"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Atmosfer’in yaratılması ve insanın nefes alması

Durmuş Ali İnci
27 Kasım 2022, Pazar
Güneşten kopup gelen ve binler hikmetlerle güneş sistemi içindeki yörüngede İsm-i Adl ile dengelenen dünyamıza gelecek misafir, arzın halifesi, insanın ihtiyaçlarına göre atmosfer İsm-i Hakim’in hikmetiyle dünyamızın etrafına sarılmıştır.

Atmosfer dünya ile beraber hareket etmektedir. Atmosfer aşırı hızla giderken sürtünme ile dünyanın üstündekileri muhafaza için yeryüzüne bir dam ve çatı olmuştur. Bu sayede biz uzayın derinliğinde saatte 108.000 km hızla giden dünyamız üzerinde, hiçbir sarsıntı yaşamadan rahatça dolaşabiliriz. 

Hava küreyi oluşturan esasta iki gaz vardır. Azot (%79), oksijen (%21) ve az miktarda karbondioksitten oluşmuştur. Biz burada %21 nisbetinde konulan oksijen ve insan arasındaki münasebete bakalım. İnsanın anatomik yapısı içinde solunum ve dolaşım sistemi hayati önem taşımaktadır. Nefes aldığımızda akciğerlerimize içinde %21 oksijen olan hava dolar. Akciğerlerin tam şişip havayla dolduğunda kaç cm3 hava alabileceğinin hesabı yapılmıştır. Kaç saniye içinde bu havayı alıp verebileceğiniz önceden hesab edilmiştir. Kalbin akciğere her nefeste pompaladığı kan miktarı bellidir. Akciğerlerimizde bir nefeste kirli kandaki karbon ile birleşecek oksijen miktarı da hesaplanmıştır. Yani %21 oksilenli bir nefes havada kalpten pompalanan kirli kandaki karbonla birleşip karbondioksit olarak dışarıya atılacak kadar oksijen vardır. Havadaki oksijenin azı ya da çoğu zarardır. Çünkü havanın bu özelliğine göre solunum ve dolaşım sistemi tanzim edilmiştir. 

Demek insanı ruhlar aleminde yaratan Allah ona verdiği, doğduğunda çalışmaya başlayan solunum ve dolaşım sisteminde kullanılacak en uygun havayı da yaratan O’dur. Aynı özellik insanın en önemli yardımcısı olan hayvanat için de geçerlidir. İlm-i ezelisinden gelen insan ve hayvanatı bilmeyen ihtiyacından haberdar olmayan bir güç havaya bu vaziyeti verebilir mi? 

Demek insanı ruhlar aleminde kim yarattı ise onun fıtratına uygun havaya da bu vaziyeti veren O’dur. Kâinatı insanın fıtratına muvafık bir tarzda yaratıp onun ihtiyacına göre güneş sistemi içinde dünyamızı dengede tutan ve insana en münasip havayı onun etrafına saran da Allah’tır.

Sürekli kirli kandaki karbonla birleşip atmosfere karbondioksit olarak verilen hava karbonla kirlenir. Oksijen miktarı giderek azalır, nefes alamaz hale geliriz. Allah nihayetsiz ilmiyle buna bir tasfiye sistemi kurmuştur. Sistem gayet derecede mükemmel çalışır, havadaki oksijen oranı hiç değişmez. Yangınlar, savaş gibi hadiselerle bu denge bozulsa da derhal tasfiye edilir. Havadaki oksijen dengesi korunur.

Bediüzzaman Risale-i Nur’da bu hakikati dağların vazifelerin den bahsederken ne kadar harika anlatmıştır “Hem zîhayatların levazımat-ı hayatiyesine birer hazine olsun. Hem havayı tarasın, gazat-ı muzırradan tasfiye etsin, tâ teneffüse kabil olsun.” (Sözler’den)

Okunma Sayısı: 2121
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Ahmet Zeki

    27.11.2022 14:07:50

    Tebrik ediyorum Durmuş Ali kardeşim. Çok güzel bir tefekkür yazısı olmuş. Teşekkürler. Bu gibi yazılar Risale-i Nur'un şerhi olduğu için çok önemli. Devamını diliyorum.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı