RAMAZAN SOHBETLERİ...
Müslüman cemiyetteki bütün şahıslar Ramazan’ın rahmetiyle sanki yeniden dirilirler.
Kadınlar evlerde toplanarak diğer bir manası da Kur’ân ayı olan Ramazan’ı, Allah’ın kitabı olan Kur’ân-ı Kerîm’i okumakla geçirirler. Kendilerine her gün bir cüzü bitirmek hedefini koyan hanımlar, Ramazan ayının sonunda bu hedefi yerine getirebilmenin mutluluğunu yaşarlar. Ailenin erkekleri ise kimisi okul, kimisi ise çalıştığı iş yerlerinde Ramazan’ı yaşarlar. Ramazan’ın rahmeti ve bereketi çalışan erkeklere kuvvet vererek Ramazan’ın ilk gününü daha rahat geçirmelerine yardımcı olur. Yani Ramazan orucu zorluk değil, kolaylık ve rahatlık sağlar onu hakkıyla tutabilen insanlara.
İftarın yapılmasından sonra ailedekiler akşam namazını kılarlar. Namazdan sonra çay ve kahvelerin yudumlandığı koyu bir sohbet ve muhabbet hâsıl olur hanede. Yatsı vaktinin girmesiyle teravih namazının heyecanı başlar hane halkında. Ailenin erkekleri çocuğundan yaşlısına kadar camilere akın ederler. Camiler kılınacak teravih namazı için ağzına kadar dolup taşar. İmam ve cemaat bir bütün halinde huşu içerisinde teravih namazını eda ederler. Namazın sona ermesinden sonra camiler boşalmaz. Camide dinî sohbetlerin yapıldığı ve Kur’ân-ı Kerîm’lerin okunduğu fasıla başlar. Mü’minler, sahur vaktine kadar camileri terk etmeyerek Rablerine ibadet ve zikir ederler. Bu manevî atmosfer bütün mü’minlerin kalplerini pir-u pak hale getirerek mü’minler arasında ihlâs ve uhuvvetin yaşanmasına vesile olur.
Peygamber Efendimizin (asm), ‘’Sahura kalkınız. Zira sahurda bereket vardır’’ hadisini ölçü alan mü’minler, sahura kalkarak bir sonraki günün orucu için niyet ederler. Sahurda da ailenin bütün üyeleri sahur yemeğini yiyerek bir sonraki günün orucu için güç ve enerji depolarlar. Sahurda yapılan niyetlerin ardından sabah namazı eda edilir. Ve sonunda, Ramazan’ın ilk gününün feyzini iliklerine kadar hisseden mü’minler, bu feyzin vermiş olduğu mutlulukla başlarını huzurla yastığa