"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Deccal tahrip, Mehdî tamir eder

M. Latif SALİHOĞLU
24 Şubat 2025, Pazartesi
İnanmayanlar, bahsimizden hariçtir. Şu hakikate inanan kimseler bilirler ki, ahirzamanda gelecek mühim şahsiyetlerden biri Deccal, diğeri ise Mehdî’dir.

Deccal tahrip edici, Mehdî ise tamir edicidir.

Bilerek, yahut bilmeyerek de olsa, ulvî-kudsî bir hizmetin zararına, yani tahrip edilmesine çalışanlar, hiç şüphe yok, onların bu yaptığı Deccaliyetin nâm-ı hesabına geçiyor. Ki, Allah muhafaza, böylesi bir günah ve hata, kişinin âhiretini yakar, ebedî hayatını zir û zeber eder.

Öte yandan, Süfyanî Deccal’in tahribatını “iman hizmeti” hesabına tamire çalışanlar ise, onlar da bilsin-bilmesin, tanısın tanımasın, onların bu yaptığı Mehdiyet hareketine bir destek ve kuvvet vermek hesabına geçer. Ki, böyle bir hizmet, şu dehşetli ahirzamanda kişinin hanesine büyük sevap kazandırmaya bir vesile olur.

ÖNCE TAHRİBATÇILAR, SONRA TAMİR EDİCİLER GELİYOR

Bu meselelere dair telif edilmiş olan Beşinci Şua isimli eser, Risale-i Nur Külliyatı’nda yer alan pek mühim bir risaledir.

O risale, rivayetlerde geleceği haber verilen ahirzamanın mühim şahsiyetlerini bildiriyor. Vasıflarını tarif ediyor. Faaliyetlerini sarahât derecesinde nazara veriyor.

Ayrıca, ahirzamanın hadiseleri ile mühim şahsiyetleri hakkındaki rivayetlerin “müteşabih hadisler” olduğunu şüpheye yer bırakmayacak derecede ders veriyor.

Çok mühim ve çok dikkat edilmesi gereken bir nokta da şudur ki: Beşinci Şua Risalesi, daha çok tahribatçı ehl-i bid’âyı, onların reis ve komite başlarını tarif ediyor. Ayrıca, bu risale, sıralamada Beşinci Şua olmasına rağmen, ehemmiyet ve mahremiyetine binâen Şualar’daki tanzime göre 4’ten sonra değil, 14. Şua’dan sonra geliyor.

Aynı derece ehemmiyetli ve dikkat çekici bir diğer nokta ise, tahrip edicilerden çok tamir edicileri, yani Mehdiyet hareketi içinde onları bildiren Birinci Şua, 1. sırada değil, 5. Şua’dan sonra da değil, tâ 15. Şua’dan sonrasına derc edilmiş durumda.

Demek ki, Şualar isimli risaleyi bu tertibe göre okumak lâzım geliyor ki, ihtiva ettiği meseleler daha iyi anlaşılabilsin.

*

Ahirzamanın dehşetli şahsiyetleri olan Deccalleri tanımayan kimsenin imanı risk altındadır. Bilmeyerek de olsa onlara taraftar olabilir, yahut onların muhabbetini kalbinde taşıyabilir. O hâlde, onların mahiyetini tanımak için akla kapı açmakta fayda var. 

Meselâ, şöyle ki: İslâm tarihinin en tahripkâr şerir şahsiyeti olarak haber verilen Süfyanî Deccal’in öne çıkan bazı özellikleri var. Bu özelliklerin başında şunlar geliyor: A’zamî ifsad, a’zamî israf, tahripkârlık, komitacılık, yalancılık, nifâkla iş başına gelmek, aldatmakla iş görmek gibi.

O fitnekâr cereyanın karşısında duracak olan Hz. Mehdî’nin vasıfları arasında ise şu hususların listelendiğini görüyoruz: A’zamî ihlâs, a’zamî iktisat, tamirat, tenevvürat, sadâkat, uhuvvet, muhabbet, muavenet, muaşeret...

*

İçinde bulunduğumuz şu dehşetli ahirzamanın cilvelerinden olsa gerek, aynı mukaddes dinin mensuplarından olan kimselerin, birbirine zıt durumdaki hem Mehdiyet, hem Süfyaniyet cereyanına taraf, yahut dahil olduklarına şahit oluyoruz.

Bunların dışında, ayrıca o zıt cereyanlar arasında gel-gitler yaşayan “bölünmüş şahsiyetler”e rastlamak da mümkün.

Meselâ: Bakıyorsunuz, herhangi bir mü’min-Müslim, itikad noktasında bir cereyana tâbi görünürken, amel cihetinde ise zıt yöndeki diğer cereyana kapılmış gidiyor. Bu noktayı biraz daha açmaya çalışalım: 

1. Bir kimse tamire, ittifaka, muhabbete, kardeşliğe çalışıyorsa eğer, itikaden Süfyan’a yakın dursa bile, amelde Hz. Mehdî’ye yardım eder durumda olabiliyor.

2. Bir kimse, şayet var kuvvetiyle tahribata, adavete, husûmete, ihtilâfa, inşikaka çalışıyorsa, o kimse itikaden Hz. Mehdî’nin safında olsa bile, amel yönü itibariyle Süfyanî cereyana yardım edebiliyor.

Onun için, bu tür meselelerde son derece dikkatli, ihtiyatlı davranmak icap ediyor.

 

Okunma Sayısı: 394
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı