"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Oğlu da süreç kurbanı olan mağdur annenin beraati

Kâzım GÜLEÇYÜZ
26 Haziran 2024, Çarşamba
Kirazlımescit’te Zübeyir Gündüzalp’in yakınındaki genç hizmet ekibinden biri olan Sabahaddin Aksakal, yine Zübeyir Ağabeyin tavzifiyle Yeni Asya’nın ilk sorumlu yazıişleri müdürü olarak uzun yıllar görev yapmıştı.

Bu zorlu ve çetin süreçte yaşadıklarının bir kısmını, eşi Arife Hanım şöyle özetliyor:

“Eşimin, 12 Eylül ihtilâli sonrası sık sık Selimiye kışlasındaki sıkıyönetim komutanlığına çağrıldığını, gazetede çıkan haber ve yazılardan defalarca sorguya çekildiğini hiç unutamam. Hacı Bey, her sabah evden çıkarken önce kundaktaki bebeğini, sonra yaşlı anne babasının ellerini öper, hayır dualarımızı alır; ‘Akşama dönemeyebilirim, hepiniz hakkınızı helâl edin’ diyerek ifade vermeye giderdi. 

“28 Ekim 1990’da Ankara Kocatepe Camiinde okutulan Bediüzzaman Mevlidi için bir kaşık suda fırtına koparılıp, gazetenin idarî kadrosu ve Ankara temsilcisi ile birlikte 15 gün keyfî gözaltında tutulması, evlerimize yapılan ani baskınlar ve aramalar...

“Gazetedeki yazılardan dolayı hapis, tazminat, para cezaları, hacizler, icra takipleri, eşyalarımızın taşınıp tekrar iade edilmesi… 

“Yeni Asya’nın yayınlayıp daha sonra kitap hâline getirdiği Yakın Tarih Ansiklopedisinin bütün sorumluluğunu üzerine alan beyime 3.5 yıl ağır hapis cezası verilmesi...

“17 Şubat 1994’te, lapa lapa diz boyu beyaz rahmetin yağdığı, yolların kapandığı bir Ramazan akşamı teravih vaktinde, beyimin Erenköy’deki evimize yapılan ani bir baskınla götürülüp tutuklanması ve Bayrampaşa Cezaevinde bir süre tutulduktan sonra Bilecik Osmaneli Cezaevine nakledilmesi... 

“Son çocuğumuzun medrese-i Yusufiye yollarında dünyaya gelmesi, yine zahmeti bitmiş, rahmeti kalmış unutamadığım hatıralardan...”

Arife Hanımın kendisi de son süreçteki iftira kurbanlarından biri oldu. Dört yıl önce 60 yaşına ve ağır hastalıklarına rağmen tutuklanıp türlü eziyetlerle aylarca içeride tutuldu. Yoğun çabalardan sonra tahliye edildi, ama bu defa da aile olarak yine iftiraya kurban giden oğulları Muhammed Said’in, Almanya’daki eşine ve çocuklarına kavuşamadan vefatının acısını yaşadılar.

Bu sıkıntılı sürecin sonunda Arife Hanım, yargılandığı davada oybirliğiyle beraat etti ve karar istinafta da oybirliğiyle onanarak kesinleşti. Şimdi sıra haksız tutukluluk için açacağı tazminat davasında. Ama alacağı tazminat elbette ki bu yaşadıklarının karşılığı olamaz. Ona ve ailesine bu acıları yaşatanlar! Hesabını burada da, öbür tarafta da vereceksiniz... Kaçış yok...

Okunma Sayısı: 3084
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Müjdat Bayar

    26.6.2024 11:10:46

    İyi ki ahiret var ve ihmal etmeyen bir Rabb'imiz var. Kitaplardan okuduğumuz zulümlerin hâlihazırda bizzat şahidi oluyoruz. İşin acı ve feci tarafı ise bizden bildiğimiz muktedirlerce böyle haksızlıkların irtikâb edilmesi.

  • Abdurrahman

    26.6.2024 10:22:58

    Zalimler için yaşasın cehennem...Yeni Asyanın yöneticilerinin ve okuyucularının hayatından bir kısım...Yeni Asyanın manevi ve maddi kıymetinin ehemmiyetini bizlere anlatıyor...

  • Erhan

    26.6.2024 07:36:21

    O meşum gecede İkiyüzelli can gitti, Bilemedik bu işi yapanlar kimdi, Menfur olaylar nasıl oldu da bitti, Atı alan Üsküdar’ı çoktan geçmişti.

  • Erhan

    26.6.2024 07:33:42

    Konuşuldu konular Kalmadı bir şey, Zannetmeki kâr kalacak her şey, Her sözü kötülük her sözü şer, Bak bağrını açmış bekliyor mahşer, Bütün bunlar burada bitti sanma, Gideceğimiz yer mahkeme-i Kübra, Sahibi tek tanığı tek savcısı tek yargıcı tek, Vereceğiz, burada yaptıklarımızın hesabını, orada tek tek.

  • Erhan

    26.6.2024 07:31:09

    Bu kadar büyük cadı avına gerekliydi bir gerekçe, Bütün plan projeler önceden yapıldı kalleşçe, Tüm bunların tek sebebi kin makam ve akçe, Tiyatro sahneye konuldu o meşum gece,

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı