Anlamsız şekilde yoğun kültür erozyonunun yaşandığı ülkemizde, beslenme ve yemek yeme kültüründe de olumsuz değişikliklerin olduğunu görmekteyiz.
AVM’lerin son katları fast food yiyeceklerin tüketildiği iş yerlerince işgal edilmiştir. Bu mekânlar kıtlıktan çıkmış insanların istilâsına uğramış gibi hınca hınç insan kalabalıklarınca doldurulmaktadır. Şehirlerin en işlek caddelerinde benzeri iş yerleri müşterilerine yiyecek yetiştirmekte zorlanmaktadırlar. Bu acı tesbitlerden sonra bir acı tesbitimizde ülkemiz insanı, güzel Yurdumuzun şifa küpü besinlerinden habersiz olduğu gerçeğidir.
Son otuz yılda elli bin yeni hastalık tarifi yapılmıştır. Sebepler araştırıldığında yanlış beslenme ve yanlış beslenme davranışlarından ortaya çıktığı tesbiti dikkatleri gıda tüketiminin üzerine yoğunlaştırmıştır. Bu yoğunlaşmanın neticesinde vücudumuzun bağışıklık sisteminin güçlü tutulmasının önemine vurgu yapan yüzlerce bilimsel makale yayınlanmıştır. Bunun için ne yapmalıyız sorusuna verilecek cevapların başında kestane balı tüketmek gelir.
Bağışıklık sistemimiz vücutta hastalığa sebep olacak bakterilere karşı vücudu korurken beslenmeden dolayı yetersiz kaldığı virüslere karşı da vücudu koruyamaz hale geldiğinde hastalıklara dâvetiye çıkarır. “Bu sebepten dolayı vücudun neye ihtiyacı olduğunu bilmek ve buna uygun bir şekilde beslenmek en doğrusu olacaktır.” Kestane balı “hem eşsiz bir lezzet hem de hastalıklara karşı oldukça kuvvetli bir kalkan oluşturan olağanüstü bir nimettir.
Kestane balı ağırlıklı olarak Karadeniz Bölgesi’nde üretilmektedir. Bölge dışında kestane ağaçlarının bulunduğu da bir gerçektir. Ancak esas kestane balı Karadeniz Bölgesi’nde üretilir. Bu demek değildir ki bölge dışındaki arıcılar Kestane balı üretemez demek değildir. Gezginci arıcılarımız mevsiminde bu bölgeye göç ederek Kestane balı üretmekte ve müşterilerinin beğenisine sunabilmektedirler.
Nisan–Mayıs aylarında kestane ağaçları çiçek açmaya başlar. Bu çiçeklerin çıkmasıyla birlikte arıcılar arılarını bu bölgelerde konuşlandırarak kestane balı üretimi yaparlar.
Kestane balı yapı itibariyle geç kristalize olan hem de oldukça lezzetli olan bir baldır. Kestane balının faydalarından istifade etmek isteyen kişiler balın gerçek olmasına dikkat etmesi gerekmektedir. Gerçek kestane balında hiçbir şekilde çoğaltıcı madde bulunmamaktadır. Yalnız bölgedeki diğer bitkilerin tabiî olarak karışımı söz konusu olabilir. Tüketmek istediğiniz bal en az % 60 kestaneden üretilmişse sorun yok demektir. Tabiî karışımlar normaldir ve kestane balının kalitesine zarar vermez. Sınırlı üretimi olan kıymeti iyi bilinmesi gereken kestane balı, halkımızca iyi tanınmalı ve değerlendirilmelidir. Kıymeti bilinmeyen bu şifa küpü kestane balları, ülkemize has bir bir nimettir kıymetini bilelim. Başka ülkelerin insanları bizim kadar şanslı değil. Çünkü kestane balı en çok ülkemizde üretilmektedir.