"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Yargıya gizli tanık prangası ve son mağduru

Ahmet BATTAL
14 Temmuz 2024, Pazar
Yargıda bombalar ardı ardına patlıyor. Bu seferki bombanın pimi açıktan gizli tanığın elinde…

Ayhan Bora Kaplan suç örgütü dosyasının açığa çıkarılmış gizli tanığı Serdar Sertçelik ifadesinde şunları söylüyor:

“İ. abi ben firarken, eve geldi. Bozdağ’ı aradı. O zaman Bozdağ Adalet Bakanı. Bozdağ’ın hukuk bürosu var, dışardan iş hallettirdiği… Bozdağ, Meclise çağırdı İ. abiyi. ‘Grup toplantısına gidiyoruz, gel görüşelim’ diye. İ. abi gitti, konuştu. O zaman 400 bin Euro verdim Bozdağ’ın hukuk bürosuna. Dosyamı bozdular. İ. Y., Bozdağ’la yanımda konuştu megafondan. Sonra Meclise gitti, görüştüler. 400 bin euro istediler, verdim. Sonra yakalandım. Zaten yakalanmasam olmuyordu. Cezaevine girdim, beşinci ayda tahliye oldum.”

Bu ifadeler her nasılsa ve her nedense savcılarca ciddiye alınıyor ve iddianameye giriyor ve konu İsmail Saymaz’ın yazısıyla kamuoyunun gündemine geliyor.

Bunun üzerine halen TBMM Başkanvekili ve AKP Şanlıurfa Milletvekili olan eski Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, yazılı açıklama yaparak “Bazı haber siteleri ve sosyal medya hesaplarında yayınlanan haberlerde yer alan … Serdar Sertçelik tarafından ortaya atılan iddialar, şahsıma yapılmış apaçık bir iftiradır” diyor.

Biz Sayın Bozdağ’ın masum olduğuna inanıyoruz. Zira suçluluğu kesinleşmedikçe herkes masumdur. (Bu kurala onun da inandığını ise sadece varsayıyoruz!)

Biz her nedense ve her nasılsa adı soyadı artık aşikar hale gelmiş çeşitli gizli tanıklarca atılan iftiraların -başka somut delillerle desteklenip doğruluğu teyit edilmedikçe- ne Mahkemelerce yapılan ve hukuki olması gereken yargılamalarda ve ne de kamuoyunca yapılan ve empatik ve vicdani olması gereken yargılamalarda asla ve asla kullanılmaması gerektiğine inanıyoruz.

Zira adalet hafiyelerin jurnallerine bina olunamaz…Zira “bu çamur at, yapışmasa da izi kalsın” benzeri çirkin olaylar her gün her birimizin başına gelebilir.

Ama bu haberin, kamuoyuna, 15 Temmuz’dan önceki son Cuma günü ve birilerinin adına “hutbe” dediği o vahim metnin –üstelik hutbe makamı gasp edilerek- okunduğu saatlerde mal olmasını da kaderin bir cilvesi olarak görüyoruz.

Daha da önemlisi, bu iddiaların, üstelik böyle bir dönemde, ciddiye de alınarak böyle bir iddianameye girmiş olması da ayrıca üzerinde düşünülmesi ve belki de sorgulanması gereken bir durum.

Devlet ve adalet sistemindeki bilek güreşinde gizli tanık ifadeleriyle hayatı karartılan binlerce ve belki on binlerce masumun hakkını korumayı bir kenara bırakanların galip geldiği ve o yumrukların altında ezilenlerin hukukunun adeta yok sayıldığı bir dönemden söz ediyoruz.

Bunlardan birini misalen söylemek isteriz:

Eski Anayasa Mahkemesi Üyesi Prof. Dr. Erdal Tercan’ın iddianamesinde gizli tanıktan başka bir delil yoktu. Kendisine yönelik somut bir suç isnadı yoktu. Ama birileri, bir Anayasa Mahkemesi üyesini, 15 Temmuz sonrasında “suçüstü yakalandı” diyerek evinden pijamasıyla aldı ve bu günkü yüksek yargı, Yargıtay’ıyla Anayasa Mahkemesiyle, bu zatı terör örgütü üyeliği ile yargılayıp mahkûm etti, yedi buçuk yıl boyunca hapsetti ve bugünkü yargı bürokrasisi tek ses çıkarmadı.

Örnekler çoğaltılabilir.

Sadece, İzzet Özgenç gibi bazı ceza hukuku profesörleri “böyle saçma isnat olamaz, bir genelkurmay başkanını ya da bir anayasa mahkemesi üyesini ‘terör örgütü üyeliği’ ile suçlayamazsınız” diyerek tepki gösterdi ama duyan da duymazdan geldi.

Yani bu hadise tam bir ibret levhası.

Ama bizce bu levhaların büyüğü geride…

Okunma Sayısı: 2533
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Nahit Topaloğlu

    14.7.2024 10:20:15

    Tuz kokmuş! Tebrik ederim kardeşim.Pek güzel ifade etmişsiniz. İçimi acıtsa da fotoğraf bu. Bâki selamlar. Fî emânillah!

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı