"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kurban ibadeti ve dikkat edilecek hususlar

Hüseyin ÇETİNSOY
24 Eylül 2015, Perşembe
Kurban kelimesi, kendisi ile Allah’a yaklaşılan şey anlamındadır. Yani kurban; Allah’a yaklaşma ve O’nun rızasını kazanma vesilesidir.

Gaflete düşüp, sâhip olduğu malın, mülkün, servetin Allah’ın kendisine bir lütfu olduğunu unutabilen insan kendisine verilen nimetleri kendi bilgi ve çalışmasıyla kazandığı zannıyla güç ve kudrete malikmiş gibi davranabilir. Kibir ve gururla haddini aşabilir. Tevazu ve mahviyetten uzaklaşabilir. 

Aslında kurban kesmenin hikmetlerinden biri de, nefsin gurur ve kibrinin önünü kesmektir. Yani Yaratıcının verdiği nimetleri nefsimizin sahiplenmesini önlemektir. Enaniyet sarhoşluğundan kurtulmaktır. Sahibi bulunduğumuz her şeyin sonsuz güç ve kudret sahibi olan Rezzak-ı Kerîm’in ihsanı olduğunu anlamaktır.

Aynı şekilde hac ibadetinin hikmetlerinden biri ise kavmiyetçiliğin önünü kesmektir. Toplum enaniyetini engelleyip İslâm Birliğine vesile olmaktır. Her iki ibadetin birlikte yapılması ferd ve toplum enaniyetini ortadan kaldırıp ‘İttihad-ı İslâm’a ümmeti yönlendirecek bir kongre manasını gerçekleştirmelidir. 

Bediüzzaman Hazretlerinin “Bu zamanın en büyük farzının ‘İttihad-ı İslâm’ olduğunu söylemesi ve bunun Hac ibadetinin İslâm Ümmetinin ‘Büyük Kongresi’ olması ile gerçekleşmesi gerektiğini ifade etmesi; aksi halde keffareti olmayan bu ibadetin İslâm Ümmetinin musîbetlerle tokatlanmasına sebep olacağını” bildirmesi bu yüzdendir.

Kurban İbadetini yaparken dikkat edeceğimiz hususlar üç başlıkta toplanabilir. Bunlar kurbanlık hayvanın seçimi, kesilmesi ve kesim sonrası yapılacak işlemler olarak sıralanır. 

Kesim öncesi kurbanlık hayvanların yorgun olmaması ve kesimden önce 6 saat boyunca yem verilmemesi (su verilebilir), etlerin kalitesini olumlu yönde etkileyen başlıca faktörlerdir. Yorgun hayvanların hemen kesilmesi ile kanı tamamen akıtmak mümkün olmayacağı için etler dayanıksız olacak ve çabuk bozulacaktır. Benzer şekilde yorgun hayvanların etleri uygun bir olgunlaşma geçirmeyecek ve dolayısıyla etin kalitesi de olumsuz etkilenecektir. 

Yine kesim öncesi yemleme sonunda kesilmiş hayvanların kanları, bağırsaklarda oluşan emilme ile mikroorganizmaların hücumuna uğrayacak ve oradan ete geçerek kaliteyi olumsuz etkileyecektir ve etin dayanıklılığı azalacaktır. Kurbanlık hayvanları kesim öncesi strese sokacak kötü muamelelerden ve hareketlerden kesinlikle kaçınmak gerekir. Kesimden önce stres faktörlerine maruz kalmış, yorgun hayvanlardan elde edilen etler de uzun ömürlü değildir.

Kurban edilecek hayvana acı çektirilmemeli ve eziyet verilmemelidir. Hayvanlar ehil kişiler tarafından kesilmeli ve kesim işlemi sür’atli bir şekilde yerine getirilmelidir. Ancak kesime başlamadan önce sağlığa uygun “hijyen” ortam hazırlanmalıdır. Kesim, mümkünse askıya alınarak keskin bir bıçak ile dinî usûl ve merasime uygun yapılmalıdır. 

Hayvanın yemek ve nefes borusu ile şah damarı olarak bilinen boğazın sağ ve solunda yer alan iki kalın damarı, boynun alt bölümü ve çene arasındaki kısmın ortasında bulunan boğaz çıkıntısına rastlayan bölümden kesilmelidir. Yutak (Larenks) baş tarafında kalmak üzere boyun omurlarına kadar kesme işlemi sürdürülür. Hayvanın kanı iyice akıtılmalı;  kanın akması için hayvanın üzerine bastırılmamalıdır. Kanın tamamen aktığına kanaat getirildikten sonra yüzme işlemine geçilmelidir. Kan tamamen akmadan kurbanın başı ve omurilik kesilmemelidir. Bazı kasaplar hayvan çırpınmasın ve daha çabuk can versin zannıyla omuriliği keserek hayvanı felç etmektedirler. Böylece kalb durmakta hareket edemeyen hayvanın kanı boşalamamaktadır. Hâlbuki hayvanın çırpınması refleks hareketlerdir ve gayet normaldir. Kanın boşalmasını kolaylaştırır. Ayrıca çırpınma hareketleri kurbanın eziyet ve acı çektiğine işaret değildir. 

Bu konuda Bediüzzaman Hazretleri şöyle demektedir: “Hattâ kesilmek için yatırılan bir hayvan, bir şey hissetmez. Yalnız bıçak kestiği vakit hissetmek ister; fakat o his dahi gider, o elemden de kurtulur. Demek en büyük bir rahmet, bir şefkat-i İlâhiye, gaybı bildirmemektedir ve başa gelen şeyleri setretmektedir. Hususan mâsum hayvanlar hakkında daha mükemmeldir.” (Onbirinci Şuâ, Üçüncü Mesele, s. 323)

Kurban etleri, parçalar halinde temiz kaplara konulmalı ve önce güneş görmeyen serin bir yerde (14 derecenin altında olmamasına dikkat edilmeli) hava alması sağlanarak kesim sıcaklığının oda             ısısına düşmesi beklenmeli (5-6 saati geçmemeli) daha sonra buzdolabına kaldırılmalıdır. Kesimden hemen sonraki taze ette ölüm sertliği oluşmuştur; bu et kendine özgü lastik kıvamlı, kuru ve aromasızdır. Böyle etler gevrek değildir ve pişirildiklerinde lezzet vermezler. Etin soğuk muhafazada 12-24 saat kadar bekletilmesi sonucu ölüm sertliği çözülür ve et olgunlaşır. Olgunlaşmış et enzimatik reaksiyonlar geçirerek tüketicinin arzu ettiği gevreklik, aroma ve lezzeti kazanmış ettir. Bu etler daha kısa sürede pişer. 

Kurbanlık etler henüz kesim sıcaklığında iken buzdolabına poşet içinde veya hava alamayacak bir durumda büyük parçalar halinde üst üste konulursa, buzdolabı ısısı etin iç kısımlarını soğutmaya yetmez. Bu sebeple etin hava almayan kısımlarında çok kısa sürede (2. gün) bozulma ve kokuşma hatta yeşillenme görülür. Böyle kısımlar kesinlikle tüketilmemeli atılmalıdır. Kurbanlık etin dayanma süresi, kesim kalitesine ve et parçasının büyüklüğüne göre değişmekle beraber normal buzdolabı şartlarında (4 derece) 5 veya 6 gündür. Bu süre kıymada genellikle 1-3 gündür. Eğer daha uzun süreli muhafaza düşünülüyorsa etler derin dondurucuda  -18 derecede muhafaza edilmelidir. Bir hayvanın kesim, yüzüm ve iç organlarının çıkarılması için geçen süre yarım saati geçmemelidir.

Birinci gün kurban etinden sadece sakatatların (karaciğer, dalak, böbrek vs.) yenmesi daha uygundur. Bu etler kuşbaşı doğranarak kilogramına 2 yemek kaşığı hakiki sirke katılıp karıştırılarak; en az 1-2 saat bekletildikten sonra pişirilirse daha lezzetli ve sağlıklı olur. 

Kurban Bayramınızı tebrik eder, hayırlara vesile olmasını niyaz ederim.

Okunma Sayısı: 2768
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı