İkinci Dünya Harbinden sonra (1945), uluslararası arenada bloklaşmalar başladı. Dünya iki kutuplu bir vaziyete girdi.
Bir tarafta hür, serbest, demokratik dünya ülkeleri; diğer tarafta sosyalist-komünist ağırlıklı demir perde ülkeleri.
Hür dünya blokun başını ABD çekerken, diğer blokun başını Sovyet Rusya çekiyordu.
Bu iki blok, uzun süredir zaten sancılı bir bölge olan Kuzey ve Güney Kore’de tırmanan gerginlik sebebiyle, 1950 senesi ortalarında karşı karşıya geldi. Bu hadisenin ismi “Kore Savaşı” olarak kayıtlara geçti.
*
Türkiye’nin de müdahil olduğu Kore Savaşı, 25 Haziran (1950) günü başladı. Birleşmiş Milletlerin çağrısı üzerine, bu savaşa Türkiye de katıldı. İşin garip tarafı, savaşın patlak verdiği bu tarihte, 27 yıllık CHP diktasının yıkılıp hür ve demokrat olan DP iktidarın göreve henüz yeni başlamış olmasıydı.
![](/Sites/YeniAsya/Upload/images/Content/2024/06/24/ea111.png)
Evet, DP’nin Meclis’ten güvenoyu almasının üzerinden sadece bir aylık süre geçmişti ki, yeni hükümet kendini sıcak ve kanlı bir savaşın eşiğinde buldu. Kore’de, başta da ifade ettiğimiz gibi, iki zıt kutba ayrılan hür dünya bloku ile komünist blok karşı karşıya geldi.
*
İkinci Dünya Savaşı sonrasında, adeta ortadan ikiye ayrılan Kore’nin kuzeyinde Rusya, güneyinde ise Amerika hakimiyet tesis etmeye çalıştı. Kuzey Kore’de Rusya tipi komünist bir yönetim kuruldu. 25 Haziran günü aralarındaki 38. paraleli ihlâl ederek geçen komünist kuvvetler, Güney Kore toprağını işgale başladı. Rusya ile Çin, komünistlere yardım ederek işgali bilfiil desteklediğini ilân etti.
Bunun üzerine âcilen toplanan Birleşmiş Milletler Teşkilâtı, üye devletlerin iştiraki ile güçlü bir ordu teşkil edilerek, bunun Kore’ye gönderilmesini kararlaştırdı.
Amerika başta olmak üzere 15 ülke askerî kuvvet, 5 ülke de para ve sağlık malzemesiyle yardımda bulundu.
Komünist istilâya karşı askerî kuvvet gönderen ülkeler şunlar: ABD, İngiltere, Türkiye, Y. Zelanda, Belçika, Filipinler, Kanada, Yunanistan, Lüksemburg, Habeşistan, Avustralya, Fransa, G. Afrika Birliği, Hollanda ve Kolombiya.
*
Türkiye, bu savaşa 17 Ekim 1950 tarihinde General Tahsin Yazıcı komutasında 5090 kişilik bir tugayla iştirak etti. Katıldığı çatışmalarda büyük başarılar elde eden Türk tugayı, dünya milletlerinin takdirini topladı.
Yaklaşık 3 yıl devam eden savaşta 900 askerimiz hayatını kaybederken, 2000 kadarı da yaralandı. Savaş süresi boyunca münavebeli olarak Kore’ye gidip gelen askerimizin yekûnu takriben 50.000 kişiyi buldu.
Esaretten vatana dönüş
Bediüzzaman Said Nursî’in Rusya’daki esaretten dönüş haberi 25 Haziran 1918 tarihli günün gazetelerinde yayınlandı.
Fahrî Milis Alay Kumandanı Bediüzzaman Hazretleri’nin Rusya esâretinden İstanbul’a dönüşünü haber veren TANİN gazetesinin 25 Haziran 1918 (16 Ramazan 1334) tarihli nüshasında şu ifadeler yer aldı:
Muvâsalat (Kavuşma)
“Kürdistan ulemasından olup, talebeleriyle beraber Kafkas cephesinde muharebeye iştirak eylemiş ve Ruslara esir düşmüş olan Bediüzzaman Said Kürdî Efendi, âhiren şehrimize muvâsalat eylemiştir.”
Bu gazete haberinden de anlaşılıyor ki, Şubat-Mart 1916’da Bitlis müdafaası esnasında ağır yaralı halde Rusların eline esir düşen Üstad Bediüzzaman, uzun bir seyr u sefer ile 1918 yılı Haziran ayının son haftasında İstanbul’a vâsıl olmuş.
Buna göre, Bediüzzaman Hazretlerinin esaret hayatı yekun olarak iki buçuk yıl kadar sürdüğü anlaşılıyor.