Lozan sonrası süreçte Kur’an’ın ve hadislerin—hâşâ—“ne mal olduğunu” gösterip mukaddes kitabımızı ve Peygamberimizi (asm) halkın ve bilhassa genç nesillerin gözünden düşürme niyet ve kastıyla yaptırılan tercümeler; ezanın Türkçeleştirilmesi ve okullarda başlatılıp bütün hızıyla sürdürülen inançsızlık propagandası, tatbikata konulan planın parçalarıdır.
Eşref Edib’in o kara dönemdeki bazı uygulamaları anlattığı Kara Kitap’ta geçen ve yıllardır dilden dile dolaşan örneklerden biri:
Öğretmen, sınıftaki küçük çocuklara, “Benden şeker isteyin” der. İsterler, hemen cebinden çıkarıp verir. Sonra, “Bir de Allah’tan isteyin bakalım” diye devam eder. Bu defa şeker gelmeyince de, “Demek ki—hâşâ—Allah yokmuş, olsaydı istediğinizi verirdi” diyerek masum zihinlere zehrini kusar.
O dönemde eğitimin nasıl bir inkâr zihniyetinin eline geçtiğini gösteren son derece ilginç bir örnek de, o günün Türkiye’sini anlatan Turkey To-Day (1928) adlı kitabın yazarı Grace Ellison’a konuşan bir maarif müfettişinin söyledikleridir: “Bizim peygamberimiz Gazimizdir. Biz o Arabistanlı şahıs ile ilişkimizi sona erdirdik. Muhammed’in dini Arabistan’a uygundu; ama bize yaramaz.”
İngiliz yazarın, “Ama sizin hiç mi inancınız yok?” sualine müfettişin verdiği cevap da, “Evet [var]. Gazi’ye, bilime, ülkemin geleceğine ve kendime” şeklinde olmuştur.
Dünyasında dinî inanca kesinlikle yer vermeyen müfettiş, yeni dönemde eğitim başta olmak üzere her alanda dizginleri ele geçiren zihniyetin “ideal” bir örneği ve prototipidir.
Ama vaktiyle deklare edilen “Müslümanları Kur’an’dan soğutma” planı, İlâhî bir tavzifle dile getirilen “Kur’an’ın sönmez ve söndürülemez bir manevî güneş olduğunu dünyaya ispat etme ve gösterme” kararına ve bu kararın neticesi olarak telif edilen Risale-i Nur’a takılınca hesap bozulmuş ve Allah, nurunun söndürülmesine yine izin vermemiştir.
Risale-i Nur her koldan hücumlara maruz bırakılan iman esaslarını, Allah’ın varlığını ve birliğini, insanlığa gönderdiği son kitap olan Kur’an’ın eşsiz bir mucize olarak hakkaniyetini, Hz. Muhammed’in (asm) peygamberliğini... ispat ederek bu oyunları bozmuştur.
(Said Nursî ve M. Kemal kitabımız)