Temyizin bozma karar›ndan sonra, Afyon’da tekrar
duruflma bafllad›. Bu flekilde mahkeme devam ederken
iktidar› ele alan Demokrat Parti hükûmeti umumî af ilân
etti. Afyon Mahkemesi de af kanununun daire-i flümulü-
ne girdi¤i için dosya ortadan kald›r›ld›.
(HAfi‹YE)
‚
®
è
HAfi‹YE:
Fakat mahkeme heyeti, Risale-i Nur eserlerinin beraatine ka-
rar vermedi, müsaderesine karar verdi. Bu karar 1956 tarihine kadar de-
vam etti. Mahkeme, iki defa Nur Risalelerine müsadere karar› verdi.
Temyiz Mahkemesi bu iki karar› da bozdu. Afyon Mahkemesi Temyizin
karar›na uyarak Nurlar›n beraatine karar verdi. Bu sefer Temyiz, usulde
noksanl›k yüzünden bozdu ve eserlerin Diyanet ‹fllerince tetkikini istedi.
Diyanet ‹flleri Müflavere Kurulunca bütün eserler tetkik ettirildi. Neticede,
Nurlar›n hakikatini bir derece belirten bir rapor verildi.
Ehl-i vukufun mezkûr raporuna istinaden, Afyon Mahkemesi, Haziran
1956 tarihinde ittifakla Nurlar›n beraatine ve serbestiyetine karar verdi.
Karar kat’îleflti. Art›k bu tarihten sonra, merkez-i hükûmette, Risale-i Nur
mecmualar› matbaalarda tab edilmeye bafllad›.
936 |
BED‹ÜZZAMAN SA‹D NURSÎ
I
SPARTA
H
AYATI
beraat:
aklanma.
daire-i flümul:
kapsam daire-
si.
ehl-i vukuf:
bilirkifli.
hakikat:
gerçek yön, do¤ru-
luk.
hafliye:
dipnot.
iktidar:
hükümet idaresini el-
de bulundurma.
istinaden:
dayanarak.
ittifak:
anlaflma, uyuflma; oy
birli¤i.
ittifaken:
oy birli¤i ile.
kurul:
heyet, konsey, toplu-
luk.
mecmua:
birden fazla eseri
biçinde bulunduran bir eser.
merkez-i hükûmet:
baflkent,
hükümet merkezi.
müsadere:
zorla alma, zor
al›m; toplama.
müflavere:
dan›flma.
sefer:
kez, defa.
tab edilme:
bas›lma.
tetkik:
inceleme, araflt›rma.
temyiz:
bir davan›n karar›n›n
bir üst mahkeme taraf›ndan
tekrar incelenmesi.
umumî:
genel.