18 Şubat 1923: M. Kemal Paşa, üç hafta önce evlendiği Latife Hanımla birlikte İzmir’den Ankara’ya doğru hareket etti.
19 Şubat 1923: İzmir’den gelen M. Kemal ile Lozan’dan dönen İsmet Paşa Eskişehir’de buluştu. İkisi yalnız ve başbaşa olmak üzere, tâ Ankara’ya kadar Lozan’daki durumu görüştü.
(NOT: Bu görüşmeye Latife Hanımın ne ölçüde şahit olduğunu henüz bilemiyoruz. Açıklanması şimdilik yasaklanan özel mektuplarında, bu görüşmeye dair bazı notların bulunması kuvvetli ihtimal dahilinde.)
21 Şubat 1923: Meclis’te Lozan Konferansı hakkında gizli görüşmeler başladı. Bu oturumlar esnasında, özellikle Erzurum mebusu Hüseyin Avni Bey ile Trabzon Mebusu Ali Şükrü Beyin ateşli konuşmalar yaptığı ve bunun da onlara çok pahalıya mal olduğu bilinen tarihî bir gerçek.
(NOT: Ali Şükrü Bey, çok kısa bir müddet sonra bir tertibe kurban gitti. Hüseyin Avni Bey ise, ömür boyu siyasetten men’ edildi.)
27 Mart 1923: Trabzon mebusu Ali Şükrü Bey, Çankaya muhafız komutanı Topal Osman tarafından gizlice ve hunharca öldürüldü. Ali Şükrü Beyin cesedi, aradan birkaç gün geçtikten sonra, sıkı aramalar sonucu Ayrancı’daki bir bağ evinde bulundu.
23 Nisan 1923: 4 Şubat’ta ara verilen Lozan Konferansı’nın ikinci safha oturumuna başlandı.
3 Mayıs 1923: Yaklaşık yedi aydır Ankara’da bulunan Bediüzzaman Said Nursî, Anadolu–Bağdat Demiryolu treniyle Van’a gitmek üzere Ankara’dan ayrıldı.
24 Temmuz 1923: II. Lozan Konferansı sona erdi. Taraflar antlaşmaları imzaladı.
*
Türkiye Büyük Millet Meclisi, barışın sağlanmasını ve genel olarak antlaşmayı müsbet olarak karşıladı. Ancak, bazı üyeler, Musul Meselesi’nin geriye bırakılması ve On İki Ada’nın Yunanistan’a terk edilmesini kabul etmiyordu.
Antlaşma, nihayet 2 Ağustos 1923’te ekleri ile birlikte 14’e karşı 213 oyla Meclis’te kabul edilmiş oldu.
Mustafa Kemal’in devlet başkanı sıfatıyla Lozan’ı imzalaması ise daha sonraki bir tarihte gerçekleşti. Böylelikle, imza, “Halifeliği kaldırmış bir devletin başkanı” sıfatıyla atılmış oluyordu.
Gariptir ki, İngiltere’de de benzer mahiyette bir durumun yaşandı. Tarihçi Mustafa Armağan şu bilgiyi aktarıyor: “İngiliz Milli Arşivlerinden (National Archives) bulduğum ve ilk kez burada (www.mustafaarmagan. com.tr/hilafetin-kaldirilmasini-ingilizler-mi-istemisti) yayınlanacak olan bir gizli belge, Lozan’ın Hilafetle bağlantısını net bir şekilde ortaya koyacak nitelikte. 10 Ocak 1924 tarihinde İngiltere Kralı V. George, Avam Kamarası’na yaptığı açış konuşmasında, Lozan’ı ilgilendiren bir kànun tasarısının derhal görüşülmek üzere Parlamentonun gündemine geleceğini belirttikten sonra şu çarpıcı cümleyi sarf eder: ‘Bu tasarı kabul edilir edilmez, Lozan Antlaşması onaylanmış olacak ve yeni bir çağ açılacak.” (CAB/23/46, s. 424)
*
Kronolojik sıralamanın başında da belirtildiği gibi, Birinci Lozan Oturumu 22 Kasım 1922’de fiilen başlatılmış oldu.
Meşhûr Lozan Konferansı, ya da görüşmeleri, genel hatlarıyla “Türkiye ile diğerleri” arasında cereyan etti.
Yeni Türkiye heyetinin (Ankara hükûmeti heyetinin) karşısında şu ülkelerin delegasyonu bulunmaktaydı: İngiltere, Fransa, İtalya, Japonya, Yunanistan, Romanya, Bulgaristan, Portekiz, Belçika, Rusya ve Yugoslavya. (Konferansta eski müttefik Almanya’nın yer almaması, Türkiye’yi âdeta yalnızlığa mahkûm etti.)
Birinci Dünya Savaşı mağlubiyetinden hemen sonra, hatta onun devamı mahiyetinde başlayan ve dört sene devam eden İstiklâl Harbi, esasında büyük bir zafer ile neticelenmiş olmasına rağmen, Lozan’da buna eşdeğer bir zafer değil, aksine bir hezimet yaşandı.
(Devamı var)