"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İnsan ve hisleri

M. Fahri UTKAN
21 Eylül 2024, Cumartesi
İnsan birçok özelliklere (yani letaif ve duygulara/hislere) sahip olarak yaratıl-mıştır. Bunlar yaratılma esnasında ve hayatın devamında bazısı gelişir bazıları ise gelişmez.

“Cenab-ı Hak, celîl ulûhiyetiyle, cemil rahmetiyle, kebîr rububiyetiyle, kerîm re’fet-iyle, azîm kudretiyle, lâtif hikmetiyle, şu küçük insanın vücudunu bu kadar havas ve hissiyatla, bu derece cevârih ve cihazatla ve muhtelif âzâ ve âlâtla ve mütenevvi letâif ve mâneviyatla teçhiz ve tezyin etmiştir ki, tâ mütenevvi ve pek çok âlât ile hadsiz envâ-ı nimetini, aksâm-ı ihsânâtını, tabakat-ı rahmetini o insana ihsas etsin, bildirsin, tattırsın, tanıttırsın” (32. Söz, 3. Mevkıf, 2. Nokta, 2. Mebhas).

Nurun ilk kapısı eserinin, birinci dersinde ise; “İşte o mizanlar ve âletler ise, letâif ve havass-ı insaniyedir. Meselâ, göz, Allah hesabına istimal edilse, şu kitab-ı kebir-i kâinatın bir mütalâacısı ve şu müzeyyen mevcudatın bir seyircisi ve şu masnuatın çiçeklerinin bir arısı olarak ibret ve mârifet ve muhabbet şehdinden, yani balından, nur-u şehadeti kalbe akıtıyor. Eğer nefis hesabına istimal [kullanılırsa] edilse; zâil, fânî bazı mehasini [güzellikleri] seyretmekle, heves ve şehvetin âdi bir hizmetkârı olur.” 

Buna benzer insanın bütün duygularını kıyasla nasıl kullanmamız gerektiği ortaya çıkacaktır.   

“Meselâ, lisândaki kuvve-i zaika satılsa, Rahmanü’r-Rahîm’in hazâin-i rahmetinin nâzırı ve matbaha-i nimetinin bir müfettiş-i âlisi hükmünde bir vazifedardır. Satılmazsa, mide tavlasının bir kapıcısı hükmüne sukut eder.”(Age.)

Eğer bütün aletler, duygular, hislerimiz,  Allah hesabına kullanılırsa, bekaya tebeddül ederler ve elmas kıymetine çıkarlar. Eğer Allah hesabına kullanılmazsa, fânî, geçici berer cam veya şişe hükmüne    geçerler. 

Bu izahtan sonra da Üstad Bediüzzaman Said Nursî, bilmana “O zaman duygularımızı Allah’a satmalıyız yani O’nun hesabına kullanmalıyız” demektedir.

Aynı kitabın dokuzuncu ders, sekizinci mukaddemesinde ise, “Evet insan, çendan nefsinde ve sûretinde hiçtir ve hiç hükmündedir. Fakat vazife ve mertebe noktasında, şu kâinat-ı muhteşemenin seyircisi ve şu mevcudatın lisân-ı nâtıkı ve şu kitab-ı âlemin mütâlaacısı ve şu müsebbih ve âbid mahlûkatın nâzırı ve ustabaşısı hükmündedir.

Evet insan, şu dünyaya bir misafir olarak gönderilmiş. Ve insana mühim istidâdât ve o istidâdâta göre mühim vezâif tevdi edilmiş.”(Age.)

Onun için her imanlı insan aklını ve vicdanını doğru yolda yürümek için, yani gerçek insaniyet mertebesine ulaşmak için, bazı gayeleri olmalıdır. 

Bu gayeleri şu şekilde kısaca sıralayabiliriz; 

“Evvelen: Şu kâinatta saltanat-ı rububiyetini tasdikle, mehasin-i kemalâtına nezaret etmektir.

Sâniyen: Esma-i kudsiye-i İlâhiyenin nukuş-u bedayikârânelerini [eşsiz ve benzersiz harika nakışlar] birbirine gösterip dellâllık etmektir.

Sâlisen: Künûz-u mahfiye [gizli hazineler] olan esmâ-i Rabbaniyenin cevherlerini mizan-ı idrakle [idrak-kavrayış terazisi] tartmak ve kıymet vermektir.

Râbian: Kalem-i kudretin mektubatını mütâlaa ile tefekkür etmektir.

Hâmisen: Fıtratın letâif ve müzeyyenatını temâşa etmekle, Fâtırın mârifetine ve rüyetinin temaşasına iştiyak göstermektir.” (Age.)

“İnsan ahsen-i takvimde yaratıldığı ve ona gayet cami’ bir istidat verildiği için, esfel-i sâfilînden tâ âlâ-yı illiyyîne, ferşten tâ Arşa, zerreden tâ şemse kadar dizilmiş olan makamâta, merâtibe, derecâta, derekâta girebilir ve düşebilir.”(Tin Suresi: 4-6.)

Cenab-ı Hak bizleri bu gayelere ulaşma yolunda gayretimizi arttırsın.

Okunma Sayısı: 227
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı