"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Büyük büyük, büyükler

Ali Rıza AYDIN
08 Ağustos 2024, Perşembe
Dünya kavgasına dalıp, ahiret kaygısı çekmeyen kimseler için dünya düğün, bayram, şehr-âyîn; her şeyiyle, her şeyleri sütliman. Dünyalıdan dünyalıya izzet, ikram gırla; ihtişamsa, baş döndüren cinslerden.

Evet.

İlim, bilim ve teknoloji gönle değil, göze hitap eder durumda. Demagoji ise, hipnoz etkisiyle, dünya hayatını cazibedar bir meşher şeklinde resmediyor.

Hâlbuki perdenin arkasında neler var, neler:

Büyük büyük devletler, büyük büyük şehirler; büyük büyük oyunlar ve dahi, büyük büyük oyuncular…

Yaşanan hâl, âdeta madrabazlar pazarı.

Bitmedi.  

Büyük şehirlere musallat olan büyük şerler, belâlar!

Yangın, deprem, fırtına; kambur olmuş sırtına büyük, büyük.

Bir tarafta açlık, kıtlık, sefâlet; bir tarafta, burnundan gelesiye sefâhat!

Bir yanda teknolojinin “T”si ile tanışamamış insanlar; diğer yanda, insanı tanımayan hayvanlar!

Büyük şehirlerin silüetini değiştiren büyük büyük binalar; binalarla birlikte çoğalan fenâlar, zinalar!..

Günümüzde türeyen ve tüyler ürperten modern hayat tiryakisi insanlar ve bunların allayıp pullayıp medeniyet diye takdim ettikleri deniyyat.

Eldekinin “nimet” olduğunu idrak edemeyip, Yaradan’ın emirlerine bîgâne medenîler, denîler…

Yani toplum tiyatrosunda sahnelenen, “Dışı süs, içi, pis” bir hayat pandomimi!

Madalyonun öteki yüzü de böyle.

Ne dersiniz dostlarım, bunlar kıyametin ayak seslere mi ne?

Hem Cenab-ı Hakkın mülkünde yaşa, hem de her herzeyi karıştır! Bu hayat tarzı, bu davranış biçimi -büyük küçük- “Müslümanım” diyenlerin şiarına yakışacak şey midir?

Allah (cc), her topluma, içinde bulunduğu cehâletten; şirk, isyan, dejenerasyon ve çürümüşlükten kurtulması için İlâhî tebliğciler yani, nebîler göndermiş. Suhuflar, kitaplar indirmiş ayet, ayet göklerden.

Allah’a ve ahiret gününe inananlar felâh bulmuş, kurtulmuş. İsyanında ısrar eden, hâk ile yeksan olmuş.

Gelelim bugüne:

Büyük büyük devletlerin güya büyük heriflerin, ellerindeki maddî imkânı “yıkılmaz güç” telakki ederek güçsüzlere, masumlara baskı kurması zulüm; bunu yapanlarsa, zalûmdur!

Azap eden, gazaba müstahak olur her hâlde!

Çünkü “Zulüm ile âbâd olanın âkıbeti berbat olur” sözü, yaşanmış birçok tecrübenin ürünü.

Ey yüksek zannedilen alçaklar!

Cenab-ı Hak, Kaf suresinin 36. ayetinde: “Biz onlardan evvel nice nesiller helâk ettik ki, memleket memleket dolaşıyorlardı. Allah’ın azabından kaçacak yer buldular mı?” buyuruyor.

Onun mülkünden kim nereye kaçabilir?

Cenab-ı Hakkın gazabını celbetmemek lâzım.

Eğer yapılanlar, yaşananlar gayretullah’a dokunursa, büyük başlara, büyük büyük taşların yağması muhtemel.

Okunma Sayısı: 1204
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı