"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İslâmköy’ün kahramanı: Hafız Ali

M. Latif SALİHOĞLU
17 Mart 2021, Çarşamba
GÜNÜN TARİHİ: 17 MART 1944

Risâle-i Nur dâvâsının aziz şehitlerinden biri olan Hafız Ali, 17 Mart 1944'te mevkuf bulunduğu Denizli Hapishanesi’nde vefât etti.

1898 İslâmköy'lü (Isparta) doğumlu olan Hafız Ali, vefat ettiğinde henüz elli yaşına bile bâliğ olmuş değildi.

Esasında, o Üstadına kendini fedâ ile onun yerine vefat eden bir "ilim şehidi"dir.

Aynı zamanda bir şehid-i mazlûmdur. Çünkü, diğer "Isparta kahramanları" ile birlikte tutuklanmış ve zulmen Denizli zindanına sevk edilmişti. (Bir ismi de "Denizli Mezbahanesi" olan bu kanlı zindan, Nur Şâkirdleri sayesinde bir "Medrese-i Yusufiye"ye dönüştü.)

*

1944 yılı Mart ayı başlarında, tifüs aşısı bahanesiyle Denizli’de hücre hapsinde tutulan Üstad Bediüzzaman'a acımasızca zehir şırınga ettiler.

Bu öldürücü zehrin tesiriyle komaya giren Üstad, hücrede, yani tecrit odasında ölümle pençeleşirken, Hafız Ali, cemaatle kılınan namazın ardından yapmış olduğu duâda, Cenâb-ı Hak'tan kendi canının Üstadına fedâ edilmesi niyazında bulunur. Duâya iştirak eden kardeşlerinden de “Amin” demelerini istirham eder.

Bu halis, içten, samimî duâ kabul edilmiş olmalı ki, o andan itibaren Üstad Bediüzzaman kendine gelmeye başlarken, Hafız Ali ise ateşlenmeye ve gitgide ağırlaşmaya başlar.

13. Şuâ'daki mektuplarda "Hafız Ali'yi unutamıyorum. Onun acısı beni çok sarsıyor" ifadesini kullanan Hz. Üstad, onun için ayrıca "Benim yerime hasta oldu ve benim yerime vefat etti" diyor.

Yine aynı bölümdeki mektuplarda şu mânidar ifadelere rastlamaktayız: "Ben, merhum Hâfız Ali'yi aynen hayattaki gibi Risâle–i Nur'la meşgul olarak en yüksek bir ilimde çalışan bir talebe-i ulûm vaziyetinde ve tam şehidler mertebesinde ve tarz-ı hayatlarında biliyorum." (Şuâlar, s. 291)

*

Denizli hapsinde iki Cuma arasında telif edilen imân ve hassaten Tevhid'e dair Meyve Risâlesi, merhûm Hafız Ali'nin de kabrini pür-nur eden bir ders-i kudsî olmuştur.

Ahmed Feyzi ile uzun bir sohbette bulunan Hulusî Yahyagil, hatıratının bir yerinde şunları naklediyor: "Meyve Risâlesi bir şaheserdir. Merhum Hafız Ali’nin Münkereyne (Münker-Nekir'e) cevabı Meyve Risâlesi ile olmuştur."

Üstad Bediüzzaman'dan dinlediğini aktaran Hulusi Yahyagil, bir sohbette ayrıca şunları naklediyor: "Hafız Ali, şehîden vefat ettiği için, haliyle kendini ölmüş bilmiyor. Kendisine 'Men Rabbûke?' diye soran Suâl Meleklerini de, Rabbimizi tanımak için medreseye gelmiş iki mûnis genç sûretinde görüyor. Onlara Risâleden bahisler okuyor ve 'Ben Rabbimi böyle biliyorum' diyerek, bir nevî ders mütâlâasında bulunuyor."

*

Merhum Hafız Ali ile ilgili olarak, muhtelif risalelerde geçen bazı ifadeleri iktibas ederek nokta koyalım. Şöyle ki:

“Üstadım, birşey daha var ki, emr-i Üstadânelerine intizardayım. O da şudur: Cenab-ı Hak ihsan ederse, dairenizin şakirdini Hâfız Yaşar, bu kışta bahara sebep olup, mütenevvi çiçekleri açmasına Nisan yağmuru misilli, vücudunuz o çiçekler arasında, bir gül-ü Muhammedî (asm) yetiştirmekte inşaallah vesile olacağınıza şüphe yoktur. (Hafız Ali, Barla Lâhikası: 88)

*

“Hafız Ali’nin mektubunda yazdığı Ümmühan ve Şahide değerinde, burada Risâle-i Nur’a bütün kuvvetiyle çalışan çok hemşirelerimiz var. Meselâ, Asiye, Saniye, Ulviye... gibi Risâle-i Nur’un şakirtleri, oradaki hemşirelerine ve kardeşlerine selâm ve duâ ediyorlar” (Bediüzzaman; Kastamonu Lâhikası: 115)

*

“Ben İslâmköyünü Nurs Köyü gibi biliyorum; o hocalara da akrabam nazarıyla bakıyorum. Evet, onların insafı ve Risâle-i Nur’a karşı dostluklarıyla, Nur fabrikası o köyde dağdağasız teessüs etti tahmin ediyorum. (Said Nursî; Kastamonu Lâhikası: 155)

Okunma Sayısı: 8915
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Cemal

    26.8.2024 16:26:59

    Hafız Ali (r.a), bu yolun en önde giden şehididir. İmân hakikatleri hep zindanlarda neşet etmiştir. Bu gün de aynı yolu yürüyenlere ne mutlu.

  • İsmail ÖNGEL

    16.3.2024 00:47:24

    … Marangoz Ahmed üzgün, “Hem de büyük bir fedakârlık göstererek, Üstadımıza kendini bedel veren bir şehid. Her neyse önce mahkeme safahatını Mustafa Gül kardeşimiz anlatsın” diye cevapladı.

  • Ali

    17.3.2021 11:45:41

    " - Nur ve Gül fabrikası sahibi Hafız Ali' nin mektupları;  çok ince ve çok yüksek hissiyatını ve kerametkarane ihlasının derecelerini gösterdiğinden; pek uzun bir mukabele ister" diye yazmıştır. Önceki mektuplardan anlıyoruz ki; rahmetli Hüsrev Abi; 2.dünya savaşında yedek olarak askere alınıyor. Askerlikle beraber; 4/ 5 sene hizmetten geri kalıyor. İşte bu sürede üstad; Nur fabrikası sahipliğiyle beraber, Gül fabrika sahipliğini de; Hafız Ali' ye emanet ediyor. Yani Hafız Ali; Hüsrev abinin görevini de omuzlayıp hakkıyla yapıyor.

  • Ali

    17.3.2021 11:44:21

    Kastamonu nur talebeleri adına; M.Feyzi Pamukçu, Hafız Ali' nin şahsında Isparta kahramanlarına şöyle seslenir:   " biz bu memleket talebeleri,  Isparta kahramanlarının küçük kardeşleri belki talebeleriyiz. Her birisi bizim için birer üstaddır, onların ellerinden öper, arzı hürmet ederiz. Cenabı Hak onlardan ebeden razı olsun amin" demektedir. Kardeşliğin bu dünyadaki zirvesi bu sözler olsa gerek,  biz de bin maaşallah barekallah diyoruz.

  • Ali

    17.3.2021 11:43:03

    Yine Kastamonu' dan Hafız Ali' nin mektubunda yer alan; kendi aralarındaki tenkit ve fikrinde ısrardan doğan problemlere üstad şöyle çözüm sunmaktadır: " Sakın sakın, dikkat ediniz! Meşreb ihtilafınızdan, zayıf damarlarınızdan / zayıf tarafınızdan ve geçim zaruretinizden ehli dalalet istifade edip, birbirinizi tenkit ettirmeye meydan/ fırsat verdirmeyiniz. Meşvereti şeriyye ile reylerinizi/ görüşlerinizi,  teşettüten/ bölünmekten muhafaza ediniz. İhlas Risalesi düsturlarını her zaman gözönünde bulundurunuz" demektedir. Ayrıca Isparta' da nurculara çok önemli bir taarruz olduğunda ve üstadın; " dikkat ediniz dört cihetle taarrruz var, demir gibi sebat ediniz bir halt edemezler" diye yazmasından sonra;

  • Neslinur

    17.3.2021 11:05:36

    Çok muhterem çok aziz latif ağabey hafız ali ağabey in halis samimi fedakarlığı karşısında yüz gözüm olsa ağlayacaktım. Bu nasıl bir kahramanlık örneğidir yarabbbim!!!!

  • Pınar

    17.3.2021 05:44:32

    Yüce Mevla bizleri ihlas kahramanı merhum Hafız Ali ağabeyin şefaatine nail eylesin ve ihlas-ı tâmme sahibi kullar zümresine dahil etsin. Güzel yazılarınız için teşekkürler...

  • Mehmet Türeli

    17.3.2021 01:20:18

    Hafiz Ali abi ve ahirete diyarına vasıl olan bütün nur taleberine Allah rahmet eylesin mekanları cennet olsun inşallah

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı