Ramazan ayı, sadece o ayda yaşayabileceğimiz çok güzel hatıra ve duyguları barındıran mânevî bir iklimdir.
12 ayın yalnızca 1 ayını süsleyen bu anı ve hisler, insanın ruh dünyasında silinmeyen izler bırakır. Bu ayda insanlar birbirlerine karşı daha anlayışlı ve müsamahakâr olurlar. Ramazan ayının vermiş olduğu terbiye ile daha ölçülü bir şekilde yaşarlar. Ağızlardan çıkan kelimeler daha bir dikkatle seçilir. İnsanlar birbirlerini kırmamak ve üzmemek için kılı kırk yararcasına davranışlarını kontrol altına alırlar. En öfkeli ve tahammülsüz insanlar bile Ramazan’ın manevî etkisiyle birlikte içindeki bu kötü hasletlere ket vurarak daha sakin ve hoşgörülü bir insan hüviyetine bürünür.
Ramazan ayı ile birlikte insanlık taze bir nefes alır. Sağanak sağanak rahmet ve bereketin yağdığı bu ayda beşeriyet ve cemiyet adeta kirinden ve pasından arınarak pür-i pak bir hale gelir. Cemiyetteki kargaşa ve huzursuzluk yerini sükûnet ve huzura bırakır. Asrın o gereksiz hız ve telâşı yerini derin bir sessizlik ve sakinliğe bırakır. Ramazan’ın diğer bir anlamı da Âlemlerin Rabbi olan Allah-u Teâlâ’yı ve yarattığı rahmet eserlerini tefekkür etmektir. İnsan, Yaratıcısının kendisine bahşetmiş olduğu nimetlerin kıymetini bu ayda iliklerine kadar hisseder. Sadece açlık ve susuzluk hali bile Rahman’ın bahşetmiş olduğu nimetlerin ne kadar çok kıymetli ve gerekli olduğunu bir kez daha hatırlatır insana. Aczini ve muhtaçlığını bir kez daha müşahede eder insan.