Tarihçe-i Hayat - page 927

oldu¤undan, onun esas› nur-i mahz-› Kur’ân oldu¤u ve
evliyaullâh›n âsâr›ndan ziyade feyz-i envar-› Muhamme-
dîyi hamil bulundu¤u ve Zat-› Pak-i Risaletin ondaki his-
se ve alâkas› ve tasarruf-i kudsîsi evliyaullâh›n âsâr›ndan
ziyade oldu¤u ve onun mazhar› ve tercüman› olan ma-
nevî zat›n mazhariyeti ve kemalât› ise o nisbette âlî ve
emsalsiz oldu¤u günefl gibi aflikâr bir hakikattir.
Evet, o zat daha hal-i sabavette iken ve hiç tahsil yap-
madan, zevahiri kurtarmak üzere üç ayl›k bir tahsil müd-
deti içinde ulûm-i evvelîn ve ahirîne ve ledünniyat ve ha-
kaik-› eflyaya ve esrar-› kâinata ve hikmet-i ‹lâhiyeye vâ-
ris k›l›nm›flt›r ki, flimdiye kadar böyle mazhariyet-i ulyaya
kimse nail olmam›flt›r. Bu harika-i ilmiyenin efli asla mes-
buk de¤ildir. Hiç flüphe edilemez ki, tercüman-› Nur, bu
hâliyle bafltan bafla iffet-i mücesseme ve flecaat-i harika
ve isti¤na-i mutlak teflkil eden harikulâde metanet-i ahlâ-
kiyesi ile bizzat bir mu’cize-i f›tratt›r ve tecessüm etmifl
bir inayettir ve bir mevhibe-i mutlakad›r.
O zat-› zîhavar›k, daha hadd-i bülû¤a ermeden bir
allâme-i bîadil hâlinde bütün cihan-› ilme meydan oku-
mufl, münazara etti¤i erbab-› ulûmu ilzam ve iskât etmifl,
her nerede olursa olsun vaki olan bütün suallere mutlak
bir isabetle ve asla tereddüt etmeden cevap vermifl, on
dört yafl›ndan itibaren üstatl›k payesini tafl›m›fl ve
mütemadiyen etraf›na feyz-i ilim ve nur-i hikmet saçm›fl,
izahlar›ndaki incelik ve derinlik ve beyanlar›ndaki ulviyet
ve metanet ve tevcihlerindeki derin feraset ve basiret ve
nur-i hikmet, erbab-› irfan› flafl›rtm›fl ve hakk›yla
TAR‹HÇE-‹ HAYATI
| 927
A
FYON
H
AYATI
mifl iffet, namus.
ilzam:
susturma, cevap veremez
hâle getirme.
inayet:
yard›m, ihsan, lütuf.
iskât:
susturma, münazarada ce-
vap veremeyecek hale getirme.
isti¤na-y› mutlak:
s›n›rs›z zen-
ginlik, hiç bir fleye muhtaç olma-
y›fl. hiç bir kay›t ve flarta ba¤l› ol-
maks›z›n muhtaç olmay›fl.
kemalât:
kemaller, olgunluklar,
mükemmellikler.
ledünniyat:
‹lâhî bilgiler, ‹lâhî s›r-
lar.
mazhar:
bir fleyin ç›kt›¤› görün-
dü¤ü yer; nail olma, flereflenme.
mazhariyet:
görünme ve tezahür
yeri olma; nail olma, flereflenme.
mazhariyet-i ulya:
yüce, yüksek
ve ulvî mazhariyet.
mesbuk:
geçmifl, ondan evvel ol-
mufl.
metanet:
metin olma, dayan›kl›-
l›k; gayret.
metanet-i ahlâkiye:
ahlâkî daya-
n›kl›l›k.
mevhibe-i mutlaka:
mutlak Al-
lah vergisi.
mu’cize-i f›trat:
yarat›l›fl mu’cize-
si.
münazara:
bir konu üzerinde
belli kurallara uyularak yap›lan
tart›flma.
mütemadiyen:
sürekli olarak,
devaml›.
nail:
kavuflan, ulaflan, eren.
nur-u hikmet:
hikmetin nuru,
ayd›nl›¤›.
nur-u mahz-› Kur’ân:
Kur’ân’›n
esas mahiyetindeki, özündeki
nur; Kur’ân nurunun tâ kendisi.
paye:
rütbe, derece, mertebe.
flecaat-i harika:
hayret ve hay-
ranl›k uyand›ran yi¤itlik, harika
kahramanl›k.
tahsil:
ilim ö¤renme, bilgi edin-
me, ö¤renim.
tasarruf-› kudsî:
kudsî tasarruf;
Allah’›n tasarruf ve icraat›, Al-
lah’›n idaresi.
tecessüm:
cisimleflme, cisim hâli-
ne gelme.
tercüman-› Nur:
Risale-i Nur ter-
cüman›.
tereddüt:
karars›zl›k, flüphede
kalma.
teflkil:
oluflturma, flekillendirme.
tevcih:
yöneltme, çevirme.
ulûm-i evvelîn ve ahirîn:
önceki
ilimler ve sonradan ortaya ç›km›fl
ilimler.
ulviyet:
ulvîlik, yücelik, yüksek-
lik.
vaki:
vuku bulan, olan, meydana
gelen.
vâris:
mirasç›.
zat:
kifli, flah›s.
zat-› pak-i risalet:
peygamberli-
¤in pak ve temiz zat›.
zat-› zîhavarik:
harikalar sahibi
zat.
zevahir:.
ziyade:
fazla, fazlas›yla.
âlî:
yüce, yüksek, ulu.
allâme-i bîadîl:
benzeri ve
dengi olmayan allâme, büyük
âlim.
âsâr:
eserler.
aflikâr:
aç›k, belli, meydanda.
basiret:
kalp gözüyle görme,
do¤ru ve ölçülü görüfl.
cihan-› ilim:
ilim dünyas›.
emsalsiz:
benzersiz.
erbab-› irfan:
irfan sahipleri,
ilim ve anlay›fl sahipleri.
erbab-› ulûm:
ilim sahipleri,
ilim adamlar›, ilimle u¤raflan-
lar.
esrar-› kâinat:
kâinat›n s›rlar›.
evliyaullah:
Allah’›n velî kul-
lar›, Allah dostlar›, Allah’›n sa-
lih kullar›.
feraset:
anlay›fl, çabuk sezifl,
kavray›fl.
feyz-i envar-› Muhammedî:
Hz. Muhammed’in (a.s.m.)
nurlar›n›n feyzi.
feyz-i ilim:
ilim feyzi, ilmin
sa¤lad›¤› feyz.
hadd-i bülu¤:
bülu¤a erme
yafl›, ergenlik ça¤›.
hakaik-› eflya:
nesnelerin,
fleylerin perde arkas›ndaki
hakikatleri.
hâl-i sabavet:
çocukluk hâli,
çocukluk durumu, çocukluk
zaman›.
hamil:
yüklü, yüklenmifl.
harika-i ilmiye:
ilme ait olan
flafl›lacak fley.
harikulâde:
ola¤anüstü.
hikmet-i ‹lâhiye:
Allah’›n hik-
meti, mahlûkat›n yarat›l›fl›n-
da Allah’›n gayeleri.
iffet-i mücesseme:
cisimlefl-
1...,917,918,919,920,921,922,923,924,925,926 928,929,930,931,932,933,934,935,936,937,...1390
Powered by FlippingBook