İslamiyet’in hükümran olduğu toplumlarla diğer inançların etkili olduğu toplumlar arasında farklılıklara kısaca bakmak istiyorum.
Üstad Said Nursi, Müslümanlara seslenerek şu tavsiyede bulunuyor: “Ey ehl-i İslâm! İşte küre-i zemin gibi ağır ve âlem-i İslâmiyet’e çökmüş olan mesaib ve devahîye (musibet ve belalara) karşı nokta-i istinadımız(dayanak noktamız): Muhabbet ile ittihadı, marifet ile imtizac-ı efkârı ve uhuvvet ile teavünü emreden nokta-i İslamiyet’tir.” (ESDE. Sünûhât)
Bunu niçin söylüyor? “Çünkü itikadı sarsılmış, ahlâkı bozulmuş yüz fâsıkın idaresi ve onlar içinde asayiş temini, binler ehl-i salahatın idaresinden daha müşkildir. İşte bu esaslara binaen ehl-i İslâm, dünyaya ve hırsa sevk etmeye ve teşvik etmeye muhtaç değildirler. Terakkiyât(gelişme) ve asayişler, bununla temin edilmez. Belki mesailerinin tanzimine ve mabeynlerindeki (aralarındaki) emniyetin tesisine ve teavün düsturunun teshiline muhtaçtırlar. Bu ihtiyaç da, dinin evamir-i kudsiyesiyle ve takva ve salabet-i diniye ile olur.”(Lem’alar. 123) diyerek yapılması gerekenleri Müslümanlara ders veriyor.
Tuluat eserinde sorulan, “Nasraniyet(Hristiyanlık), İslamiyet’in inkişafına(gelişmesine) bundan sonra mâni olmayacak mıdır?” sorusunu şu şekilde cevaplandırıyor: “Nasraniyet ya intifa(sönecek) veya ıstıfa(temizlenme) ile terk-i silâh edecektir. Zira birkaç defa yırtıldı, Protestanlığa geldi. Protestanlıkta da yırtıldı, tevhide yaklaştı; tekrar yırtılmaya hazırlanıyor. Ya intifa bulup sönecek veyahut doğrudan doğruya hakikî Hristiyanlığın esasına câmi’ olan hakaik-i İslâmiyeyi karşısında görecektir.” (Tuluat.5)
Zamanımızda bu husus toplumların yaşayış özellikleri açısında düşünüldüğünde; insanlar nasıl ve ne şekilde yönetilmekte ve yaşayışları nasıldır sorularına cevap bulmak için araştırmalar ve anketler yapılmaktadır. Buna da “İslamilik Endeksi “deniliyor.
“İslamilik Endeksi; ekonomi, hukuk ve yönetişim, insan hakları/siyasi haklar ve uluslararası ilişkiler olmak üzere dört ana daldan oluşuyor. Endeks, çeşitli ülkelerin İslam’ın insani, sosyal, ekonomik ve yönetişim öğretilerini yansıtıp yansıtmadığını; başka bir deyişle onların “İslamilik” derecesini ölçmeyi amaçlıyor. “İslamilik” Endekslerinin, bu soruları cevaplamak ve bir ülkenin “İslamiyet’ini” geliştirmek için bir yol haritası sağlamak için tasarlandığı belirtiliyor.”1
Örnek olması açısında aynı yerde şu sıralama örneği de görülüyor.
“İslamilik Endeksi’ne göre, İslam’a en uygun yaşayan ülkeler (2020) 1. Yeni Zelanda, 2. İsveç, 3. Hollanda, 9. Kanada, 11. Almanya, 15. İngiltere, 16. Japonya, 23. Fransa, 26. ABD, 29. İtalya, 41. Yunanistan, 42. İsrail, 51. Katar, 57. Ermenistan, 93. Suudi A., 100. Türkiye”2
Buna baktığımızda bizlerin bu konuda, özellikle Üstad’ın belirttiği yolda epey bir gayret göstermemiz gerektiği ortaya çıkıyor. Yani, “Eğer biz ahlâk-ı İslâmiyenin ve hakaik-i imaniyenin kemâlâtını ef’âlimizle izhar etsek, sair dinlerin tâbileri, elbette cemaatlerle İslâmiyete girecekler; belki küre-i arzın bazı kıt’aları ve devletleri de İslâmiyete dehâlet edecekler.”3
1 https://www.dogrulukpayi.com/dogruluk-kontrolu/2020-islamilik-endeksi-siralamalarina-yonelik-iddialar 2 agy 3 Hutbe-i Şamiye, Birinci kelime ’den