"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Mustafa İslamoğlu hangi “ifsat, zındıka komitesi” adına konuşuyor!

Ali FERŞADOĞLU
26 Kasım 2014, Çarşamba
Peygamber Efendimiz (asm), bir hadis-i şeriflerinde, “Âdem’in yaratılışından itibaren Kıyamete kadar geçen süre içerisinde Deccaldan daha büyük bir hadise (diğer bir rivayette daha büyük bir fitne) yoktur”(1) buyurken, “Deccalın şerri şeytandan daha etkilidir.”(2) bütün asırları tarayarak Müslümanları ikaz etmeştir.

İşte işaret edilen ahirzamanın dehşetli zaman dilimindeyiz. Bunu göstergelerinden birisi, ateist, komünist, Kemalist, Darwinist gibi ne kadar sapıtmış, maneviyat düşmanı “izm”, felsefe ve mahluk varsa; Mevlânâ Hazretlerine ve Bediüzzaman Said Nursî’ye saldırırken, adı Mustafa, soyadı İslamoğlu da, onlarla yarışırcasına saldırıyor.
Mevlevîliği hasis emellerine âlet edenleri bahane ederek Mevlânâ’yı ve Mevlevîliği “zivanadan çıkmış, İslâmdışı!” bir hareket olarak lanse ediyor.  (15-11-2014 tarihli ÇAY TV.’deki sapıtmış konuşmasında.)
İnsanlara Mevlânâ ve Bediüzzaman isimlerinin verilemeyeceğini saçma-sapan gerekçelerle iddia ederek saf zihinleri idlâl ediyor! Şöyle saçmalıyor:
“Mevlânâ Allah demektir. Bedi Allah’ın bir ismidir, Allah’ın isimleri, Mevlânâ ve Bediüzzaman diye bir insana verilemez!”
“Bedi’” olan Allah’ın isminden hareketle, Bediüzzaman’a, Risale-i Nur’a, Nur Talebelerine saldırıyor.
Kimin adına, konuşuyor, kimin hesabına konuşuyor, onu yönlendiren kimdir? Bu düşüncesiyle-daha doğrusu düşüncesizliğiyle-Sahabe-i Kirama, dolayısıyla Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa’ya (asm) da dil uzatıyor…
Halbuki, Rahman, Rahim, Kerim, Gafur, Rezzak, Muhsin, Halim, Kadir, ilahir… Onlarca Esma-i Hüsna’dan, yani, Allah’ın bu isim ve sıfatlarından Abdurrahman, Abdürrahim, Abdülkerim, Abdülgafur, Abdürrezzak, Abdülmuhsin, Abdülhalim, Abdülkadir, ilaahir şeklinde isimler verilmektedir.
Hatta, Adil, Halim, Salim, Cemil gibi isimler de...
Abdurrahman bin Avf, Abdurrahman gibi isimler, Asr-ı Saadetter, Sahabe-i Kiram’dan başlanarak günümüze kadar 15 asır boyunca verile geldi.
Bediüzzaman lâkabı tarihte üç kişiye daha verilmiştir.
Ayrıca, bu ünvanı, zamanın âlimleri, evliyaları Bediüzzaman’a lâyık görmüştür.
14 yaşları civarında iken Bediüzzaman lâkabı verildiğine göre, 1878’e ilâve ettiğimizde, 1892’den, yani, 122 yıldan beri bu ünvanla meşhur olan Bediüzzaman’a, El-Ezher Şeyhi (rektörü) Şeyh Bahid Efendi, Şeyhülislâm Mustafa Sabri Efendi, Elmalılı Hamdi Yazır, Ömer Nasuhi Bilmen, Ahmet Hamdi Akseki, Hasan Basri Çantay, Konyalı Vehbi Efendi, Mekke-i Mükerreme, Medine-i Münevvere, Şam-ı Şerif uleması başta olmak üzere binlerce âlim, şeyh, hoca, şeyhülislâm, evliyadan hiçbiri itiraz etmemiştir, aklının ucundan geçirmemiştir.
Eğer, Mustafa İslamoğlu diye biri çıkar da, Peygamber Efendimize (asm), Sahabe-i Kiram’a, âlimlere, müfessirlere, şeyhlere, evliyalara, 15 asırlık İslâm tarihi gerçeklerine aykırı bir takım sapık ve sapıtmış iddialarda bulunuyorsa, dikkat etmek lâzımdır. Mihenge vurmak gerekir:
Konuştukları Kur’ân ve Sünnet-i Seniyye’ye, Ehl-e Sünnet vel-Cemaat düşüncelerine uyuyor mu?
Kimin adına, kimin hesabına konuşuyor?
Kimler gibi konuşuyor?
Müslüman birisi gibi mi, “ifsat, zındıka, dinsiz, ahlâksızlık komitesi üyesi, Kemalist, komünist vs.” gibi mi konuşuyor?
Kime hizmet ediyor?
Bediüzzaman gibi İslâm’ı anlatan yüz milyonlarca insanın ebedî hayatının kurtulmasına, vesile olan, İslâm’ı, Kur’ân hakikatlerini, Sünnet-i Seniyye’yi ispat eden, izah eden bir  müfessire, müceddide niye saldırıyor?
Ve yine dikkat etmek lâzımdır: Bir taraftan Risale-i Nur’un basımı 8 ayı aşkındır bandrol ile yasaklanırken, bir taraftan devletleştirilip Kemalizmin, müstebit rejimin, Atatürkçülüğün emrine verilmeye çalışılırken…
Aynı menhus zaman diliminde de böyle sapık ve sapıtmış insanların tv ekranlarına çıkıp konuşması tesadüf müdür?

Dipnotlar:
1- Müslim, Fiten: 126.
2- Ramûzü’l-Ehadis, s. 518. 

Okunma Sayısı: 9377
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Talib

    25.12.2014 15:03:00

    "Mevlana Allah'tır" demiş diye eleştiriyorsunuz. Mevlana derken Celaleddin Rumi'yi kastediyorsanız o zaten sizin sorununuz. Burada hocaların isminin önüne getirilen haddi aşmış sıfatlarla ilgili ayrıntılı bir yorum yapardım ama yazının sonunda hükümetin kemalistlerin lehine adımlar attığından yakınmışsınız, ciddiye alınacak bir tarafı kalmamış yazının.

  • abdullah

    28.11.2014 00:37:47

    böyle "karalama" ile bir yere varamazsınız.. varsa getir Kur'andan delilini.. Hoca, bir müslüman olarak hatırlayalım ki "din günü-ahiret" var.. Hesap zor.. Haşr suresi 10.ayetteki gibi dua edelim..

  • Veli

    27.11.2014 12:51:48

    Y. Part 2 - Mustafa Hocanın 3 Üstad makalesinde ifrat ve tefriti ayıklandıktan son üstada dair samimi düşünceleri "muhatabını sen gibi adına konuşuyorsun" diyene kadar tanıma zahmetinde bulunan her haysiyet sahbi müslüman için ortadadır. M. İslamoğlu: Üstadın samimiyetini Allah ödüllendirmiştir. Ardında bıraktığı mücadele ve müktesebat, bunun en büyük şahididir. Onun yaktığı meşale, elden ele, dilden dile, yürekten yüreğe geçerek ufukları tutmuştur. Kendini davasına adamış erlerin hayatı, savaş meydanına benzer. Barışta yapılınca cinayet olan, savaş meydanında kahramanlık olur. Tıpkı, onun İslâm Birliği meselesinde selefleri arasında saydığı Cemaleddin Afgani gibi, muhalefet ettiği Musa Carullah gibi, Mehmed Akif gibi. Bu yiğit insanlar “tutarlı” olma kaygısıyla değil, “yangından can kurtarma” kaygısıyla hareket etmişlerdir. Ruhu şad, mekanı cennet, taksiratı af olsun. http://tinyurl.com/ls8lr5o

  • Veli

    27.11.2014 12:36:28

    Yorum Part 1 - Ümmetin övgü probleminden ötürü yaşadığı sapmalara dahi said nursi üzerinden "kısaca" bir önerme istemiş sunucu. Mustafa Hocada ilgili önermeyi bedi ismi üzerinden açıklama getirmiş, Şeytan burada devreye giriyor olumsuzluk içeren bu önerme üzerinden kendisini tanıyan, ve pusuya yatıp onun dilinin kendine ihanet etmesi için, üstada karşı hürmet ve saygısını dile getirmek üzere "ama diyeceği konuşma parentezini" unutması için dua eden fitnecilere gün doğmuş. Adam kıtlığında adam yetiştirmiş deyip, Üstadı Allah'ın bu yüz yıla verdiği en büyük sadakadır diyen İslamoğlu'na karşı yaptığınız bu yaklaşım insafsızlıktır. Üstadın hayatına talip yok kibatına talip çok deyip üstad balına tüketmek üzere konmuş sineklerle üstad balına üretmek üzere konmuş bal arılarını ayırmak gerektiğini söylediği için bu kadar kin kusuyorsunuz ? Devamı 2 de

  • Hasan

    26.11.2014 23:08:18

    Rahmeti gazabını geçenleri uyarmayanlar, hırsızlığı mübah görenler çıkmış tarihe laf söylüyorlar. Babası bir insanı en iyi tanır. Babasına güven vermeyen Bediüzaman'a laf söylüyor.

  • Abdulbaki Saraylı

    26.11.2014 20:46:20

    Bediüzzaman'a dil uzatan dilinden bulur bir gün!..

  • zafer

    26.11.2014 16:32:55

    bu insan önce aynaya dönüp kendine bakıp bu sözleri söylemeli. mazisi düzgün olmayanların bunu söylemesi abestir diye düşünüyorum. bundan birkaç ay öncede osman ünlü hocamıdır nedir üstada saldırmıştı. bunlar acayip insanlar üstadın yaptıklarının yarısını yapsınlar ondan sonra çıkıp konuşsunlar. bazı nurcu geçinenlerde bunları dindar diye savunmaya kalkıyorlardı daha önce garip olanı bence bu aslında. üstadımıa bunlar saldırırken sen bunları savunmaya kalkıyorsun. bence önemli olan bu diye düşünüyorum. bazıları ya uykuda veya sarhoş diye düşünüyorum. bu tipler kendilerinin dışındakiler din dışıdır der başka birşey beklemek saflık olur diye düşünüyorum.

  • nur

    26.11.2014 14:44:33

    O programı youtubeden izlemiştim midem de kalbim de kaldırmamıştı. Allah' a havale etmiştim şimdi tekrar havale ediyorum.

  • orhan

    26.11.2014 10:30:50

    BENCE HİÇ TESADÜF DEĞİL.BU ZINDIKA KOMİTESİNİN ORTAYA KOYDUĞU YENİ BİR OYUN.SURETİ HAKTAN GÖZÜKEREK GERÇEKLERİ İFSAT ETMEK.BU SÜFYANİZMİN DÖRDÜNCÜ DEVRESİNİ DERUHTEDEN HOCALAR VASITSIYLA ORTAYA KOYMAKTALAR

  • Turgay Namdar

    26.11.2014 09:54:08

    Derin süfyanizmin menhus planlarının gönüllü uygulayıcıları, dindar görünümlü şerirlerden Allah bu milleti korusun.

  • HÜSEYİN İLHAN

    26.11.2014 06:49:56

    Muhterem ALİ ağabeyimiz yine üstadımızın verdiği derslerden anladığımız'Hayatta tesadüf diye bir şey yoktur,bu kadar menfiyatın vuku bulmasının sebeplerinde bazıları müslümanların 'HAK'KIN HATIRI ALİ'DİR HİÇ BİR HATIRA FEDA EDİLMEZ,düsturu olan üstadımızın buna müvafık hareket etmemeleridir.HAK bu şekilde nazarlardan,hayatın olmazsa olmazlarından iken buna lakaytlık,riayetsizlik elbette adı mustafaların,soyadı islamoğlu gibi nicelerinin hezeyanlarıyla görülür.RABBİM hak'kı hak bilip üstün tutanlardan ve ona sımsıkı sarılanlardan eylesin,ayırmasın ve daiim eylesin.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı