İsrail’in ezanları susturma niyeti çok eskilere dayanıyor. Zaman zaman gündeme gelen ve tepkiler sebebiyle geri çekilen ‘ezan yasağı kararı’ bu defa hayata geçirilmeye çalışılıyor. İlk adım olarak gece saatlerinde okunan ezanları yasaklamaya çalışarak bir bakıma insanları bu yasağa alıştırmaya çalışıyorlar. Muhtemelen gece saatleri için başlatılan yasak, daha sonra da diğer namaz saatlerindeki ezanlara uzanabilir.

Başka yer ve zamanlarda, başka ülkelerin yaptığı yanlış işler gibi bu da çok yanlış bir adım. Kesin bir kanaat olarak ifade edebiliriz ki İsrail’in niyeti bu yasakla İslâmı gölgelemek ise tam aksi gelişmeler yaşanacaktır. Çarpıcı olduğu için her zaman verilen bir misal vardır: Amerika’daki 11 Eylül 2001 “İkiz Kule Saldırıları” saldırıları planlayanların niyetleri aksine nasıl İslâmın daha fazla tanınmasına vesile olduysa bu yasak da ona vesile olur ve olacak inşallah. İsrail’in aldığı bu yasak kararı her vesile ile dünya gündeminde olacak ve insanlar daha fazla İslâmı merak edecek. Ayrıca bu yasağa sadece Müslümanlar değil, başka dinlere mensup insanlar da insaniyet noktasından itiraz edecek. İnsanlığın kabul etmediği bir yasağı uzun süre uygulamak mümkün değildir.

Nitekim İsrail’in uygulamaya başladığı bu yasak karşısında başta Filistin’de yaşayanlar olmak üzere bütün Müslümanlar ve diğer dinlere mensup ‘insan’lar itiraz etmeye başladı. Filistin’deki tepkiler de dikkat çekici. İsrail’in, ülkede ezanın belli saatlerde hoparlörle okunmasına yasak getiren kanun tasarısı binlerce kişinin katıldığı gösterilerle protesto ediliyor.

Örnek olması bakımından, Kabul beldesinde gerçekleşen gösteriye katılanlar İsrail’in “ırkçı” politikalarına karşı sloganlar atmış ve yasağa tepki olarak ezan okumuşlar. Göstericiler ayrıca üzerinde “Ezan sizin zulmünüzden daha büyüktür” ve “Ezanlar susturulamayacak” yazılı afişler taşımış. (AA, 11 Mart 2017)

Gazze’de de, İsrail’in, ezanın belli saatlerde hoparlörle okunmasına yasak getiren kanun tasarısına karşı gösteri düzenlenmiş. Gösteride, “Minareler susmayacak”, “Irkçılığınız yeter” yazılı afişler taşınmış. Protesto gösterisine katılan Filistinli milletvekili Muhammed Şihab, İsrail’in “ezan yasağı” tasarısının, “tüm Müslümanları hedef alan bir suç” olduğunu hatırlatmış. (Yeni Asya, 12 Mart 2017)

Elbette İsrail’in bu keyfi kararına karşı Gazze ya da Filistin’de yaşayanların tepki göstermesi yetmez. En az onlar kadar ve belki de daha fazla dünyanın dört bir yanındaki Müslümanlar ve diğer insanlar tepki göstermeli. Ayrıca yapılabilecek her türlü diplomatik gayretler de bu iş için seferber edilmeli. İsrailli yöneticiler dahi bütün insanları ezandan korkulmaması gerektiği noktasında ikna edilebilir ve edilmelidir.

İslâmın şeair, adet ve kaidelerinden olan ezana hangi el uzanırsa mağlûp olur. Tarih ve günümüz buna şahittir. Bu el İsrail’in elin de olsa netice değişmez. Ezan susmaz. Onu susturmaya çalışanlar susmak durumunda kalır inşallah.