"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Biz dilediğimizi yapabiliriz!

Süleyman KÖSMENE
19 Ağustos 2024, Pazartesi
Şükran Mermer: “İsrail mallarını almaya karşı boykot yapıyoruz; peki İsrail’e mal satmak da aynı kabilden midir? Bunu soruyorlar. Ne diyebiliriz?”

Elif Yükselten: “Boykot konusunu bir de Risale-i Nur boyutuyla açıklar mısınız? Çoğunluk böyle paylaşımlar yapıyor, biz de uygulamaya çalışıyoruz? Doğru mu yapıyoruz?”

BOYKOT... EN PASİF DİRENİŞ!

Boykot… Evet, en pasif direniştir. Ses vermektir, verebildiğimiz kadar. Destek vermektir, yapabildiğimiz kadar! Tarafını belli etmektir, edebildiğimiz kadar! 

Dünya Müslümanlarının kaçta kaçı bu pasif direnişe katılıyor dersiniz? Herhalde oran düşüktür; sadece bu duyarlılık kendisine ulaşanlar kadar.

“Haydi boykot yapalım; biz de bu kutlu direnişe katılalım” diyenlerin sayısı sanıyorum çok değildir. 

Ben iki milyar Müslüman sayısına göre hesap çıkarmak istiyorum. Sayımız az değil! Ya direnişimiz! Onda hiç iş yok! Direnmiyoruz biz! Sadece konuşuyoruz! 

Ama buna da şükür! En azından bu direniş bile inşallah fiili duaya girer. Bu açıdan İsrail’den mal almak da, İsrail’e mal satmak da yerin dibine batsın! İsrail’den gelen, yerin dibine batsın!     

BOYKOT SES GETİRMELİ

1908’li yıllarda, İsanbul’da Avrupa mallarına karşı genel bir boykot yapılmış; hamalların da katıldığı bu umumi boykota Bediüzzaman da katılmıştır. Ancak Bediüzzaman sözde değil; gerçek manada katılmıştır. Hatta 31 Mart Savunmasında bu konuyu da almıştır:

“Hammalların, Avusturya’ya karşı (benim gibi bütün Avrupa’ya karşı) boykotları ve en müşevveş ve heyecanlı zamanlarda âkılâne hareketlerinde bu nasihatın tesiri olmuştur. Padişaha karşı irtibatlarını tâdil etmeye ve boykotajlarla Avrupa’ya karşı harb-i iktisadî açmaya sebebiyet verdiğimden demek cinayet ettim ki bu belâya düştüm!”  

Kendi boykotunun özünü şöyle açıklıyor    Bediüzzaman: 

“Siz, Avusturya’ya güya boykot yapıyorsunuz, hem onun gönderdiği kalpakları giyiyorsunuz. Ben ise, bütün Avrupa’ya boykot yapıyorum, onun için yalnız memleketimin maddî ve mânevî mâmulâtını giyiyorum.”1

Boykot dediğin gerçek olmalı ve ses           getirmelidir.  

ÜMMET AH; ÜMMET!

1969 yılında İsrail askerleri Mescid-i Aksa’da büyük bir yangına sebep olduklarında dönemin İsrail başbakanı Golda Meir şöyle der: 

“O gece sabaha kadar korkudan uyuyamadım. Zannediyordum ki, Müslümanalar dört bir taraftan İsrail’e girecekler. Lakin sabaha oldu ve korkulan olmadı. İşte o zaman idrak ettim ki: Biz dilediğimizi yapabiliriz. Zira bu ümmet uyuyan bir ümmettir.”

Gazzeli kız çocuğu dünyaya bakın nasıl sitem ediyor:

“Sadece ben değil; hepimiz yorulduk. Tüm çocuklar yoruldu. Yeter artık, yeter! Yahudiler ne yapıyor? Arap ülkeleri bizi seyrediyor. Çektiğimiz acılar onları memnun mu ediyor? Bıktık ey dünya, bıktık! Çocuklar enkaz altında ölüyor. Elleri, kolları, bacakları, başları kesiliyor. Bizi izleyen herkese soruyorum: Damarlarınızda hangi kan akıyor? Siz neyden yaratıldınız? Sizin çocuğunuzun başına bir şey gelse sessiz kalabilir miydiniz? Tek bir şey söyleyeceğim: Hakkımı helal etmiyorum. Ne bu dünyada, ne de ahirette! Sizi asla affetmeyeceğim! Allah’ın sizi affetmemesini isteyeceğim. Size son sözüm bu!” 

Âlem-i İslam’ın bu sessizliğini anlamak mümkün değil! Ama herhalde tasvip ettikleri için değil! İyi oldu dedikleri için de değil! 

Ama sanırım kimsede başını kaldıracak güç ve cesaret yok! Sanırım batının ve Amerika’nın hegemonyası bu denli etkin! Sanırım birlik ve beraberlik ruhu, kardeşlik ruhu bu derece sarsılmış! Sanırım başkasını düşünmeye takatimiz bu derece yok!

Gold Meir haklı değil mi?

Allah encamımızı hayretsin! Âmin. 

Dipnotlar:

1 Tarihçe-i Hayat, s. 57

Okunma Sayısı: 1567
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • S.topuz

    19.8.2024 14:01:59

    ..."Âl-i Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm, Âl-i İbrahim Aleyhisselâm gibi öyle bir vaziyet almış ki; umum mübarek silsilelerin başında, umum aktar ve a'sarın mecma'larında o nuranî zâtlar kumandanlık ediyorlar."... ..."Ve öyle bir kesrettedirler ki; o kumandanların mecmu'u, muazzam bir ordu teşkil ediyorlar. Eğer maddî şekle girse ve bir tesanüd ile bir fırka vaziyetini alsalar, İslâmiyet dinini milliyet-i mukaddese hükmünde rabıta-i ittifak ve intibah yapsalar, hiçbir milletin ordusu onlara karşı dayanamaz! İşte o pek kesretli o muktedir ordu, Âl-i Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm'dır ve Hazret-i Mehdi'nin en has ordusudur."... Bediüzzaman Said Nursî, Mektubat - 440 😪😭😢❤☝️🌙😪😭😢😡😤🕊🕊🕊🌍🇪🇺🇹🇷🇵🇸🇵🇸🇵🇸

  • S.topuz

    19.8.2024 14:01:13

    [1969 yılında İsrail askerleri Mescid-i Aksa’da büyük bir yangına sebep olduklarında dönemin İsrail başbakanı Golda Meir şöyle der: “O gece sabaha kadar korkudan uyuyamadım. Zannediyordum ki, Müslümanalar dört bir taraftan İsrail’e girecekler. Lakin sabaha oldu ve korkulan olmadı. İşte o zaman idrak ettim ki: Biz dilediğimizi yapabiliriz. Zira bu ümmet uyuyan bir ümmettir.”] ..."Âl-i Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm, Âl-i İbrahim Aleyhisselâm gibi öyle bir vaziyet almış ki; umum mübarek silsilelerin başında, umum aktar ve a'sarın mecma'larında o nuranî zâtlar kumandanlık ediyorlar."... Bediüzzaman Said Nursî, Risale-i Nur Külliyatı, Mektubat - 440 😪😭😢❤☝️🌙😪😭😢😡😤🕊🕊🕊🌍🇪🇺🇹🇷🇵🇸🇵🇸🇵🇸

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı