Dünyanın neresinde olursa olsun; yapılan yanlışlara yerinde ve zamanında haklı tepkilerin ortaya konulması hatalarını önünü kapatabilir.
Fransa’nın başşehri Paris’teki 2024 Yaz Olimpiyatları’nın 26 Temmuz’daki açılış töreninde ‘sanat’ adına yapılan bazı faaliyetlerle inançlar alaya alınmış. Medyaya yansıyan haberlere göre programda bir değil yüzlerce hata ve yanlışa imza atılmış. Bu gelişmeler üzerine dindar insanlar başta olmak üzere insaf ehli milyonlar sanat adına yapılan çirkinliklere tepkilerini ortaya koymuşlar.
Mısır’daki El Ezher Kurumu’nun açıklaması da bu bakımdan önemli. Açıklamada şöyle denilmiş: “(Paris’teki programda) Mesih (Hazreti İsa) aleyhisselamın, şerefli şahsına ve ulvi peygamberlik makamına hakaret edecek bir şekilde ahmakça ve barbarca bir üslupla tasvir edilmesiyle, müminlerin, dini, ahlaki hassasiyetlerine saygısızlık yapılmıştır. Allah’ın peygamberlerinden herhangi birisine hakarete yönelik tüm girişimleri kalıcı olarak reddediyoruz. Çünkü nebiler ve resuller, iyilik mesajını alemlere iletsinler diye Allah’ın kendilerini diğer yaratılanlardan üstün kıldığı seçkin zatlardır.”
Dünya Müslüman Alimler Birliği de olayı şiddetle kınadığını ilan eden bir açıklama yapmış. Açıklamada, yaşananların, “Hazreti İsa ve havarilerine, dinlere ve peygamberlere açık ve ağır bir hakaret olduğu” ifade edilip şöyle denilmiş: “Açılışta yaşananlar, toplumların bozulmasına, fesatlığın, suçlar ile insanlar arasında nefret ve saygısızlığın yayılmasına yol açtığı için tüm semavi dinler ve aklıselim fıtratlarca reddedilmektedir.”
Gerek El Ezher Kurumu’nun ve gerekse Dünya Müslüman Alimler Birliği’nin bu tepkisi çok önemlidir. Esasında benzer açıklamaları Hıristiyan dünyasından da beklemek gerekir. Şöyle ki, Avrupa’nın pek çok ülkesinde cehaletten kaynaklanan bir tavırla İslama, Müslümanlara ve Peygamberimiz Hz. Muhammed’e çeşitli vesilelerle hakaretler yapılmakta ve hatta Kur’an yakma girişimleri sergilenmektedir. Bu çirkinlikler karşısında sadece İslam dünyası değil, bütün ‘insanlık’ tepki göstermiş olsa cehaletten kaynaklanan bu eylemler devam edebilir miydi? Bu yönüyle Hz. İsa (as)’a atılan iftiraya karşı İslam dünyasının tepki göstermesi çok önemlidir. Dünyadaki bütün ‘iyi’ler nerede olursa olsun ‘çirkinlikler’e birlikte itiraz etmek durumundadırlar. İnsanlık bunu başarabilirse yeni iftiralara meydan verilmemiş olur.
“Anlamlı ve akıllı tepki”lerin çığ gibi büyümesinde fayda var vesselam.