Cümle tahiyyat, yani, bütün övgü, senalar ezelî, ebedîâ, Hakîm, Hâkim ve Rahman olan O Allah’a lâyıktır ki bizi İslâmiyetle serfirâz, yüceltip, ve Şeriat-ı garra, parlak şeriatı ile hakkı, doğru yolu gösterdi ve bizi mübarek Ramazan bayramına kavuşturdu.
“Salavat-ı bînihaye, ol Server-i Kâinat ve Fahr-i Âleme…” (Muhakemât, 5.) Allah’ın rahmeti tüm âlemlerin şeref bulduğu, iftihar ettiği Hz. Muhammed (asm) üzerine olsun ki, İslamiyeti, Ramazan-ı Şerifi ve bayramını hâl, kal diliyle de yaşayarak tebliğ etti.
Özellikle dinî bayramlar içtimaî sevincin, kollektif neşenin, toplumsal ferahın, millî dayanışma, yardımlaşma, kaynaşmanın günleridir. Ne var ki, bu bayramda da buruk bir sevinç yaşıyoruz!
Zira, vahşi İsrail 7 Ekim 2023’ten bugüne Gazze Şeridi’nde 50 bin civarında insanı katletmiş, yüz binlercesini yaralamış. Halkın sığındığı hastane ve eğitim müesseseleri de tahrip edilmiş. Ateşkes anlaşmasına varılmış, ancak maddî-manevî yıkım dehşetli… Doğu Türkistan ve sair yerlerde aynı zulüm ve işkenceler!.. Başta ülkemiz ve İslâm âlemi hürriyet, adalet, meşrutiyet (demokrasi) kâğıt üstünde olduğundan milyarlaca Müslüman işkence altında, yüz binlerce masum mahpus! Bayram sevincimiz nasıl buruk olmasın ki!
Bektaşî bir gün önce hocaya gitmiş, “Ramazan-ı şerif ne zaman?” diye sormuş. “Yarın!” cevabını almış.” Hocam, ben çok unutkanım, şu kâğıda yarın Ramazan, diye yazıver.” İstediği yazıyı verir. Bektaşî hergün kâğıda, “Yarın Ramazan, yarın Ramazan!” derken, en sonunda, “Vay canına, Ramazan geldi-geçti, bayram çattı da farkına varamadık!” der.
İşte nefis böyledir... Ramazan da, ömrümüz de çaydan daha süratli mazi mezaristanına akıyor. O hâlde ne yapmalı bu bayramda da? “Madem dünyanın gafletkârâne gülmeleri, böyle ağlanacak acı hâllerin perdesidir ve muvakkat ve zevâle mâruzdur. Elbette bîçare insanların ebedperest kalbini ve aşk-ı bekaya meftun olan ruhunu güldürecek, sevindirecek, meşru dairesinde ve müteşekkirâne, huzurkârâne, gafletsiz, masumâne eğlencelerdir ve sevap cihetiyle bâkî kalan sevinçlerdir. Bunun içindir ki, bayramlarda gaflet istilâ edip gayr-ı meşru daireye sapmamak için, rivayetlerde, zikrullaha ve şükre çok azîm tergibat vardır. Tâ ki, bayramlarda o sevinç ve sürur nimetlerini şükre çevirip, o nimeti idame ve ziyadeleştirsin. Çünkü şükür nimeti ziyadeleştirir, gaflet ise kaçırır.” (Lem’alar, s. 273.)
TEBRİK: Mübarek Ramazan Bayramınızı tebrik eder; milletimiz, ülkemiz, İslâm âlemi için hürriyet, adalet, maddî-manevî terakkiye; mazlum ve masumlar için kurtuluşa; insanlık için hidayet ve barışa vesile eylemesini Rahman ve Rahîm olan Allah’tan niyaz ederim.