"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“Durun’ diyen çıkar mı?

Faruk ÇAKIR
23 Temmuz 2024, Salı
Eğitimli, yetişmiş ve tecrübeli olanların başka ülkelere göç etmesi karşısında ilgisiz kalan ya da “Giderlerse gitsinler” demek uzun dönem için Türkiye’nin zararına değil mi?

Ya da şöyle soralım: Bilhassa genç nüfusun imkân bulduğu ilk fırsatta “Avrupa”ya gitmek istemesi sadece gidenlerin kabahati midir? 

Türkiye’den gidenler ve gelenlerle ilgili olarak açıklanan rakamlar idarecileri tedbire sevk etmeli. Türkiye İstatistik Kurumu’nun yayınladığı 2023 göç istatistiklerine göre, Türkiye’den göç edenlerin sayısı bir önceki yıla göre yüzde 53 artış göstermiş. Ülkeye göç edenlerin oranı ise yüzde 35,9 azalmış.

Haberde şu bilgiler de var: Türkiye’ye 2023 yılında göç edenlerin yaş grubu incelendiğinde, en fazla göç edenlerin yüzde 12,7 ile 20-24 yaş grubunda olduğu görüldü. Bu yaş grubunu yüzde 10,8 ile 25-29 ve yüzde 10,3 ile 15-19 yaş grubu izledi. Yurt dışından en fazla göç alan ve yurt dışına en fazla göç veren il İstanbul oldu. Türkiye’ye 2023 yılında gelen yabancı uyruklu nüfus içinde ilk sırayı yüzde 13,2 ile Rusya vatandaşları aldı. Onu yüzde 8,2 ile Azerbaycan, yüzde 7,3 ile Türkmenistan, yüzde 6,7 ile İran ve yüzde 5,9 ile Afganistan vatandaşları izledi. Türkiye’den göç eden yabancı uyruklu nüfus içinde de ilk sırayı yüzde 17 ile Rusya vatandaşları alırken, bunu yüzde 15,7 ile Irak, yüzde 8,3 ile Afganistan, yüzde 6,5 ile İran ve yüzde 4,9 ile Türkmenistan takip etti.” (tr.euronews.com, 19 Temmuz 2024)

Her konuda “yetişmiş insan”a ihtiyaç duyan bir ülkenin başta gençler olmak üzere meslek sahiplerini ülkede tutmak için yeni projeler gelişmesini çok daha isabetli değil mi? Esasında bu mesele sadece iktidarın meselesi olarak da görülmemeli. Türkiye’nin menfaatine iş yapmak isteyen herkes bu meseleyi gündemde tutmalı ve “Gençler, yetişmiş kalifiye insanlar niçin başka ülkelerde yaşamayı tercih ediyor?” sorusuna cevap aramalı. Elbette bu soruların cevabı sır değil. Ülkemizde hak, hukuk ve adalet tam olarak tesis edilmediği ve yakın gelecekte de tesisinin kolay olmadığını düşünenler başka yerleri tercih ediyor. O halde idarecileri bu noktada sorgulamak, sıkıştırmak ve hesap sormak gerekir. Ara sıra gündeme gelen bu konu, TBMM’nin de kalıcı gündemleri arasında yer almalı. Hiçbir idareci, “Giderlerse gitsinler” deme lüksüne sahip olmamalı. Çünkü giden ülke ve millet menfaatleridir. Bunlara ne kadar sahip çıkılırsa Türkiye o nispette erken tarihte “Büyük ve huzurlu Türkiye” olabilir.

Milleti, memleketi, gençliği, yarınları düşünen kim varsa bu gidişe ‘dur” demeli ve ‘beyin göçü’ engellenmelidir. Türkiye’nin ‘Kalan sağlar bizimdir’ deme imkânı yoktur vesselam.

Okunma Sayısı: 1414
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Kerim Soyten

    23.7.2024 23:12:07

    işler zor.. duayla sığınmak lazım iyice

  • Burhan Kula

    23.7.2024 21:21:42

    Adaletin Hukukun olmadığı yerde herşey geriler çölleşir, insanların ciddi bir kısmı hala farkında değil

  • Arda Yıldız

    23.7.2024 09:00:01

    Türkiye de kanunlar tam anlamıyla uygulanmadıkça imkamı olan insanlar burda yaşamaktan kaçacaklardır. İnsanlar ses yapıyor, gürültü yapıyor, bahçeyi sokağı pisliyor, denizleri yaylaları pisliyor ama bir ceza almıyorlar. Böyle bir ülkede yaşamak sinir harbi gibi bir şey insanlar için.

  • Erhan

    23.7.2024 05:26:26

    Hak, Hukuk, Adalet, Demokrasi’nin olmadığı bir ülkede hiç kimse kendini güvende hissetmediğinden, yaşamak istemez. bizdede bunlar olmadığı gibi, her şeyimiz yalan, palavra kaba kuvvet, ve hakaretten ibaret. Ayrıca asgari ücretin 17 bin lira olduğu, bir mühendisin 16 bin liraya çalaşmak zorunda bırakıldığı, emeklisinin, emekliler yılında dahi açlık ve sefalete itildiği, yöneticilerin, vekillerin ise birden fazla maaşlarla, villalarda saraylarda oturduğu, özel jetlerle seyahat ettiği, 1 litre mazotun 46 lira, 1$’ın 33 lira, 1 kg etin 650, 1 ekmeğin 8, 1 LT. Zeytinyağının 400 lira, 1 kg peynirin 250 lira olduğu bir ülkede kim kalmak ister? Birde vatan millet, sakarya! İnanın bunların hepsi palavra.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı