İsmail Haniye’nin, korunaklı diye seçilen sadabat devlet konuk evinde saldırı sonrası şehit olmasından bu yana hayli zaman geçti. İran misilleme noktasında üst perdeden açıklamalar yapsada bugün itibari ile henüz bir misilleme görülmedi.

Misilleme geciktikçe İsrail’in korku sarmalına girdiğini görmek mümkün. Halkın bu konuda çok korktuklarına dair haberler gündemde. Bu gecikmenin, bomba atılmasından daha etkili olduğu söyleniyor. İsrail’i saran bir korku sarmalının halkı daha tedirgin ettiğini üst düzey yetkililerde söylüyor. ‘’İsrail’i ‘misilleme’ korkusu sardı, İran ve Hizbullah birlikte hareket edebilir: Saldırı için gün verdiler.’’ şeklinde devamlı teyakkuz hali, halkı tedirgin etmiş durumda.

Gazze’ye yönelik saldırılarının 312’inci günündeyiz. Haniye suikastı için yapılacak misilleme harekatının detayları ve zamanı henüz belli değil. IDF ise, İran ve Hizbullah’ın birlikte bir saldırı planlayabileceğini iddia ediyor. Saldırının içeriği ise henüz netlik kazanmadı. Özellikle Paris olimpiyatları sürecinde de böyle bir misillemeden kaçınılmasını, Makron rica etmiş olabilir ihtimali de var. ABD ise misilleme olursa, koşulsuz olarak İsrail’in yardımına koşacaklarını açıkladı, Savunma bakanı Austin, Abraham Lincoln uçak gemisinin de yola çıktığını söyledi.

IDF ve ordu, sivillere yönelik talimatların değişmediğini vurgulayarak, misillemeyi önemsiz göstermeye çalışsalar da Misilleme beklentisi, İsrail’de yaşayanlarda ciddi psikolojik travmalara yol açtığını söyleyebiliriz. Özellikle İsrail basınında bu konu hayli yer tutmakta ve bu gerilim sinirleri iyice yıpratmakla birlikte, Netenyahu'ya karşı oluşan muhalefeti de ayakta tutmakta. Bu yüzden İsrail Azerbaycan ve Gürcistan’daki askerlerini geri çağırdı.

Bu gelişmeleri destekleyen Axios haber sitesine göre, İran’ın perşembe günkü ateşkes-rehine anlaşması görüşmelerinden önce, İsrail’e doğrudan bir saldırı düzenleyebileceği ihtimalinden bahsediliyor. Bu iddialar İsrail’deki kamu kurumu olan Kan televizyonu ve Kanal 13 haberlerinde de açıklanmış durumda. İsrail’in ana korkusu aynı anda hem İran’ın hem de Hizbullah’ın saldırmasından çekinmesi, Hizbullah’ın eş zamanlı ya da art arda birleşik bir saldırı düzenleyebilecekleri ihtimali İsrail’i endişelendirmiş durumda.

İran ve Hizbullah kanadından ciddi bir misilleme yapılmasını beklemeyen bazı görüşler de basında yer alıyor. Özellikle 4 yıl önce Irak topraklarında katledilen Kasım Süleymani için cılız bir misilleme yapılması hala hafızalarda. Buna dayanılarak ciddi bir misilleme beklemeyen bir kesim de söz konusu. Ayrıca İran, bölgede başlayabilecek bir savaşın kıvılcımını ateşlemek istemeyebilir. Durum çok hassas.

IDF(İsrail Savunma Gücü) Sözcüsü Tuğamiral Daniel Hagari, yaptığı açıklamada sivillere yönelik acil durum yönergelerinde herhangi bir değişiklik yapmadıklarını ifade etti. İran ve Hizbullah başta olmak üzere Orta Doğu'daki gelişmeleri izliyor ve durumu sürekli değerlendiriyoruz." şeklinde açıklaması ilginçti. İran bölgede ciddi bir savaşın başlamasını istemiyor fakat, misilleme yapmazsa bu sefer şanında sıkıntı yaşayacağını biliyor. İki arada bir derede. Çin dış işleri bakanı, ‘’Tahran’a egemenliğini ve güvenliğini koruma konusunda tam destek veriyoruz’’ açıklaması da gündemde yerini aldı. Tam bu esnada Sinwar dan barış müzakereleri için açıklama gelmesi ise ayrıca önemli.