Bir yıl önce bugün yayınlanan “Gri pasaport davamız niye bu kadar uzadı?” başlıklı yazımızda, 2017 Haziran’ında Almanya’dan bir okur buluşması daveti üzerine yaptığımız gri pasaport başvurusu o zaman Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü tarafından reddedilince Danıştay’a açtığımız davada aradan beş yıl geçmesine rağmen bir gelişme olmadığını duyurmuş ve “Bir dava beş yıl sürüncemede bırakılır mı?” diye sormuştuk.
Yazımız yayınlandıktan 6 gün sonra Danıştay 10. Dairesinin konuya ilişkin kararı elimize ulaşmış ve bu kararı da 14.12.22 tarihli köşemizde şöyle aktarmıştık.
“Dava dilekçemizde dile getirdiğimiz taleplerden biri, Basın Kartı Sahibi Basın Mensuplarının Hizmet Damgalı Pasaport Başvurularında Uyulacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönergenin 10. maddesinin ‘BYE Genel Müdürlüğü, olumsuz değerlendirilen başvurular için bir gerekçe bildirmek zorunda değildir’ şeklindeki 4. fıkrasının iptal edilmesiydi.
“Tetkik Hâkimiyle Danıştay Savcısı da bu yönde görüş bildirdi ve 10. Daire ‘Hukuka uygun değil’ diyerek bu fıkrayı iptal etti.
“Diğer talebimiz, gri pasaport başvurumuza verilen red kararının da iptal edilmesiydi.
“Tetkik Hâkimi de, Danıştay Savcısı da aynı yönde görüş ifade etti. Ama 10. Daire, ‘takdir yetkisi ve 231 sayılı KHK’nın 5. maddesi çerçevesinde yaptığı değerlendirme sonucunda (gri pasaport talebini) uygun görmeyen davalı idarece tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmemiştir’ diyerek talebimizi reddetti.
“Kararın bu kısmına muhalif kalan üye İbrahim Topuz, karşı oy yazısında şöyle dedi:
“ ‘Davalı idareye tanınan takdir hakkının, serbestçe ve keyfî şekilde kullanıldığı sonucuna varıldığından, davacının hizmet damgalı (gri) pasaport başvurusunun reddine ilişkin işlemin de iptaline karar verilmesi gerektiği oyuyla Daire kararına katılmıyorum.’ “
Yazımızın sonunda, “Bu karara karşı İdarî Dava Daireleri Kurulunda temyiz hakkımızı kullanacağız” demiştik. Ve temyiz hakkımızı kullandık, itirazımızı yaptık.
Ama aradan bir seneye yakın bir zaman geçmesine rağmen oradan da hâlâ bir karar çıkmadı. Ve beş yıllık dava serencamı 6. yılda da sonuca bağlanmamış oldu.
İdare mahkemelerinin basın kartı davalarında verdikleri kararlardaki “Makul süre içinde gereken cevabın verilmemesi hukukî güvenlik ve belirlilik ilkelerine aykırıdır” hatırlatması Danıştay için de geçerli değil mi?
* Ablamız Hüsniye Hanımın bir süredir yoğun bakımda tedavi görmekte olan eşi, iki yıl önce vefat eden rahmetli yeğenimiz Ayhan’ın babası, eniştemiz Zeki Atasever’e Allah rahmet eylesin. Ailemizin başı sağ olsun. Rabbimiz Cennetinde buluştursun.