Çağdaş bir Kur’ân tefsiri: Risale-i Nur...
Kur'ân-ı Kerîm, her asrın insanlarına hitap eden, her asrın ihtiyaçlarına cevap veren bir kitaptır. Âyetlerine öyle manalar gizlenmiştir ki, ancak zamanı gelince o zamanın müceddidi tarafından bulunup çıkartılabilir. İnsanlık maddî ilimlerde ilerledikçe, o manaları kavrayacak seviyeye gelince, bir müceddid çıkar, Kur'ân'ı o çağın anlayışına göre tefsir eder. Bunu yaparken de kendiliğinden hiçbir şey katmaz. Sadece o güne kadar ortaya çıkartılmamış hazinelerini bularak ortaya çıkarır, insanların istifadesine sunar. Yani Kur'ân-ı Kerîm güncellenmez, gizli manaları ortaya çıkartılarak, zamanın getirdiği ve üzerine biriken bir takım gaflet, ünsiyet tozları temizlenir, saykal vurulur, yani cilâlanır. Böylece ilk indiği tazeliğine kavuşturulur.
Peygamber Efendimiz (asm), “Allah-u Teâlâ bu ümmete, her yüzyıl başında dinini yenileyecek bir müceddid gönderir.” (Ebu Dâvud) buyuruyor. Fen ve felsefenin bu kadar gelişip zirve yaptığı ahirzamanda ise, mücedditlerin ahiri ve en büyüğü olan Zat gelmiş, Kur'ân'ı zamanın ihtiyaç ve anlayışına göre, tefsir etmiş ve tecdid vazifesini yapmıştır.
19. Yüzyıldan itibaren ilim ve teknolojide büyük gelişmeler olmuş, insanlık bilgi çağı ile tanışmıştır. Bilgi arttıkça, bilinmeyenlerin de çokluğu ortaya çıkmış, insanlık maddî ilimlerde ileri gittikçe manevî ilimlerde, kâinatın ve hayatın mahiyetini anlama noktasında geri kalmıştır. Her şeyi maddede arayan gözler, mâna âlemini göremez olmuştur. İşte böyle bir zamanda, bütün ilimleri ihtiva eden Kur'ân-ı Kerîm'in yeniden tefsir edilmesine, ahir zamandaki bütün hastalıkların çaresinin Kur'ân'da bulunduğunu ispatlamaya ihtiyaç doğmuştur. Bu ihtiyacı da, zamanın Müceddidi Bediüzzaman Hazretleri yerine getirmiş, Risale-i Nur Külliyatı'nı telif ederek çağdaş Kur'ân tefsirini insanlığın istifadesine sunmuştur.
***
Konuyla benzer içerikleri okumak için tıklayınız:
Bediüzzaman’ın tefsir projesi buydu
Diyanetin tefsir projesi
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Erbaş'ın açıklamaları Bediüzzaman'ı hatırlattı