Bediüzzaman Said Nursî’nın ilm-i ve mânevî şahsiyetini, fikirlerini ve asırları tarayan tefsiri Risale-i Nur’u anlamak, anlatmak, yaymaktır.
Muarızlarının gözlemi de şudur:
“Yeni Asya hiç bıkmadan usanmadan her gün Said Nursî ve Risale-i Nur pompalıyor.”1
28 Şubat 1997 darbe-i zalimanesi döneminde kurulan Batı Çalışma Grubu’nun (BÇG) hazırladığı raporlarda ise şöyle tanımlanır:
“Nurcu Yeni Asya Grubunun; Said Nursî’nin ölümünden sonra eserlerini çoğaltarak geniş kitlelere ulaşmasını sağladı.
-“1970’li yıllarda yayına başladı, 12 Eylül’de bu gazetenin kapatılmasının ardından Yeni Nesil çıkarıldı.
-“Köprü, Cankardeş, Bizim Aile (Genç Yorum) isimli dergilerin de çıkarıldı.
Raporda ayrıca şu hususlar vurgulandı:
-“Cemaatin Said-i Nursî’nin bütün eserlerini İnternet ortamına taşındı… Yeni Asya Vakfı bünyesinde bünyesinde kurulan Risale-i Nur Enstitüsü’nün Nursî hakkında yapılacak araştırmaları özendirmek amacıyla bir ödüllü yarışma düzenlediği…”2
BÇG raporuyla ilgili bir notumuz var:
-Nur hareketinin ana gövdesi Yeni Asya ekolünün bünyesindeki Vakıf, Risale-i Nur Enstitüsü, Neşriyat gibi 16 şirketinin tamamının faaliyet ve çalışmaları Risale-i Nur ve Bediüzzaman üzerinedir.
12 Eylül darbesinden sonra Yeni Asya toplatıldı, kapatıldı, Yeni Nesil açıldı, Yeni Nesil kapatıldı, Tasvir çıkarıldı, Tasvir kapatıldı Hür Yurt ve benzeri gazeteler devreye sokulmak üzere hazırlandı ve tekrar Yeni Asya olarak devam etti. Bu arada Köprü Dergisi kapatıldı.
Bediüzzaman, bunu da, “Ben bir kuru üzüm çubuk hükmündeyim, ben de sizin bir ders arkadaşınızım, şimdi emir sizlerin ve Risale-i Nur’un şahs-ı manevisinindir. Şimdi benim bir reyim var” diyerek şahısları aradan çıkarmıştır. Fikre, misyona, şahs-ı maneviye yönelik bir istişare modeli ortaya koymuştur. Yeni Asya ekolü faaliyetlerini, Risale-i Nur’dan istihraç ettiği Meşveret Sistemine göre yürütür.
Evet, Yeni Asya’nın şimdiye kadar çıkardığı yüzlerce kaynak eser, ilim teknik ve sosyal seriler, araştırma, biyografi, roman, hikâyenin yüzde 90’ı Risale-i Nur tefsirinin “şerh ve izah” ile Bediüzzaman’ın ilmi ve manevî şahsiyetini tanıtmaya müteveccihtir.