Kur’ân-ı Kerîm yetersiz beslenme konusunda: “Ey îman edenler Allah’ın size helâl kıldığı şeyleri, kendinize haram kılmayınız.” (Mâide Sûresi, 87) buyurmaktadır. İnsanın yeterli ve dengeli beslenebilmesi için Allah’ın helâl kıldığı her çeşit besin maddesinden yeteri kadar faydalanması gerekir. Aşırı yemek suretiyle şişmanlamak veya az ve yetersiz beslenmek suretiyle zayıflamak aynı ölçüde insan sağlığı için zararlı olmaktadır. Her çeşit gıdaların yeteri kadar ve dengeli bir biçimde kullanılması emredilmekle insan sağlığı beslenme konusunda garanti altına alınmıştır.

Dengesiz ve yetersiz alınan besinler birçok hastalıkların (beriberi, pellagra, skorbit, marasmus, kseraptalmiya, raşitizm vb.) doğrudan sebebi olduğu gibi diğer birçok hastalıkların (kızamık, boğmaca, verem, ishal vb.) kolay yerleşmesine ve ağır seyretmesine yol açar. Bu sebeple vücudun büyüme, gelişme ve normal çalışmasında aksaklıklar olacağından “yeterli ve dengeli beslenme sağlığın temelidir” diyebiliriz. 

Aslında fakir toplumlarda görülen gıda eksikliğinden kaynaklanan açlık zayıflığı gibi aşırı kiloluktan kaynaklanan obezite de bir ‘yetersiz ve dengesiz beslenme’ sonucudur. Çünkü dengeli beslenemeyen ve ‘gizli açlık’ çeken obez insanların gıdasızlık yüzünden zayıf kalan diğer insanlardan pek farkı yoktur.

Sosyal adaletsizlik yüzünden pahalı olan yeterli besini (protein) alamayıp ucuz karbonhidrat deposu olan hamurla beslenerek obez hâle gelen insanlarla; o hamuru dahi bulamayıp açlık çeken insanlar aynı durumun değişik göstergeleridirler. Bu da vahşi kapitalizm ve sömürge düzenini toplumlar üzerinde modern yöntemlerle (kukla diktatörler, bankalar ve şirketler) uygulamaya devam eden global sermayenin marifetidir. İnşallah Bediüzzaman Hazretleri’nin haber verdiği serbestiyet asrı bu kötü gidişi sonlandıracaktır.