İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, göreve geldiğinden bu yana her sabah 08.00 civarında sosyal medya hesabından uyuşturucu, terör, sanal bahis, kumar gibi konularda kaç kişinin yakalandığını açıklıyor.
Paylaşımlara bakılınca ülkenin suç örgütlerinin üssü olduğu görülüyor. Suçluların bu zamana kadar neden yakalanamadıkları ise akıllarda soru işareti bırakıyor. Suç oranlarındaki artış ise başlı başına endişe verici. Güpegündüz sokaklarda uzun namlulu silahlarla insanlar öldürülüyor.
Cinayetler, yaralamalar sık sık haberlere konu oluyor. Bir köyde canice öldürülen 8 yaşındaki çocuğun katili ya da katilleri günlerdir bulunamıyor.
Genç bir bayan polisin gündüz vakti şehit edilmesi artık bardağı taşıran son damla oldu. 19 yaşında 26 suç kaydı ile âdeta bir suç makinesi olan caninin; düşünceleri sebebiyle insanların tutuklanabildiği Türkiye’de elini kolunu sallayarak nasıl dolaşabildiğini anlamak mümkün değil. Bu canilerin onca suç kaydına rağmen cezaevine atılmamasına mani olan kim? Hukuk sistemi mi, yargı mı? Bu sorular cevaplanmadıkça, maalesef bu olaylar durmayacak.
Bütün bunlar bu silahların nasıl temin edildiği sorusunu da beraberinde getiriyor. Silah ruhsatı almak çok mu kolay yoksa bu cinayetlerde kaçak silahlar mı kullanılıyor, bunun cevabı yok.
Konu üzerine çalışanlar suç oranındaki artış için başta ekonomi olmak üzere onlarca sebep saysa da, İslâm’ın fertler üzerindeki etkisi azaldıkça suç oranın arttığı, öfkenin kontrol edilemez bir biçim aldığı gerçeğini ıskalıyorlar.
Mânevî ihtiyaçları giderilmeyen insanlar her türlü kayıttan bağımsız olarak suçtan kendilerini kurtaramıyorlar.
***
193 ÜLKE ARASINDA 14. SIRADAYIZ!
İstanbul Planlama Ajansı (İPA) Başkanı Buğra Gökce son dönemde artan suç oranlarına dikkat çekerek “Küresel Organize Suçlar Raporu’na göre Türkiye Avrupa’da birinci, 193 ülke arasında 14’üncü sırada” olduğunu vurguluyor.
Adalet Bakanlığı verilerine göre kasten öldürme suçlarına ilişkin dosyalar 2015 yılında 100 iken 2023 yılında 142’ye çıkmış. Kasten yaralama 120, cinsel saldırı 124, çocukların cinsel istismarı 149, hırsızlık 120, yağma 157, uyuşturucu madde imalatı ve ticareti tam 173’e ulaşmış. Cumhuriyet Başsavcılıkları tarafından 2023 yılında 5 milyon 180 bin 473 dosya karara bağlanırken, 2 milyon 804 bin dosya hakkında “kovuşturmaya yer olmadığı” yönünde karar verilmiş.
2023 yılında Avrupa’da nüfusa göre en fazla mahkûm ve tutuklu bulunan ülke Türkiye. Türkiye’de 100 bin kişi içinde 408 mahkûm veya tutuklu var. Türkiye’yi 256 mahkûm / tutuklu ile Gürcistan, 244 mahkûm / tutuklu ile Azerbaycan takip ediyor. Fransa’da 100 bin kişi için mahkûm / tutuklu sayısı 106 olurken, Almanya’da 69…
Bir taraftan suçlar artarken diğer yandan da tutuklu sayısının artması tezat gibi gözükse de öyle değil… Bu farklı bir konu…
***
İNFAZ SİSTEMİNDEKİ ÇARPIKLIK
Altınbaş Üniversitesi Hukuk Fakültesi, Ceza Hukuku Uzmanı Prof. Dr. Hasan Sınar, infaz sistemindeki bu çarpıklıkların cezasızlık kültürünü pekiştirdiğine dikkat çekerken infaz sisteminin köklü sorunlara sahip olduğunu belirtiyor. Marquis de Sade’nin “Cezasız kalmış ilk suç kadar cesaretlendirici bir şey yoktur” sözünü örnek veren Prof. Sınar, “Çünkü bir kez sen bir suçu işledin, kuralları çiğnedin ama hiçbir şey olmadığını gördün ya, artık seni kimse tutamaz” sözleriyle hukuk sistemindeki yanlışlara dikkat çekiyor.
Prof. Sınar, uzmanların “Uzun yargılama sürelerinin kısaltılmasını, suç işleyen ve işlediği sabit olan kişinin muhakkak infazının yapılmasını, üstü kapalı af kanunları ile kişilerde cezasızlık algısı oluşturulmaması”nı ifade ettiğini söyleyerek sözlerini şöyle bağlıyor:
“Etkin, âdil, bağımsız ve tarafsız bir yargıya her zamankinden daha çok ihtiyacımız var…”
İşin özeti de bu. Sistemdeki çarpıklıklar giderilmeden de bu büyük mesele çözüme kavuşmaz.