"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Niyet, kalbin hayata karşı aynası

Fazilet Kırmızı
17 Aralık 2024, Salı
Rıza-yı İlâhî’yi kazanmak ihlâstan, ihlâs ise niyetten geçer.

Niyet, insanın kalbinin, ruhunun ve aklının aynasıdır. İnsan, kendini, karakterini ve hakikatini niyeti ile aşikâr eder. İnsanın aydınlığı veya karanlığı niyetinde saklıdır. İnsanın yaşadığı ve yaşattığı her şey, niyetin yansımasıdır.

İnsanın kalbi, kalbin hakikî sahibine aşikârdır. Zira Allah, kuluna şah damarından daha yakındır. Yaradan, kulunun kalbinin derinliklerini en iyi bilendir:

“De ki: ‘Göğüslerinizde olanı gizleseniz de açığa vursanız da Allah onu bilir. O, göklerde ve yerde olan her şeyi bilir. Allah her şeye hakkıyla kadirdir.’” 

Bediüzzaman Said Nursî’nin Risale-i Nur’daki ifadesiyle:

“Niyet öyle bir hâsiyete mâliktir ki, âdetleri, hareketleri ibadete çeviren pek acip bir iksir ve bir mâyedir. Ve keza, niyet ölü ve meyyit olan hâletleri ihya eden ve canlı, hayatlı ibadetlere çeviren bir ruhtur. Ve keza, niyette öyle bir hâsiyet vardır ki, seyyiatı hasenata ve hasenatı seyyiata tahvil eder. Demek, niyet bir ruhtur. O ruhun ruhu da ihlâstır. Öyleyse, necat, halâs, ancak ihlâs iledir.”2

Evet, niyet öyle acip bir iksirdir ki; kendindeki hâsiyetlerle toprak gibi ehemmiyetsiz âdetleri ve kum gibi kıymetsiz hareketleri ibadet cevherine kalbettirir. Hem öyle bir ruh-u nâfizdir ki, meyyit olan hâletler onunla dirilip canlı, hayatdâr ibadetlere çevrilir. Hem niyette, seyyiatı hasenata çevirip tebdil eden bir hâsiyet dahi mevcuttur. Öyleyse kurtuluş ve halâs, yalnız ihlas iledir.

Evet, niyetteki şu hâsiyet sebebiyle kısa bir zaman zarfında uhrevî pek çok amel kazanılması mümkün olur. Hem niyet ile insan, bütün hayatında daima şâkir olabilir. Niyet, ihlas ile bir iksir ve mâye olur. Basit bir âdeti sünnet niyetiyle yapan kişi, âdetini ibadete çevirir. Niyet bir ruh ise o ruhun da ruhu ve özü ihlastır. İhlas ile ölü mânâlar hayattar ve canlı hâle gelir, nurlanır.

Mesela: “Senin ağzından çıkan mübarek kelimelerin havadaki efradları, ihlas ile ve niyet-i sadıka ile hayatlansın, canlansın, hadsiz zîşuurun kulaklarına gidip onları nurlandırsın, sana da sevap kazandırsın.” 3

“Hasenatın hayatı niyet iledir (yani livechillâh olan niyet iledir). Onların fesadı ise ucub, riya ve gösteriş iledir. Hem vicdaniyatın bizzat meş’ur olan ahvalinin damarı niyet ile ve ikinci bir şuur ile inkıta’a uğrar. Şu hâlde amellerin hayatı niyet olduğu gibi, ahvalin de ölümü, bir cihette niyettir. Mesela tevazu ki, bir hâldir. Ona sun’î bir şekilde fıtrîlikten çıkarıp yukarıda geçtiği gibi ikinci bir şuur ile niyet etmek, vicdaniyatın bizzat meş’ur olan tevazuunu ifsad eder. Ve hakeza tekebbüre niyet etmek, fıtrî olan kibr-i nefs ve vakarı izale eder. Ve yapmacık bir feraha niyet etmek dahi onu uçurur. Hem gamgîn olmaya niyet etmek de onu gevşekleştirir ve hakeza kıyas et!”4

İnsan, niyetiyle dünyevî ve uhrevî hayatını tuğla tuğla örer. İnsan, her niyetinin karşılığını dünyada ve ahirette muhakkak alır. Niyetlerimizi kötülüklerden, yanlışlardan uzak, ebedî baharlara adım olması duasıyla.

Dipnotlar:

1- Âl-i İmran Suresi: 29.

2- Mesnevî-i Nuriye, s. 113.

3- Lem’alar, s. 377.

4- Mesnevî-i Nuriye.

Okunma Sayısı: 197
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı