"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Ferdin hakları feda edilebilir mi?

Ali FERŞADOĞLU
05 Aralık 2024, Perşembe
Bazı okuyucularımız “Fert için şahs-ı manevî feda edilir mi?” diye sordu.

Cevaba şöyle başlamalı: Şahs-ı manevî, belli bir kişi olmayıp kendisine bir şahıs gibi muamele yapılan manevî kuvvet ve meziyetler demektir. Cemaat; müşahhas, müstakil, hâricî vücudu olmayan, fertlerin toplamından hasıl olan bir şahs-ı manevîdir. Bir atom, hücre, unsur, insan, aile, okul, cemaat, toplum, devlet ve milletin bir şahs-ı manevîsi vardır. 

Fert ve cemaatin haklarının feda edilmesi meselesine gelince: “Adalet-i izafiyede (göreceli, nisbî adalette); küllün selmeti için, cüz’ feda edilir. Cemaat için ferdin hakkı nazara alınmaz.”1 Hz. Ali’nin (ra), takip ettiği “adaleti-i mahza, adalet-i hakikiye”yi esas alan Bediüzzaman, “Bir masumun hakkı, bütün halk için dahi iptal edilmez. Bir fert dahi, umumun selâmeti için feda edilmez. Cenab-ı Hakk’ın nazar-ı merhametinde hak haktır, küçüğüne büyüğüne bakılmaz. Küçük, büyük için iptal edilmez. Bir cemaatin selâmeti için, bir ferdin rızası bulunmadan, hayatı ve hakkı feda edilmez.”2 şeklinde kesin hükmü ortaya koyar. Bir ferdin hakkı, devlet ve millet için feda edilemezken; cemaatin hakkı fert için nasıl feda edilebilir ki!? Kellâ! 

Cemaat ve şahs-ı manevînin temel kural, prensip ve kanunları vardır. “Cemiyete dahil olan, cemiyetin nizamını ihlâl etmemek gerektir.”3 Yani, fert, cemaatin düzen, prensip ve kararlarına uyması şarttır. Uyup-uymadığı “delil ve âkıbete” bakılarak anlaşılır. Cemaatin, şahs-ı manevînin prensipleri şahıs için görmezlikten gelinirse işte o zaman şahs-ı manevî fert için feda edilir!

“Şahs-ı manevî ferde feda edildi”  düşüncesi şu inceliğe dikkat etmemekten de kaynaklanabilir: Cemaat ve meşveret demek, farklı fikirlerin bulunması, müsademesi ve zeminlerinde şahane ifade edilmesidir. Ve meşveret-i şer’iyye yapıldığında hakikî şahs-ı manevî teşekkül eder. Dolayısıyla fertlerin farklı “düşünce ve kararları şahs-ı manevîye aykırıdır” deyip kişiler kınanmaz, kınanamaz. 

“Şimdi hâkim, şahıs değil, efkâr-ı âmme olduğu için… Şahs-ı vahid, şahs-ı manevîyi kandıramaz ve tenvir edemez.”4

Dipnotlar:

1-Mektubat, Enst./inter., s. 54.; 2-Age., s. 57.; 3-Muhakemat, s. 21.; 4- Münazarat,      s. 79.

Okunma Sayısı: 354
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı