Tarihçe-i Hayat - page 926

Bu memurîn-i Rabbaniye, fiiliyatlar›yla ve amelleriyle
de memuriyetlerinin musadd›k› olurlar. Salâbet-i imani-
yelerinin ve ihlâslar›n›n âyinedarl›¤›n› bizzat ifa ederler.
Mertebe-i imanlar›n› fiilen izhar ederler. Ve ahlâk-› Mu-
hammediyenin (a.s.m.) tam amili ve miflvar-› Ahmediye-
nin (a.s.m.) ve hilye-i Nebeviyenin hakikî lâbisi olduklar›-
n› gösterirler. Hülâsa, amel ve ahlâk bak›m›ndan ve sün-
net-i Nebeviyeye ittiba ve temessük cihetinden ümmet-i
Muhammede tam bir hüsn-i misal olurlar ve numune-i
iktida teflkil ederler. Bunlar›n, Kitabullah›n tefsiri ve ah-
kâm-› diniyenin izah› ve zaman›n fehmine ve mertebe-i
ilmine göre tarz-› tevcihi sadedinde yazd›klar› eserler,
kendi tilka-i nefislerinin ve kariha-i ulviyelerinin mahsulü
de¤ildir, kendi zekâ ve irfanlar›n›n neticesi de¤ildir. Bun-
lar, do¤rudan do¤ruya menba-› vahy olan Zat-› Pak-i Ri-
saletin manevî ilham ve telkinat›d›r.
Celcelûtiye
ve
Mes-
nevî-i fierif
ve
Fütuhü’l-Gayb
ve emsali âsâr hep bu ne-
videndir. Bu âsâr-› kudsiyeye o zevat-› âliflan ancak ter-
cüman hükmündedirler. Bu zevat-› mukaddesenin, o
âsâr-› bergüzidenin tanziminde ve tarz-› beyan›nda, bir
hisseleri vard›r; yani bu zevat-› kudsiye, o manan›n maz-
har›, mir’at› ve ma’kesi hükmündedirler.
Risale-i Nur ve tercüman›na gelince:
Bu eser-i âliflanda flimdiye kadar emsaline rastlanma-
m›fl bir feyz-i ulvî ve bir kemal-i namütenahi mevcut ol-
du¤undan ve hiçbir eserin nail olmad›¤› bir flekilde
mefl’ale-i ‹lâhiye ve flems-i hidayet ve neyyir-i saadet
olan Hazret-i Kur’ân’›n füyuzat›na vâris oldu¤u meflhut
ahkâm-› diniye:
dine ait hüküm-
ler, dinle ilgili hükümler.
ahlâk-› Muhammediye:
Hz. Mu-
hammed’in (a.s.m.) ahlâk›.
amil:
yapan, iflleyen; yapan.
âsâr:
eserler.
âsâr-› bergüzide:
yüksek de¤er-
deki eserler, de¤eri yüksek olan
eserler.
âsâr-› kudsiye:
kudsî eserler, yü-
ce belirtiler, izler.
âyinedar:
ayna tutan.
eser-i âliflan:
flan› büyük olan›n
eseri.
fehim:
anlay›fl.
feyz-i ulvî:
yüksek feyiz, yüce fe-
yiz.
fiilen:
fiille, davran›fl ve hareketle.
fiiliyat:
fiil olarak gerçeklefltirilen
fleyler, yap›lanlar.
Fütuhu’l-Gayb:
Abdülkadir-i Gey-
lânî Hazretlerinin bir eseri.
füyuzat:
feyizler, manevî bolluk
ve bereketler, inayetler.
hilye-i Nebeviye:
Resulullah›n
yüzü ve görünüflü.
Hülâsa:
k›saca, sözün k›sas›.
hüsn-i misal:
güzel örnek.
ifa:
bir ifli yapma, yerine getirme.
ihlâs:
samimiyet, bir ameli baflka
bir karfl›l›k beklemeksizin, s›rf Al-
lah r›zas› için yapma.
ilham:
belli bilgi vas›talar›na bafl-
vurmadan Allah taraf›ndan insa-
n›n kalbine veya zihnine indirilen
mana.
irfan:
yarat›l›fltan bilme, anlama,
Allah’›n s›r ve gerçeklerini kavra-
ma.
ittiba:
tabiî olma, uyma, itaat et-
me.
izhar:
gösterme, a盤a vurma.
kariha-i ulviye:
üstün fikir kabili-
yeti.
kemal-i namütenahi:
sonsuz
mükemmellik.
Kitabullah:
Allah’›n
kitab›,
Kur’ân-› Kerîm.
lâbis:
giyen, giymifl, giyinmifl.
ma’kes:
akseden yer, yans›ma
yeri.
mazhar:
bir fleyin ç›kt›¤› görün-
dü¤ü yer; nail olma, flereflenme.
memurîn-i Rabbaniye:
her fleyi
terbiye eden, nimetlendiren, Rab
olan Allah’›n memurlar›.
menba-› vahiy:
vahiy kayna¤›.
mertebe-i ilim:
ilim derecesi, bil-
gi mertebesi.
Mertebe-i iman:
iman derecesi,
mertebesi.
mefl’ale-i ‹lâhîye:
‹lâhî mefl’ale,
‹lâhî ›fl›k, nur.
meflhut:
gözle görülen, müflahe-
de olunan.
Mesnevî-i fierif:
Mevlâna’n›n her
beyti kendi aralar›nda kafiyeli
olan, içinde dinî ve ahlâkî nasi-
926 |
BED‹ÜZZAMAN SA‹D NURSÎ
A
FYON
H
AYATI
hatler bulunan Farsça eseri.
mir’at:
âyine, ayna.
miflvar-› Ahmediye:
Hz. Mu-
hammed’in (a.s.m.) hareketi,
tavr›; Resulullah›n tarz›, gidi-
flat›.
musadd›k:
tasdik eden, ger-
çekli¤ini do¤rulayan.
nail:
kavuflan, ulaflan, eren.
neyyir-i saadet:
saadet ›fl›¤›,
mutluluk günefli.
numune-i iktida:
örnek al›-
n›p uyulacak tarzdaki numu-
ne, uyulacak, tâbi olunacak
örnek.
sadet:
konuflulan madde, as›l
konu.
Salâbet-i imaniye:
iman›n
kazand›rd›¤› ve gerektirdi¤i
sa¤laml›k, cesaret, flecaat.
flems-i hidayet:
hidayet gü-
nefli; Hz. Muhammed (a.s.m.).
sünnet-i Nebeviye:
Hz. Mu-
hammed’e (a.s.m.) ait sünnet.
tarz-› beyan:
aç›klama ve
söyleme flekli.
tarz-› tevcih:
yorumlama tar-
z›, yorumlama flekli.
tefsir:
Kur’ân’›n mana bak›-
m›ndan izah›, aç›klamas›.
telkinat:
telkinler, fikir afl›la-
malar.
temessük:
yap›flma, sar›lma,
s›k›ca tutunma.
tercüman:
çeflitli hâl, durum,
maksat veya duygular› ifade
etme vas›tas›.
teflkil:
oluflturma, flekillendir-
me.
tilka-i nefis:
nefis taraf›, nefis
ciheti.
ümmet-i Muhammed:
Hz.
1...,916,917,918,919,920,921,922,923,924,925 927,928,929,930,931,932,933,934,935,936,...1390
Powered by FlippingBook