"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İktidarı destekleyen muhalif yazarlar...

Şükrü BULUT
09 Eylül 2024, Pazartesi
Elbette ki yalnızca yazarları değil, medyanın her neviyle AKP’yi tenkit edenleri kastediyoruz.

Bu yazıdaki ikazlarımızla, muhalefetteki doğru üslubu aradığımızdan, inşaallah sevdiklerimizi ve demokrasi aşığı insanlarımızı üzmemiş oluruz. Fakat sözün doğruluğu kadar; hikmete uygun, zamana uygun, muhataba uygun ve mevcut delillere uygun olması da önemlidir.

Hükümetin 23 senelik iktidarda kalma başarısının arkasında R.Tayyip Erdoğan’ı arayanlar, ülkede olup bitenleri AKP karşıtlığıyla sınırlayanlar, sene-i devriyesi yaklaşan meşhur 12 Eylül İhtilâli’ni küçümseyerek siyasette çare arayanlar ve Türkiye’mizin global bir projenin parçası olduğunu görmek/bilmek istemeyenler, –bize göre– mevcut hükümete dolaylı olarak destek sağlıyorlardır.

Turgut Özal’ı Karl Popper, Hayek ve Freedman ekibi bilerek desteklemişlerdi. Üçer aylık seanslar halindeki ABD entegrasyon çalışmaları, Özal’ın yanına verilen yardımcıları, ihtilâlin ekonomi şefi yapılması ve daha sonra da diğer siyasîleri hapsederek meydanı yalnızca ona bırakmaları göstermişti ki, Özal küreselcilerin bir çalışanıydı. Tıpkı Helmut Kohl gibi… Bu tür liderlerin her türlü ihtiyacı önceden karşılanır. Yetmiş sente muhtaç ülkenin çocukları, ihtilâlden sonra ithal Marlboro sigaralarını tüttürmüşlerdi. Yolu olmayan köylere, elektrik direkleri katır sırtında taşınarak Özal’ın TV’sinin düğmesi açılacak ve dindarlara TV açtırılacaktı… Bu, hakikatte mümkün değildi. Fakat global proje bunu mümkün kılmıştı. Ve bu dönemde kimsecikler, Özal’ın asıl patronlarından bize bahsetmediler. Özal’ı destekleyen küresel sermayeden, felsefesinden ve güçlerden ne devletlilerimiz ne de onlarla çalışmayı cihad kabul eden bazı dinî cemaatlerimiz…

Gelelim 2000’li yıllara… “Yeşil sermaye” tiyatrosu. Zavallı Jet-Pa… Ne kadar oynamıştı. Ve sonra dünyaya alıştırılmış dindarların AKP etrafında dünyevîleşme serencamı…

Demokrasi yok, kaide yok, adalet yok, dünyanın gidişatından haber yok… İşte bu “yok”larla etrafı çevrelenmiş, ANAP’tan biraz daha dindar(!) yeni hükümet… Proje aynı… Patronlar aynı… Yol-yordam aynı… Yalnızca çayın demi artırılmıştı… Açık sarı zemin üzerindeki ANAP’ın rengi, AKP ampulüyle biraz daha koyulaşmıştı… İşte turuncucuların rengi… Önce maddî-manevî rüşvetler… Yeşil Sermaye’ye alıştırılmış bazı dindarlar, yonca tarlasına dalan aç koyunlar gibi AKP ile dünyaya dalmaya başladılar. Demokrasi ve barış paktı olan AB’ye öyle şirin ve yakın davrandılar ki… Doğu’da Kürt baharı başlamıştı. Marksist Kürt Partisi, Avrupa Yeşilleri’nin de yardımıyla ülkenin en ücra kasabasına kadar teşkilâtlandı… Milyarlarca dolar… “Nerden” diye kimse sormadı… Ve 2010’dan sonra; Özal gibi Neoliberallerin has elemanı Kemal Derviş’in kanunlarda yaptığı değişiklikler referandumlarla tamamlandıktan sonra, global sosyal Marksistler, üzerlerindeki demokratik ve dindar gömlekleri çıkarmaya başladılar. AKP’nin iktidarını cihad farzederek koşuşturanlardan başladılar… Malum hikâyeler… AKP’nin zalim ve vahşi canavarlara teslim olduğunu kabullenenler, “gayr-ı meşru muhabbetin cezası” dediler… Diğer dinî cemaatleri de; “kırk katır mı kırk satır mı” misali esir aldılar.

Bu kuvvetin AKP’ye ait olduğunu iddia edenler milleti yanılttılar. AKP idarecilerini hedefe koyarak, milletin küresel deccaliyet projesini görmesini engelleyenler, Tayyip Bey’e kuvvet verdiler… AKP’nin bilmecburiye ve fakat yersiz yerlerde dağıttığı rüşveti milletin gözüne sokanlara karşı bu eserleri inkâr edenler hakikati incittiler. “Zaman” grubu aldatılmış ve bedelini de ödüyorken, bu grubun tamamen masum olduğunu iddia eden muhalifler de iktidara bilmeden kuvvet verdiler.

Milletin hem nazarını hem de muhakemesini yanlış üsluplarıyla felç eden muhalif yazarlarımız şu soruların sorulmasına da müsaade etmediler:

“Yetmiş sente muhtaç ve mütemadiyen sermayesi çalınan Türkiye hükümeti, hangi fonlarla çalışıyordu?”,

“Geçim düzeyi itibariyle Avrupa’nın ve hatta Rusya’nın altına düşen ülkenin varlıkları kime devredilmişti?”

Türkiye Yüzyılından bahseden iktidarın PKK terörünü üç ayda yok edecek gücü varsa, neden milyarlarca dolar terör ile mücadeleye aktarılıyordu?

Ne Mısır ile ne de Suriye ile içine düştüğümüz kavganın muhasebesi yapılmadan, fukara milletin lokması elinden alınarak takip edilen dış politikada, Tayyip Bey’den başka kim hesap verecekti? Ve yüzlerce sorunun AKP üzerinden globalcilere ve oradan da dünyayı kan gölüne çeviren ahirzaman fitnesine uzamasını engelleyenlerin hepsi; milletin nazarını AKP’ye, Tayyip Bey’e, PKK’ya, İsrail’e, Siyonizm’e, Putin’e ve daha başka hedeflere yöneltenler, halkın demokrasi mücadelesindeki ümitlerini kırdılar.

Elbette AKP tenkit edilecekti, fakat projenin içinde gösterilerek… Elbette Erdoğan tenkit edilecekti, fakat Neocon-Neoliberal ittifakının BOP eşbaşkanı olarak… Yalnız başına değil, 12 Eylül projesindeki ANAP ve Özal misyonlarının devamı olarak…

Devam edeceğiz, inşaallah…

Okunma Sayısı: 1647
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Burhan

    10.9.2024 13:28:52

    Selamünaleyküm Hocam gayet güzel özetlediniz bir nebzede benim katkım olsun. Dindarlığımızı sömürdüler,geçmişten gelen ekonomik varlığımızı sömürdüler,iyi niyetimizi mahçubiyetimizi,hoş gözümüzü sömürdüler ,adalet hak hukuk anlayışımızı sömürdüler kısacası İngiliz in dessasane siyaseti iktidarı ve muhalefet eliyle damarlarımıza kadar soktular.

  • Hüseyin T

    9.9.2024 13:22:00

    Milyonlarca insan, farkında olsun ya da olmasın neoliberaller ve onun işbirlikçisi vahşi kapitalistlerin mutluluğu ve saadeti için, insanlığından ve hürriyetinden vazgeçecek bir yaşama biçiminin şartlarını ve sistemini kendileri için kurgulandığını, uygulamaya konulduğunu farkında olmadan yaşıyorlar... Toprağı terk etmenin, üretimden ve fıtrattan kopmanın, anadan ve atadan ayrılmanın bedeli olarak, şehirlere varoşlara, piramit gibi yükselen gökdelenlerin büyüsü ve ezici bakışları altında öğütülüp kayboluyorlar.. Neoliberal politikalarla, döviz, faiz, borsa, kredi sarmalında oyun üstüne oyun, pozisyon üstüne pozisyona ekonomicilik diyorlar ve her halu kârda kaybediyorlar...

  • Mehmet

    9.9.2024 12:14:01

    Yazarımızın şahane global deccaliyeti teşhisinde dediği gibi 12 Eylül münafıkane darbesinin zehirli zakkumları olan ANAP-devamı AKP projesinin gizli mahiyetindeki muhalif gibi kalan duran gerek muhalif partiler gerek muhalif gibi duran yazanlar gerek muhalif gibi davranan sivil yapılar maalesef kendilerine biçilen rolce neoliberallerin desteğinde iktidarın değirmen suyuna su taşımakla tersten destek işini gördüler.

  • Sebahattin ÜNAL

    9.9.2024 12:07:51

    Ebû Saîd el-Hudrî"den nakledildiğine göre Resûlullah (sav), “Müminin ferasetinden sakının. Çünkü o, Allah"ın nuruyla bakar.” buyurdu ve ardından, “Elbette bunda feraset sahipleri için ibretler vardır.” (Hicr, 15/75) âyetini okudu.” (T3127 Tirmizî, Tefsîru"l-Kur"ân, 15; MK7497 Taberânî, el-Mu"cemü"l-kebîr , VIII, 102) Allah sırat-ı müstakimden (doğru yoldan) ayırmasın bizleri. Zor günlerden geçiyoruz. Doğruları görmektir mesele. Güzel bir yazı olmuş.

  • Suat

    9.9.2024 12:02:01

    Kıymetli hocam çok önemli konuları tarihleriyle birlikte içiçe yerleştirmişsiniz. Okuyucunun hafızası bu parçaları birbirinden ayırmaya yeterli midir diye düşünmeniz lazım. Bu yazıların ayrıca açıklama türünden yeni yazılara ihtiyaç duyduğunu lütfen unutmayınız. Herşeye rağmen güzel olmuş, kaleminize sağlık. Allah istikametten ayırmaya.

  • Abidin

    9.9.2024 11:08:20

    Bir dönem, ancak bu kadar; öz tesirli, kapsayıc, anlamlı... anlatılabilir! Emeğinize, yüreğinize, bileğinize sağlık...

  • halil

    9.9.2024 10:59:40

    Kim bu muhalif yazarlar, Tayyip Bey'den daha mı çok suçlular, bir soru da bizden olsun!!!!

  • Halil İbrahim

    9.9.2024 09:06:25

    Gerçekleri kısaca ve özce özetleyen bir yazı. Muhalefette milleti kollayan demokratlara ulaştırılmalı.

  • Arda Yıldız

    9.9.2024 07:09:38

    Rn büyük kötülüklerden bir tanesi marksist kürt partisinin her yerde teşkilatlanması olmuştur.

  • Said

    9.9.2024 06:53:07

    Atatürkçülük adına yapılmış 12 Eylülü ihtilalinin mahiyetini anlamak, kıyamete yakın zamanların en önemli meselesidir. Tebrik ediyorum. Allah tesirini versin.

  • S.topuz

    9.9.2024 03:34:40

    ..."Neden geldin geleli siyasete karışmıyorsun? Dedim: اَعُوذُ بِاللّٰهِ مِنَ الشَّيْطَانِ وَ السِّيَاسَةِ (Şeytandan ve siyasetten Allah'a sığınırım!) Evet İstanbul siyaseti, İspanyol gibi bir hastalıktır. Fikri hezeyanlaştırır. Biz müteharrik-i bizzât (Kendi iradesiyle hareket eden) değiliz. Bilvasıta (Aracı vasıtası ile) müteharrikiz (Haraket ederiz). Avrupa üflüyor, biz burada oynuyoruz. O tenvim (Uyku hipnozu) ile telkin eder. Biz kendimizden hayal edip, esammane (Sağırcasına) tahribimizde eser-i telkini (Telkin edilip üfürüleni) icra ederiz."... ..."Demek bütün harekâtı, bizzât haric (Dış güçler) hesabına geçer. Çünki iradesi hükümsüzdür. Hulus-u niyeti faide vermez. Bâhusus menfî iki cihet-i za'fla, haric cereyanın kuvvetine bir âlet-i lâya'kıl (Ne yaptığından habersiz akılsız bir alet) olur."... Bediüzzaman Said Nursî, Risale-i Nur Külliyatı, Sünuhat - 52 🙌🌹🤲🌹❤☝️🌙😥😭😪😡😤🕊🕊🕊🌍🇪🇺🇹🇷🇵🇸🇵🇸🇵🇸🇵🇸🇵🇸

  • Hüseyin Yılmaz

    9.9.2024 03:28:14

    ...bu sorulan soruların cevabı gelecekmi acaba ve kimden gelecek... herhalde zaman gösterecek, inşaallah.

  • S.topuz

    9.9.2024 03:20:36

    ..."Bu lem'a-i i'caziyede, baştaki مِنْ شَرِّ مَا خَلَقَ (Yarattığı şeylerin şerrinden...muhafaza eyle! Felâk Suresi) da hem مِنْ hem شَرِّ kelimeleri hesaba girmesi ve âhirde وَمِنْ شَرِّ حَاسِدٍ اِذَا حَسَدَ yalnız شَرِّ kelimesi girmesi وَمِنْ girmemesi ve وَمِنْ شَرِّ النَّفَّاثَاتِ فِى الْعُقَدِ ikisi de hesap edilmemesi gayet ince ve latîf bir münasebete îma ve remiz içindir. Çünkü halklarda, şerden başka hayırlar da var. Hem bütün şer herkese gelmez. Buna remzen, bazıyeti ifade eden مِنْ ve شَرِّ girmişler. Hâsid, hased ettiği zaman bütün şerdir, bazıyete lüzum yoktur. Ve اَلنَّفَّاثَاتِ فِى الْعُقَدِ (Düğümlere üfüren büyücüler...) remziyle, kendi menfaatleri için küre-i arza ateş atan üfleyicilerin ve sihirbaz o diplomatların tahribata ait bütün işleri ayn-ı şerdir, diye daha شَرِّ kelimesine lüzum kalmadı." Bediüzzaman Said Nursî, Risale-i Nur Külliyatı, Şualar[Y] - 269 🙌🌹🤲🌹☝️🌙😢😭😪😡😤🕊🕊🕊🌍🇪🇺🇹🇷🇵🇸🇵🇸🇵🇸🇵🇸🇵🇸

  • Bülent Derviş

    9.9.2024 00:28:39

    Maşallah , Barekallah Bilgilere bir Zülfikar kadar degerli, Süfyan komitesi hayli bir yol almış gibi görünsede, karşısindada Mehdi a.s. Zülfikar niteliginde kalemleri ,fikirleri ,bilgileri var. Onlar Plan icinde ise bizimde bu Alemleri yaradan bir Rabbimiz var...kazanan biziz .....ve Yeni Asya.

  • Hidayet

    9.9.2024 00:28:36

    Modern resim kıvamında bir yazı. Önemli objeleri, mekanları ve mevsimi harika bir fırça ve çok cazip renklerle. Ah, bu resmin alt yapısını gençlerimizden gizledi, kemalist eğitim.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı