H. Muharrem Okur /Arda Bilik
Bir miladî yılı daha acısıyla tatlısıyla geride bıraktık. Hizmetlerimiz açısından çok güzel geçen 2024 yılı gibi inşaallah 2025 yılı da hayırlara ve bereketlere vesile olsun. Ancak 2024 yılında maalesef ülkemizdeki ve âlem-i İslâm’daki haksızlıklar, hukuksuzluklar, zulümler hep gündemlerimizde oldu. 2025 yılında tüm bunların bitmesi için dua ediyoruz.
Yine ekonomi hemen herkesin gündeminin ilk sıralarında. Yeni yılda beklentiler pek iyi olmamakla birlikte özellikle yeni asgarî ücretin toplumumuzda endişeyle karşılandığını ve yiyecek, barınma, eğitim gibi temel ihtiyaçları dahi karşılamanın aileler için büyük problemler oluşturduğunu müşahede ediyoruz. Gelir dengesizliği artıyor, zengin-fakir arasındaki uçurum daha da açılıyor. Belli bir kesim zenginleşirken yoksul sayısı gün geçtikçe artıyor. İşin uzmanları, yanlış politikalar sonucunda bu tablolun ortaya çıktığını rasyonel verilerle bizlere sunuyorlar. Buna mukabil; özellikle Müslüman toplumlara yakışmayan bir hal ise şükür meselesinin ekonomik politikalarda malzeme haline getirilmesi.
Şükredilmesi gerektiği, Müslümanın vazifesinin bu olduğu, başını sokacak bir yeri varsa, güvendeyse şükretmesi gerektiği telkin edilerek yanlış ve kasıtlı olabilecek bozuk politikalar gölgelenmek isteniyor. Öncellikle, şükretmesi Cenab-ı Hak tarafından kullardan istenmiştir. Kimse başkasına şükretmesi konusunda baskı uygulayamaz; o Cenab-ı Hak ile kul arasında bir meseledir. İşveren işçisine eksik ücret verecek; sonra da ‘buna şükret’ mi diyecek? Elbette böyle bir durum mümkün olmadığı gibi iç ve dış politikalarını her daim vatandaşının menfaatine şekillendirmek, idarecilerin aslî vazifesidir. Dolayısıyla özellikle Müslüman toplumların, ekonomik politikaların yansımaları ile şükür meselesini karıştırmamaları ve şükrün yanlış yorumlanmasına karşı uyanık olmaları gerekir.
Ehl-i zındıkanın da maalesef şükrün Müslümanlar için bir uyalama aracı olduğunu telkin etmelerine karşı Müslümanlar; Üstad Bediüzzaman’ın da ifade ettiği üzere “Mevcuda iktifa, dûnhimmetliktir [gayretsizliktir]” (1) hakikati ışığında çalışmalı ve emeklerinin günün şartlara uygun karşılığını talep etmelidirler. Maddeten terakki ile Müslümanlığa yakışır hâlde doğru İslâm’ı temsil; ancak bu şekilde mümkün olabilir.
Yeni yılın bereketlere vesile olmasını ve nerede olursa olsun adaletsizliklerin ve zulümlerin son bulmasını Rabbimizden niyaz ediyoruz.
Dipnot:
1- Mektubat, Hakikat Çekirdekleri, s. 560.