"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Milleti yanıltmaktan bıkmadınız mı?

Faruk ÇAKIR
26 Temmuz 2024, Cuma
Türkiye’yi idare edenlerin yanlış işler yaptığına en büyük delil, açıklık ve şeffaflık istememeleridir. Medya vasıtaları da büyük ölçüde ‘kontrol altına’ alındığı için doğru bilgilere ulaşmak hiç de kolay değil.

İdareciler yaptıkları açıklamalarla kamuoyunu yanıltmayı tercih ediyorlar. Ekonomik krizin ayyuka çıktığı bir dönemde bile “Dünya bizi kıskanıyor. Bütün ülkelerden daha iyi durumdayız” anlamına gelen beyanlarda bulunmaları başka ne ile izah edilebilir? Ya da enflasyonda neredeyse dünya lideri olduğumuz bir vakitte, “Enflasyon hızla düşüyor. Çok iyi durumdayız” diyen bir idarecinin milleti yanıltmak istediği akla gelmez mi?

Milletin yanıltıldığı bir konu da İsrail’e karşı Lahey Adalet Divanı’nın açılan mahkemeye ülkemizin taraf olmaması ile ilgili haberlerdi. Devleti idare edenlerin beyanlarını duyan herkes, ülkemizin de mahkemeye taraf olarak müracaat ettiğini düşünüyordu. 

Misal olsun diye aylardan beri yayınlanan bazı haberleri kısaca özetlemekte fayda var: 

“(İsrail) Şu an itibarıyla savunmalarını yapmaya başladılar, fakat bizim vermiş olduğumuz bütün belgeler ciddi manada Lahey’de iş görüyor. Bu belgeleri artırarak vermeye devam edeceğiz. İnanıyorum ki şu anda bizim teslim ettiğimiz belgeler, ağırlıklı olarak görsel belgeler de söz konusu. Bu belgelerle İsrail orada mahkum olacaktır. Bunu bekliyoruz. Çünkü Lahey Adalet Divanı’nın adaletine inanıyoruz.” (trthaber.com, 12 Ocak 2024)

“Türkiye İsrail’in soykırım davasına müdahil oluyor” başlıklı bir haber daha: (Beştepe’deki Uluslararası İyilik Ödülleri Töreni’nde yapılan konuşma) “Gazze ve Filistin’de işlenen insanlık suçlarının hesabının hukuk önünde sorulması için her türlü çabayı gösteriyoruz. İsrail aleyhine soykırım davasına biz de müdahil olmayı kararlaştırdık.” (politikyol.com/ 22 Mayıs 2024)

Bir başka haber: “Dışişleri Bakanı(mız), Güney Afrika Cumhuriyeti’nin İsrail’e karşı Uluslararası Adalet Divanı’nda açtığı davaya Türkiye’nin de müdahil olacağını söyledi.” (bbc.com, 1 Mayıs 2024)

Şimdi, bu haberleri okuyan ve duyan Türkiye’nin mahkemeye gerekli müracaatı yaptığını düşünmez mi? Ayrıca bu haberlerin çoğu medya vasıtasıyla da öyle anlaşılacak şekilde düşünüldü. Aksini söyleyen de olmayınca umumi kanaat olarak ülkemizin mahkemeye İsrail’e karşı açılan davada taraf olduğunu düşündü.

Meğer durum farklıymış. Şimdilik son haber şöyle: “Uluslararası Adalet Divanında İsrail aleyhine açılan soykırım davasına Türkiye’nin müdahillik başvurusuna ilişkin soruyu da yanıtlayan TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Cüneyt Yüksel, UAD’deki soykırım davasına Türkiye’nin müdahillik başvurusuyla ilgili çalışmaların çok yönlü bir şekilde devam ettiğini söyledi. (...) Yüksel, “Başvuruya ilişkin hukuki ve teknik çalışmalarımızı da kısa sürede tamamlayarak bu başvuru metnimize son halini vereceğiz. Yani kısa süre içerisinde de müdahillik başvurumuzu Divan’a yapacağız. Uluslararası Adalet Divanındaki soykırım davasına müdahillikle ilgili süreçte teknik çalışmalarımızın sona geldiğini belirtebilirim.” (AA, 23 Temmuz 2024)

Mahkemeye başvuru süreci uzun olabilir. Fakat yapılan açıklamalarda “Başvurduk ve taraf olarak kabul edildik” şekilde anlaşılan beyanlarda bulunmak “yanıltma ile iş görme” anlamına gelmez mi? Ayrıca bu meseleyi muhalif siyasî partilerin bile bilmemesi ya da açıklamamış olması ayrı bir sıkıntı değil mi?

Okunma Sayısı: 1710
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Said Yüksekdağ

    26.7.2024 11:42:45

    Allah razı olsun Faruk Ağabeyim. Güzel tespitler. Yalanın bu kadar kolay söylendiği bir zaman olmamıştır herhalde!

  • Erhan

    26.7.2024 08:30:45

    Bade Harabül basra! 60 yaşına dayandım, bu kadar hükümet gördük geçirdik, hiçbir hükümet bunlar kadar rahat yalan söylemedi. bir söz sözleri söylendiği gibi olmadığında, utanır, sıkılır, ekranlardan kaçarlardı ama bunlar da maalesef öyle bir utanma duygusu kalmamış. adamlar da haklı İtalyan alman İngiliz İngiliz Çin menşeli otomobili yerli otomobil diye yutturuyorlar insanlar bunu yiyor, 2010 yılından beri uçaklarımız havada diyorlar insanlar bunu yiyor, helikopterlerimiz havada diyorla insanlar bunları yiyor, motor bir yerden yazılım bir yerden gövde bir yerden getirilip yerli milli iha siha diyorlar insanlar bunu yiyor. böyle de olunca adamlar din iman vicdan hak hukuk adalet demokrasiyi rafa kaldırdılar şimdi hayatı anlık yaşıyorlar. İsrail’de her gün binlerce masum mazlum öldürülürken, ülkemizde suçu günahı olmayan masum mazlumları hayatları karartılırken, emekliler gece yarısı pazar yerinden çöpten sebze-meyve toplarken bunların dünya umrunda değil.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı