Her yıl şefkat kahramanları İzmirli hanımlar tarafından organize edilen “Barla Okuma Programları” bu yıl da çok geniş bir katılımla gerçekleşti.
Hanımların kendi programları devam ederken on kişiyi bulan erkek Nur talebeleri ile gezi imkânları bulduk. Çamdağı, Cennet Bahçesi, Üstadın Medresesi, Eğirdir ve göl manzarası muhteşem olan yörük çadırları (bu arada çadır falan pek kalmamış) ve Süleyman Demirel müzesi ve ziyaretgâh olan kabri, yörük çadırlarından, Üstadın bahsini ettiği Eğirdir gölünde bulunan Nis Adası (şimdi bağlantı yapılarak adalıktan çıkmış) Çamdağı derken aklıma eski günler geldi…
1968 yılında ilk olarak yol olmadığı için ormanların içinden Necmettin Şahiner, Yusuf Öztanzan (Koca Yusuf) ve isimlerini hatırlayamadığım bir grup ile Çam Dağı’na çıkmıştık. Üç buçuk saatte çıktığımız için yanımıza yiyecek içecek bir şey almadığımıza üzüldük. Çünkü orada kalmak ve üç buçuk saat geri dönecek olmak bizi rahatsız etti. Fakat Çamdağına vardığımızda Üstad Hazretlerinin bahsettiği dağcılar oradaydılar. Bizi sevinçle karşıladılar ve üzüntü duyduğumuz yeme içme meselesinde bizleri tandır ekmeği, tereyağı, peynir ve çay gibi yiyeceklerle karşıladılar. Çamdağı’nda saydığımız yiyeceklerle ve buz gibi sularıyla karnımızı doyurduk ve bunu Üstad Hazretlerinin bir ikramı olarak kabul ettik.
Daha sonraları her yıl, bazı yılda iki defa Barla ve Çamdağı hatıralarımız oldu. Bu arada Üstad Hazretlerinin daima uğradığı ve başında dua ettiği Karacaahmet Sultan’ı da unutmamak gerek. Yaklaşık 55 yıldır gittiğimiz Barla hakkında hatıralar bitmez. Yeni Asya gazetesinde ve Yeni Asya yayınları içinde yayınlanmış kitabımda Barla hakkında yazdığım yaklaşık on bir şiirimin isimleri şöyle: “Bir Efsanedir Barla”, “Mübarek Çınar”, “Barla’ da Gece”, “Katran Ağacı”, “Barla Kervanı”, “Barla’da Yağmur”, “Cennet Bahçesi”, “Isparta Kahramanları”, “Çamdağı Destanı”, “Bir Mücahid Efsanesi” ve “Isparta Kahramanlarının İsimleri”.
Bu şiirlerden birer dörtlük yazıyorum.
BİR EFSANEDİR BARLA
Güneşin doğuşu başkadır orada,
batışı başka
Nur erleri orada eriştiler İlâhî aşka
Sanki izleri hâlâ durur
toprak ve taşta
Her daim bir efsanedir Barla.
MÜBAREK ÇINAR
Dalında oturup el açtığında
Âlemi vecde veren münacatında
Hangi zatlar vardı onun yanında
Lillah için söyle mübarek Çınar.
BARLA’DA GECE
Yedi kat semadan inen yıldızlar
Barla denizinde misafir olur
Tüllenen ufuk âfâkı kızıla boyar
Cezbe ile seslenir mübarek Çınar
KATRAN AĞACI
Yükseklere kurulmuş
bir sultan gibi
Kollarını semaya açmış
duahan gibi
Asrın imamını taşımış
küheylan gibi
Gönülden mutludur Katran Ağacı
BARLA KERVANI
Nurdan damlalar indi semadan
Birleşti damlalar koca sel oldu
Bir zamanlar ıssız bir belde iken
Nur kervanına şimdi yol oldu
BARLA’DA YAĞMUR
Barla bahçelerine inen damlalar
Ne gazap ne recm taşlarıdır
Nurlu bir çağ açarak göçen Üstada
Sema ehlinin gözyaşlarıdır
CENNET BAHÇESİ
Ulvî bir mûsikî dinletir suyun sesi
Kuşların nağmelerinde
cennet müjdesi
Nice Kur’ânî hakikat
doğmuş gönüle
Cennetlerden bir köşe Cennet Bahçesi
ÇAMDAĞI DESTANI
Yükseklerde zikreden
sultandı onlar
Daim kalkar semada
duahandı onlar
Üstaddan hatıra olarak
kalandı onlar
Gazan mübarek olsun
diyelim Çam Dağı’na
BİR MÜCAHİD EFSANESİ
Her mevsim güzeldir
Cennet bahçesi
Ona şarkılar söyler Barla Deresi
Bülbül nağmelerine
karışır dalgaların sesi
Ve Barla’da anlatır
bir mücahid efsanesi