Ekonomi ve siyaset gündemi meşgul ederken çok daha mühim konuları görmezden geliyoruz.
Yakın zamanda okullarda ders zili çalacak ve eğitim konusu mecburen ilk gündem maddesi olacak. Esasında eğitim meselesi kalıcı gündem olmalı ve ‘iyi’ hale gelinceye kadar gündemden hiç çıkmamalı.
Okulların servis ücreti ya da kantindeki fiyatları konuştuğumuz kadar belki de ‘okuldaki şiddet’i konuşmuyoruz. Elbette servis ve kantindeki fiyatlar da konuşulmalı; fakat ondan çok daha öncelikli olarak ‘okulda şiddet’ hadiseleri konuşulup çareler aranmalı değil mi?
Medyaya yansıyan haberlere göre ortaokul ve lise öğrencileri arasındaki şiddet olayları tırmanışa geçmiş. Bu durum Türkiye’nin önünde duran büyük tehlike olarak yorumlanıyor. ‘Akran terörü’ olarak isimlendirilen hadise, sıradan hale gelmeye başlamış. Uzmanlar saldırganlığın okullara kadar inmesini ‘şiddetin normalleşmesine’ bağlamış. Sokaklarda gazetecilerin, mecliste milletvekillerinin dövüldüğü ve saldırganların ceza almak yerine alkış aldığı bir zemin, bütün bir ülkeyi zehirliyor.
Vahim gidişatla ilgili olarak uzmanlar şiddete teşvik eden oyunlara dikkat çekiyor. Çocuk Psikiyatri Uzmanı Dr. Ezgi Karagöz Tanıgör “Dijital bağımlıları oyundaki karakterle özdeşim kurabiliyor. Bu da saldırganlığı artırıyor” demiş. (Karar g., 23 Ağustos 2024)
Siyasetteki öfke dilinin de bir kötü örneğe dönüştüğü hatırlatılıyor ki bu da dikkate alınmak durumunda.
İnternet aleminin bir bütün olarak şiddete teslim olduğunu da görmek icap ediyor. Çocuklarımızı bu ‘tehlikeli alem’den korumak her geçen gün biraz daha zorlaşıyor. ‘Oyun’ adı altında çocuklarımıza sunulan ‘eğlence’ vasıtalarının baştan sona şiddet içermesi acaba tesadüf olabilir mi?
TV’deki tartışma programlarında, filmlerde, yarışma programlarında, sokakta, okulda, otobüste velhasıl muhatap olunan her yerde şiddete şahit olan çocukların ‘şiddet sarmalı’na girmemesi nasıl mümkün olacak?
Okulları da teslim olan şiddet hadiselerine karşı daha fazla geç kalmadan çok ciddi ve kararlı tedbirler almak durumundayız. Bunu da ancak en tepeden başlayarak yapabiliriz. Eğer siyasetteki şiddeti ve ‘kavga’ları en aza indirebilir ya da tamamen söndürebilirsek zamanla okullardaki şiddet de sona erer. Günün her saatinde şiddete şahit olan çocukların bu şiddeti okullara taşıması sadece bir netice değil mi?
Şiddetin sınıflara kadar girmesi ciddi bir tehlikedir. Farkına varalım ve birlikte, uzmanlara da kulak vererek bu tehlikeyi bertaraf edelim vesselam.