"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İsrail’e lâf yerine etkili yaptırım uygulanmalı

Cevher İLHAN
12 Mayıs 2021, Çarşamba
Küresel emperyallerin taşeronu olarak yetmiş üç yıldır Filistin’i işgal eden İsrail’in en son Mescid-i Aksa’ya silâhlı baskın ve müdahalesinden sonra 9’u çocuk en az 25 sivilin katledildiği Gazze Şeridine hava bombardımanı saldırısıyla şiddet dalgası ve zulmü sürüyor.

Garip olan, yine Ramazanda, mübârek Kadir gecesinde ve Bayram arefesinde dünyanın, daha da vahimi Müslümanların ilk kıblesi Mesid-i Aksa’ya sabah namazında İsrail polisinin potsallarıyla girip estirdiği zulme İslâm âleminin hâlâ kayıtsız kalması. 

Başta “iktidara ilişik medya”da en çok ses çıkardığı ileri sürülen Ankara başta olmak üzere Müslüman ülkelerin başkentlerinin hâlâ fecaati demeçlerle geçiştirmeye çalışmaları. Halbuki Tel Aviv’le ilişkiler ciddi olarak gözden geçirilip en azından ticari ilişkiler askıya alınmalı.                                            

TİCARİ İŞBİRLİKLERİ KAT KAT ARTMIŞ…

Resmî verilerle İsrail’le özellikle 30 Ocak 2009’da Davos’taki “one minute” çıkışından ve 31 Mayıs 2010’da Türk bayraklı sivil Mavi Marmara yardım gemisine saldıran ve on vatandaşımızı hunharca katleden  İsrail askerlerinin hiçbir cezâ ve hukukî sorumluluk taşımayacağı teminatı verilerek katliam 20 milyon Amerikan dolar “bağış”la kapatılırken, bu ülkeden silâh/mühimmat ithalatının yanısıra İsrail Ticaret Ataşesi Avrahami’nin tesbitiyle ekonomik, askerî ve siyasî “stratejik işbirliği”ne ek olarak Serbest Ticaret Anlaşması’yla ticaret hacmi kat kat arttırıldı. (Milliyet, 6.1.14; Millî Gazete, 6-7, 2.15, Trademap,12.3.19) 

Bu arada Mavi Marmara şehitlerinin üzerinden gizli pazarlıkla İsrail aleyhine işleyen yasal işlemleri süratle sonlandıracak gizli maddelerin de olduğu “terörle mücadele ve güvenlik işbirliği mutâbakatı” İsrail’in Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne gönderilen belgeyle ortaya çıktı. 

15 Temmuz 2004’te Resmî Gazete’de yayınlanan Bakanlar Kurulu kararıyla, GAP’ı, KOP’u (Konya Ovası Sulama Projesi) ve Tuz Gölü’nü içine alan, tarımdan tohumculuğa, sulamadan hayvancılığa, güvenlik ve çevreden pazarlamaya geniş kapsamlı “ekonomik mutabakat zabıtları”yla ABD’nin her yıl 30 milyar dolarlık silâh ve hibeyle himâye ettiği İsrail’le ekonomik ilişkiler daha daha da genişletildi.

İsrail’in Gazze bombardımanı sürerken, Cumhurbaşkanı’nın “katil terör devleti!” diye yüklendiği günde İsrail’le “istihbarat işbirliği anlaşması” imzalanıp Hatay Vali Yardımcısının katılımıyla İskenderun’un Limakport Limanı’ndan İsrail’in Hayfa limanına resmî törenlerle ro ro seferleri başlatılarak ve Kuzey Irak Yönetimi’nin Bağdat’ı by pass ederek hortumladığı petrolün Ceyhan’dan İsrail’in Aşkelon Limanına sevkiyatı yapılarak Türkiye ile İsrail’i birbirine bağlayan seferlerin süreceği ilân edildi. (Milliyet, Sabah, 21.11.12; gazeteler, 21.6.19)

Ardından Kasım 2018’de THY ile İsrail Bank Hapoalim ile varılan, rekor sayıda İsrailli yolculara indirim sağlayan “ortak uçuş ‘IsraCard” anlaşması yapıldı. (gazeteler, Şalom, 20.12.18) 

Türkiye ile İsrail arasındaki ticaret hacmi, devletin resmî ajansı AA’nın İsrail Sanayi, Ticaret ve Çalışma Bakanlığı ile Ankara’daki Ticaret Ataşeliği’nden derlediği verilerle rekor üstüne rekor kırdı.    4 Mart 2004 tarihinde Ankara ile Tel Aviv arasında imzalanan anlaşma ile Manavgat Nehrinden yılda 50 milyon m3 arıtılmış suyun 20 yıl süre ile İsrail’e deniz yoluyla tankerlerle taşınması ve alternatif projelerde mutâbık kalındı. (T.C. Dışişleri Bakanlığı, BN:3 - 6 Nisan 2006, Manavgat Nehrinden İsrail´e Su Satışı hk.) Şimdi de Katar’la “su alanında işbirliği”yle İsrail’in arz-ı mev’ud (vaat edilmiş topraklar) sınırı saydığı Fırat ve Dicle’nin İsrail’e akıtılmasına zemin hazırlanıyor. 

BİR TEKİ ASKIYA ALINMIYOR!

Kısacası, İsrail Dışişleri Bakanı Israel Katz’ın “Suriye iç savaşının ardından İsrail’in Hayfa Limanı’ndan Basra Körfezi’ne ticarette Erdoğan’ın ailesinden bazı kişilerin olduğu” ikrarıyla AKP iktidarı döneminde İsrail ile ihracat yüzde 200, ithalat ise yüzde 140 arttı.

Oysa Türkiye bilhassa DP, AP ve DYP iktidarlarında İsrail’e birçok kez ciddî tavır almış, Ankara, BM ve beynelmilel zeminlerde Filistin davasının tâkipçisi olup caydırıcı kararların alınmasına etkin bir diplomasiyle öncülük etmiş; esaslı kararlara imza atmış, büyükelçisini geri çekip ciddî siyasi yaptırımlarda bulunmuş; etkili diplomatik tavır sergilemekle İsrail’i frenlemişti. 

 Ne var ki AKP iktidarında Ankara, İsrail’in saldırı ve zulmünü ve Filistin meselesini de yine gündemi değiştirmede kullanıyor. Ekonominin çöküşünde artan işsizlik, yüksek enflasyon, faiz ve döviz sarmalında ve salgınla mücadelede başarısızlık girdabında Filistin dâvâsı üzerinden siyasi rant sağlama ucuzluğuna tevessül ediyor. 

Ve bütün bunları yaparken İsrail’le istihbarat işbirliğinden savunma sanayii anlaşmalarıyla silâh ve enerji ihalelerine, tam kapasite devam eden tarım ve sulamadan telekomünikasyona, tohumculuğa, ekonomik mutâbakat zabıtlarından bir tekini dahi iptale ya da rafa kaldırmaya yanaşmıyor; BM’nin ve İslâm İşbirliği Teşkilâtı’nın şimdiye kadarki bütün kararlarının teyidiyle caydırıcı yaptırım ve müeyyideleri hayata geçirmiyor; ve uluslararası diplomaside de etkili ve önleyici tedbir al(a)mıyor!

 Peki neden?

Okunma Sayısı: 2307
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Hacı Ahmet

    12.5.2021 13:43:23

    Laf çok ama icraat sıfır. El altından hatta ayan beyan ticari ilişkiler artarak aynen devam ediyor.

  • Hüseyin İlhan

    12.5.2021 02:55:00

    Peki neden:El cevap SAMİMİYETSİZLİK,İKİYÜZLÜLÜK,RİYEKARLIK NEDENİYLEDİR. Merhum DEMİREL muhaliflerin ne isnad ettilerse hep tam tersini yapan ve gerçek müslüman hamisi,millet ve hak,hukuk,adalet sevdalısı olduğu için 1974 Kıbrıs çıkarması sonrası ambargo uygulamasına ABD-NATO Üslerini kapatarak dürüstçe,mertçe gerekeni yapmıştır. Keza Ermenilerin Hocalı katliamı cinayetlerine karşı AZERBAYCAN'a buğday kamyonları içinde silah ile mühimmat gönderdiğini ben bizzat AZERBAYCAN lı M.Olimpiyat dereceli Azeri sporcudan dinledim. Bir MENDEREDEMİREL nerede birde dini sitismar ederek oy devşirip dine ve dindara,millete ,ülkeye zarar üstüne zarar veren kindar nerede. UYAN EY KARDEŞİM GAFLETTEN UYAN, UYANMAZSAN DAHA ÇOOK KATİL YAPAR KIYAM.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı