oldu¤undan, onun esas nur-i mahz- Kurân oldu¤u ve
evliyaullâhn âsârndan ziyade feyz-i envar- Muhamme-
dîyi hamil bulundu¤u ve Zat- Pak-i Risaletin ondaki his-
se ve alâkas ve tasarruf-i kudsîsi evliyaullâhn âsârndan
ziyade oldu¤u ve onun mazhar ve tercüman olan ma-
nevî zatn mazhariyeti ve kemalât ise o nisbette âlî ve
emsalsiz oldu¤u günefl gibi aflikâr bir hakikattir.
Evet, o zat daha hal-i sabavette iken ve hiç tahsil yap-
madan, zevahiri kurtarmak üzere üç aylk bir tahsil müd-
deti içinde ulûm-i evvelîn ve ahirîne ve ledünniyat ve ha-
kaik- eflyaya ve esrar- kâinata ve hikmet-i lâhiyeye vâ-
ris klnmfltr ki, flimdiye kadar böyle mazhariyet-i ulyaya
kimse nail olmamfltr. Bu harika-i ilmiyenin efli asla mes-
buk de¤ildir. Hiç flüphe edilemez ki, tercüman- Nur, bu
hâliyle bafltan bafla iffet-i mücesseme ve flecaat-i harika
ve isti¤na-i mutlak teflkil eden harikulâde metanet-i ahlâ-
kiyesi ile bizzat bir mucize-i ftrattr ve tecessüm etmifl
bir inayettir ve bir mevhibe-i mutlakadr.
O zat- zîhavark, daha hadd-i bülû¤a ermeden bir
allâme-i bîadil hâlinde bütün cihan- ilme meydan oku-
mufl, münazara etti¤i erbab- ulûmu ilzam ve iskât etmifl,
her nerede olursa olsun vaki olan bütün suallere mutlak
bir isabetle ve asla tereddüt etmeden cevap vermifl, on
dört yaflndan itibaren üstatlk payesini taflmfl ve
mütemadiyen etrafna feyz-i ilim ve nur-i hikmet saçmfl,
izahlarndaki incelik ve derinlik ve beyanlarndaki ulviyet
ve metanet ve tevcihlerindeki derin feraset ve basiret ve
nur-i hikmet, erbab- irfan flaflrtmfl ve hakkyla
TARHÇE- HAYATI
| 927
A
FYON
H
AYATI
mifl iffet, namus.
ilzam:
susturma, cevap veremez
hâle getirme.
inayet:
yardm, ihsan, lütuf.
iskât:
susturma, münazarada ce-
vap veremeyecek hale getirme.
isti¤na-y mutlak:
snrsz zen-
ginlik, hiç bir fleye muhtaç olma-
yfl. hiç bir kayt ve flarta ba¤l ol-
makszn muhtaç olmayfl.
kemalât:
kemaller, olgunluklar,
mükemmellikler.
ledünniyat:
lâhî bilgiler, lâhî sr-
lar.
mazhar:
bir fleyin çkt¤ görün-
dü¤ü yer; nail olma, flereflenme.
mazhariyet:
görünme ve tezahür
yeri olma; nail olma, flereflenme.
mazhariyet-i ulya:
yüce, yüksek
ve ulvî mazhariyet.
mesbuk:
geçmifl, ondan evvel ol-
mufl.
metanet:
metin olma, dayankl-
lk; gayret.
metanet-i ahlâkiye:
ahlâkî daya-
nkllk.
mevhibe-i mutlaka:
mutlak Al-
lah vergisi.
mucize-i ftrat:
yaratlfl mucize-
si.
münazara:
bir konu üzerinde
belli kurallara uyularak yaplan
tartflma.
mütemadiyen:
sürekli olarak,
devaml.
nail:
kavuflan, ulaflan, eren.
nur-u hikmet:
hikmetin nuru,
aydnl¤.
nur-u mahz- Kurân:
Kurânn
esas mahiyetindeki, özündeki
nur; Kurân nurunun tâ kendisi.
paye:
rütbe, derece, mertebe.
flecaat-i harika:
hayret ve hay-
ranlk uyandran yi¤itlik, harika
kahramanlk.
tahsil:
ilim ö¤renme, bilgi edin-
me, ö¤renim.
tasarruf- kudsî:
kudsî tasarruf;
Allahn tasarruf ve icraat, Al-
lahn idaresi.
tecessüm:
cisimleflme, cisim hâli-
ne gelme.
tercüman- Nur:
Risale-i Nur ter-
cüman.
tereddüt:
kararszlk, flüphede
kalma.
teflkil:
oluflturma, flekillendirme.
tevcih:
yöneltme, çevirme.
ulûm-i evvelîn ve ahirîn:
önceki
ilimler ve sonradan ortaya çkmfl
ilimler.
ulviyet:
ulvîlik, yücelik, yüksek-
lik.
vaki:
vuku bulan, olan, meydana
gelen.
vâris:
mirasç.
zat:
kifli, flahs.
zat- pak-i risalet:
peygamberli-
¤in pak ve temiz zat.
zat- zîhavarik:
harikalar sahibi
zat.
zevahir:.
ziyade:
fazla, fazlasyla.
âlî:
yüce, yüksek, ulu.
allâme-i bîadîl:
benzeri ve
dengi olmayan allâme, büyük
âlim.
âsâr:
eserler.
aflikâr:
açk, belli, meydanda.
basiret:
kalp gözüyle görme,
do¤ru ve ölçülü görüfl.
cihan- ilim:
ilim dünyas.
emsalsiz:
benzersiz.
erbab- irfan:
irfan sahipleri,
ilim ve anlayfl sahipleri.
erbab- ulûm:
ilim sahipleri,
ilim adamlar, ilimle u¤raflan-
lar.
esrar- kâinat:
kâinatn srlar.
evliyaullah:
Allahn velî kul-
lar, Allah dostlar, Allahn sa-
lih kullar.
feraset:
anlayfl, çabuk sezifl,
kavrayfl.
feyz-i envar- Muhammedî:
Hz. Muhammedin (a.s.m.)
nurlarnn feyzi.
feyz-i ilim:
ilim feyzi, ilmin
sa¤lad¤ feyz.
hadd-i bülu¤:
bülu¤a erme
yafl, ergenlik ça¤.
hakaik- eflya:
nesnelerin,
fleylerin perde arkasndaki
hakikatleri.
hâl-i sabavet:
çocukluk hâli,
çocukluk durumu, çocukluk
zaman.
hamil:
yüklü, yüklenmifl.
harika-i ilmiye:
ilme ait olan
flafllacak fley.
harikulâde:
ola¤anüstü.
hikmet-i lâhiye:
Allahn hik-
meti, mahlûkatn yaratlfln-
da Allahn gayeleri.
iffet-i mücesseme:
cisimlefl-