 1920

Literatürde, o günler için “Mütareke Dönemi” tâbiri kullanılır.

Bu dönem, Osmanlı tarihin en sıkıntılı, en buhranlı günleridir. Bilhassa çok kısa fasılalarla ardı ardına kurulan hükûmetler, kabineler itibariyle. Bir başka ifade ile, işgalcilere sadrâzam dayanmıyor, hükûmet dayanmıyor. Öyle ki, işgalcilerle arayı iyi tutmaya çalışan Sadrâzam Ferit Paşa bile uzun ömürlü kabine kuramıyor. Kurduğu hükümetlerin ömrü ancak birkaç ay sürebiliyor.

Ateşkes Antlaşması anlamındaki “Mütareke Muahedesi” 30 Ekim 1918’de Mondros’ta imzalandı. O antlaşmanın şartları son derece ağır idi. Asker terhis ediliyor, ağır silâhlar toplanıyor, ordu adeta lağvediliyordu. Anadolu’da teşkil olunan milis kuvvetleri ve ardından düzenli ordu ile başlatılan Millî Mücadele Hareketi olmasaydı, Türkiye topraklarının hemen tamamı ecnebilerin işgali altına girecek, elde kalan kısım da manda, yahut sömürge statüsüne alınacaktı.

Yani, Mondros’tan sonra İstanbul’da kurulan hükûmetler o derece aciz, çaresiz ve kuvvetsiz bir durumdaydı.

Özellikle Damat Ferid Paşa hükûmetleri süresi içinde, başta İstanbul’un, ardından ülkemizin ve milletimizin başına gelmeyen kalmadı. Meselâ, bu milletin bir tür idam fermânı olan Sevr Anltlaşması onun hükûmeti döneminde yapıldı.

Özetle: Geniş Osmanlı mülkünü payimal ettikten sonra, Anadolu topraklarını da istilâcı İtilâf Devletleri arasında taksim eden Sevr Antlaşmasının neticesi olarak, Kars’tan İzmir’e, Maraş’tan Bursa’ya, İzmit’ten Adana’ya kadar Anadolu’nun hemen bütün bölgelerinde işgal ve istilâ hareketleri başladı.

Bu istilâcılara karşı önce milis birlikleri, ardından Millî Kuvvetler kanı ve canı  paha-                                                                                         

sına mücadele ederek onları Anadolu’dan söküp atmayı başardı.

O buhranlı günlerin en günahkâr Sadrâzamı olan Damat Ferit Paşa, 

1908’de Ayan Meclisi’ne seçilmiş sıradan bir üye idi. Avrupa ülkelerinde çokça kaldığı için, işgalcilerle iyi anlaşıyordu. Bu sebeple, Sadrazamlık makamına ilk kez 4 Mart 1919’da getirildi. Son istifa tarihi ise 17 Ekim 1920. Tabiî, arada başka hükümetler de kurulup dağıldı: Arada, toplam 7 ay süren Ali Rıza Paşa ile Salih Hulûsî Paşa’nın sadrazamlığı var. Ayrıca, Tevfik Paşa’dan sadrazamlığı devralan Ferid Paşa, bu makamı son olarak yine Tevfik Paşa’ya devretti. Tevfik Paşa da Osmanlı Devletinin son sadrazamı oldu.

Arada kurulan hükûmet sürelerini çıkardığımızda, Ferid Paşa için geriye yekûnu 1 yıl, 1 ay, 1 hafta, 1 gün kalıyor. Bu garip rakamlarda Sadrazamlık yapan Paşa, bu zaman zarfında tam 5 kez istifa edip yeniden hükûmet kurmaya mecbur bırakıldı. 

İstanbul’un işgali Ekim 1922’ye kadar devam etti. İstanbul İslâmbol olalı, böyle ezâ, cefâ, zulüm görmedi.

Öyle ki, İstanbul’daki baskı, zulüm ve tahakküm, Anadolu’daki Yunan istilâsından çok daha ağır idi. O zamanki süper güçler olan İngiliz, Fransız, İtalyan donanmaları Marmara ve Boğazları tutmuş iken, karaya çıkarılan askerî birlikler de ateş gücü itibariyle Yunan kuvvetlerinden çok daha ileri seviyede idi. Onun için, İstanbul’daki işgalcilere karşı yapılan mücadele, Anadolu’daki mücadeleden çok daha zor ve çetin şartlar altında cereyan ediyordu.

Bu açıdan bakıldığında, İstanbul’da taban tutarak (Muhibban Cemiyeti, Teâli Cemiyeti, vb.) işgali kalıcı hâle getirmeye çalışan İngilizlere karşı bütün kuvvetiyle mücadele eden Üstad Bediüzzaman’ın hizmetini takdir etmemek elde değil. Nitekim, bunu gören Ankara hükûmeti, kendisini dâvet ederek Büyük Millet Meclis’inde onu “Hoşâmedî” merasimi ile karşıladı.

Okunma Sayısı: 628
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Mustafa Said Kara

    17.10.2024 11:54:48

    Hocam Misak-ı Milli sınırlarından verilen tavizin açıklaması var mı?

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı