Üstad Bediüzzaman 30’lu yıllardaki tek adam rejiminin hukuksuz ve keyfî muamelelerinden biri için yazdığı çok keskin ve kuvvetli bir itiraznamede şöyle demişti:
“Nev-i beşerde hususan bu asr-ı hürriyette ve bilhassa medeniyet dairesinde, hemen umumiyetle hükümferma hürriyet-i vicdan düsturunu kırmak ve istihfaf etmek (hafife almak) ve dolayısıyla nev-i beşeri istihkar (tahkir) etmek ve itirazını hiçe saymak kadar cür’etinizle, hangi kuvvete dayanıyorsunuz?
“Yirmi hükümetin en küçüğünün itirazına karşı dayanamadığınız halde nasıl yirmi hükümetin birden itirazını hiçe sayar gibi hürriyet-i vicdaniyeyi cebrî bir surette (zorla) bozmaya çalışıyorsunuz?” (Mektubat, s. 507)
Türkiye’nin de üyesi olduğu Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisinde farklı siyasî gruplara mensup 24 milletvekilinin “Türkiye’de sistematik ve keyfî özgürlükten yoksun bırakma, insanlığa karşı suç teşkil edebilir” başlıklı deklarasyonu bize bu ifadeleri hatırlattı.
“AİHM son kararlarında, aralarında Osman Kavala, Selahattin Demirtaş ve Yüksel Yalçınkaya’nın da bulunduğu önemli davaları inceledi. Mahkemenin kararlı duruşu, Türk terörle mücadele mevzuatının uygulanmasında önemli bir öngörülebilirlik eksikliğini ortaya koyuyor ve âdil yargılanma hakkı ile hukukî belirlilik ilkesinin sistematik bir şekilde ihlal edildiğini vurguluyor” diye başlayan bildiri şöyle devam ediyor:
“İhlal kararlarına rağmen Türk hükümetinin bunlara uymayı reddetmesi, Avrupa Konseyine karşı üyelik yükümlülüklerini yerine getirmekteki başarısızlığını gösteriyor. Ülkedeki mevcut durum, mağdurların kaçırılıp Türkiye’ye geri gönderildiği endişe verici zorla kaybetme vak’alarını da gözler önüne seriyor. Âdil süreç ilkelerinin bariz şekilde gözardı edilmesi ve ‘Kanunsuz suç ve ceza olmaz’ ilkesini ihlal eden muğlak terörle mücadele suçlamalarının kötüye kullanılması, uluslararası hukuka saygı gösterme konusunda sistematik bir başarısızlığa açıkça işaret etmektedir.
“BM Keyfî Gözaltı Çalışma Grubu, uluslararası hukuku ihlal eden ve belirsiz suçlamalara dayanan yaygın ve sistematik hapis cezasının ve diğer ağır özgürlükten yoksun bırakmaların insanlığa karşı suç oluşturabileceğini defalarca ifade etmişti. Bakanlar Komitesini, yukarıda açıklanan olağanüstü konularda kararlı adımlar atmaya çağırıyoruz.”
* Batman Risale-i Nur hizmetinin öncü emektarlarından Hacı Mehmet Uçar’a Allah rahmet eylesin. Ailesine ve camiamıza sabır ve başsağlığı diliyorum. Rabbimiz Cennetinde buluştursun.