Hayat şartlarının son derece zorlaştığı asrımızda, insanların fizyolojik hastalıklarla birlikte, ruhsal dengeleri de, yükselen oranlarda olumsuz yöne, kontrolsüz bir ivme ile sarsılmaktadır. Bu çöküşün en trajik yönü ise, hastanın hasta olduğunun farkında olmamasıdır. Stres ve depresyonlar sarmalına giren, önünü ve yönünü seçemeyecek hale gelerek, gittikçe yalnızlaşan zamanımız insanına bir teselli ve huzur ortamının hazırlanması hayatî bir ihtiyaç halini almıştır. Bu zorlu labirentten çıkış için sunulan çözüm, anti-stres ve anti-depresanlar olarak kararlaştırılmıştır. Yaşam boyu huzur arayışı devam ederken, kimyasal bileşiklerin bağımlısı olunmaktadır.
Maneviyat aleminde yaşanan yetersizlikler sonucu, meydana gelen boşluğun doldurulması, ruh ve bedeni güçlendirebilecek pozitif duygularla yüklü, manevî gıdaların desteğindeki zihinsel faaliyetlerin beslenmesi sonucu mümkün olabilecektir. Ruh kalesi ancak yapıtaşları, iman çekirdekleri olan malzeme ile güçlendirilerek, inşa edilebilir. İlahî kaynaklara dayanan İMAJİNASYON uygulamalarıyla, daralan ve gerilen psikolojik dengeye bir relaksasyon (huzurlu gevşeme) hali yaşatılabilecektir. Kur’an-Cevşen-Celcelutiye ve Risale-i Nur kaynaklarından renklenecek zihinsel tablolarla, uygulanacak imajinasyonun ruh ve beden sağlığına destek ve şifaya vesile olduğu da, yaşanan gerçeklerdendir.
Kur’an-ı Azimüşşân’ın sonsuz nurundan süzülen Risale-i Nur hakikatleri, hayat kanallarına akarak, bilincimizi harika tablolarla donatıp, pozitif düşünce alemlerine güzel düşüncelerle kainat seyahati yaptırdıktan sonra, imajinasyon uygulayıp ruhsal şifa pınarlarına ulaştırmaktadır. “Güzel gören güzel düşünür, güzel düşünen hayatından lezzet alır” diyor, Bediüzzaman. Evet güzel görmek, bilinçli zihinle ilgilidir. Dış yapıdan, yani görme alanından bilinçaltına güzel görüntüler düştüğü zaman bu, sezgisel yapımızı etkiliyor ve artık sizin düşünceleriniz de güzel olmaya başlıyor. Ve bu, hayat ile olan bağlantımızda ana harita oluyor. Dolayısı ile hayattan lezzet almaya başlıyoruz. Yani maddeden manaya ve manadan tekrar maddeye helezonik bir döngüdür bu.” (1)
Kur’an-Cevşen-Celcelutiye ve Risale-i Nur hakikatlerinin, imajinasyon uygulamalarıyla zihinsel faaliyetleri pozitif yönde etkilemesinin oluşumunu dikkatle gözden geçirmeye çalışacağız. “Üstad Bediüzzaman’ın kullandığı dil, bilinçaltı programlamada kullanılan terkip kalıpları tarzıyla çok yakın. Risaledeki cümle kalıpları, normal bir okumada bilinci devre dışı bırakır ve bilinçaltını açar. Belli bir RİTMO-TRANS’I vardır. Bir üsluba sizi sürükler. Sürekli okuyanlar bunu fark eder. Bilginin direkt bilinçaltına akmasına yol açar. Bizzat müellifinin de “Risale-i Nur’un gıda ve taam hükmündeki hakikatlerinden hem akıl, hem kalb, hem ruh, hem nefis, hem his hisselerini alabilirler… Risale-i Nur, sair ilimler ve kitaplar gibi okunmamalı. Çünkü ondaki iman-ı tahkiki ilimleri, başka ilimlere ve maariflere benzemez. Akıldan başka, çok letâif-i insaniyenin kut ve nurlarıdır” demesi de bundandır. Zira bilinçaltı düzlemde işi halleder. Yani kökten dönüşümü amaçlar. Ve ondaki kelimeler, direkt Kur’an ve esmâ ile bağlantılı olduğundan dolayı, bilinçaltı Kur’anî olan bu kelimelerle farklı bir türde rezonansa geçer. Kişinin risaleye tam uygun ritmo-transda okuması, artı esmâ’ların vibrasyonu, titreşim ve bilinçaltına açılması ile birlikte, hücrelerdeki kan akışından tutun, vücudun biyo-
enerjisine kadar her şey farklılaşır; ki farkında olmadan bilinçaltı düzeyde ana klasörler tetiklenir. Kelimelerin yüksek enerjisi, vücudun daha önce alışık olmadığı bir enerji dalgasına sebebiyet verir.” (2)
Netice-i kelâm, REÇETE-İ BEDİÜZZAMAN “ŞÂFÎDİR HERDEM KUR’AN.” (Lemaat)
SAĞLICAKLA KALIN.
Dipnotlar:
1) Kubilay AKTAŞ, Kur’an Terapisi, s.30 Selis Kitaplar 2014
2) Age. s.114