Bediüzzaman “Avrupa ikidir” diyor. Biri, İsevîlik din-i hakikîsinden ve İslamdan aldığı feyizle adalet ve hakkaniyete, insanlığa faydalı ilim ve sanatlara hizmet eden; diğeri sefahet ve dalâleti tervic eden Avrupa.
Bu iki Avrupa gerek kıtanın kendi içinde, gerek Ortadoğu başta olmak üzere dünyanın sair yerlerinde kıyasıya mücadele halinde.
Tarihe Ortaçağ, Haçlı Seferleri, engizisyon, din savaşları ve sömürgecilik gibi utanç sayfalarını yazdıran ikinci Avrupa, halihazırda da fitne ve kargaşa peşinde.
Ortadoğu’da “Arap baharı” adı altında tezgâhlanan karışıklıklar onun marifeti.
ABD’deki işbirlikçileri ve uzantılarıyla birlikte bölgeyi ateşe veren, bu Avrupa.
Geçen yüzyılı kana bulayan savaş ve sömürülerden de doğru dersler çıkararak insanî değerlere, hukuk ve demokrasiye dayanan birinci Avrupa ise, ikincisinin sebep olduğu derin tahribatı tamir çabasında.
Ancak tahrip kolay, tamir çok zor. Bu yüzden çok ciddî zorlanmalar yaşanıyor.
Özellikle bir barış projesi olarak ortaya çıkan AB, iki Avrupa’nın şiddetli mücadelesinde arada kalıyor ve gelgitler yaşıyor.
Birliğin lokomotif ülkelerinde ikinci Avrupa zihniyetine sahip siyasetçilerin ağır basması, AB’nin insanî değerler ekseninde politikalar izlemesini hayli zorlaştırıyor.
Bu arada, ikinci Avrupa’nın bilhassa Ortadoğu’da ektiği zehirli tohumlardan türeyen terör belâsı bölgeyi yaşanmaz hale getirdiği gibi, bumerang etkisiyle dönüp Avrupa’yı da kalbinden vuruyor ve sarsıyor.
Beş yıl önce Suriye’ye atılan fitnenin doğurduğu IŞİD canavarının son olarak Paris’i tam bir cehenneme çevirmesi, bunun en tipik, çarpıcı ve ibretli örneklerinden biri.
Fransa’nın, Birinci Dünya Savaşında ve sonrasında bölgedeki sömürgeci emellerini Suriye üzerinden hayata geçirmiş bir ülke olması da işin bir başka enteresan boyutu.
Adeta o dönemde ihanete uğramış olan Osmanlının bir asır sonra ahı tutuyor.
Şimdi bu terör belâsından bîzar olan Ortadoğu, İslam âlemi ve Birinci Avrupa’ya düşen görev, samimiyetle safları sıkılaştırıp ortak bir tavır ve dayanışmaya girmek olmalı.
Terör ve fitneye karşı bilhassa Müslümanların ve Hıristiyanların ittifak etmesi şart.
tweet 1- G-20 zirvesiyle dünyanın gözünün Türkiye’ye çevrildiği bir süreçte hukuksuz baskın ve ekran karartmaların tamgaz devam etmesi utanç verici.
tweet 2- Keyfî olarak ekran karartmanın demokratik hukuk devletinde yeri yok. Bunun yapıldığı yerde yönetenler demokrasi ve hukuk nutukları atamaz.