Üçüncü Medrese-i Yusufiye olan Afyon hapishane-
sinde Üstat Said Nursî,
Elhüccetüzzehra
adl bir risale
telif etti. Tevhid, risalet-i Ahmediye (a.s.m.) ve Fati-
hann tefsiri hakknda olan bu çok kymettar risale, ha-
piste bulunan Nur Talebeleri ve mahpuslar için ilmî ve
imanî dersleri havi olmasndan, hapiste hayrl ve nur-
lu bir meflgale oldu. Mahkeme kararndan sonra, Üs-
tatla beraber hapiste bulunan talebelerin yazdklar
bir takrizi, aynen afla¤ya derç ediyoruz.
Risale-i Nur nedir?
Bediüzzaman kimdir?
Her asr baflnda hadisçe gelece¤i tebflir edilen dinin
yüksek hadimleri, emr-i dinde müptedi de¤il, müttebidir-
ler. Yani, kendilerinden ve yeniden bir fley ihdas etmez-
ler, yeni ahkâm getirmezler. Esasat ve ahkâm- diniyeye
ve sünen-i Muhammediyeye (a.s.m.) harfiyen ittiba yo-
luyla dini takvim ve tahkim ve dinin hakikat ve asliyetini
izhar ve ona karfltrlmak istenilen ebatl ref ve iptal ve
dine vaki tecavüzleri red ve imha ve evamir-i Rabbaniye-
yi ikame ve ahkâm- lâhiyenin flerafet ve ulviyetini izhar
ve ilân ederler. Ancak tavr- esasîyi bozmadan ve ruh-i
aslîyi rencide etmeden, yeni izah tarzlaryla, zamann
fehmine uygun yeni ikna usulleriyle ve yeni tevcihat ve
tafsilât ile ifa-i vazife ederler.
TARHÇE- HAYATI
| 925
A
FYON
H
AYATI
imha:
ortadan kaldrma, mahvet-
me.
iptal:
bofl, hükümsüz brakma.
ittiba:
tabiî olma, uyma, itaat et-
me.
izah:
açklama, ayrntlar ile an-
latma.
izhar:
gösterme, aç¤a vurma.
kymettar:
kymetli, de¤erli.
mahpus:
hapsedilmifl olan, tu-
tuklu.
medrese-i Yusufiye:
Yusufun
medresesi, Hz. Yusufun (a.s.) ifti-
ra, hakszlk ve zulüm ile hapiste
kalmasndan kinaye olarak, iman
ve Kurâna hizmetinden dolay
tevkif edilenlerin hapsedildi¤i yer
manasnda, hapishane.
meflgale:
ifl, u¤rafl, meflgul olu-
nan fley.
müptedi:
itikatta ehl-i sünnet yo-
lundan ayrlan bidat yolunu tu-
tan kimse.
müttebi:
ittiba eden, tâbi olan,
uyan.
nurlu:
flkl, parltl.
red:
kabul etmeme.
ref:
kaldrma, giderme.
rencide:
incinmifl, krlmfl, gücen-
dirilmifl.
Risale-i Nur:
Nur Risalesi, Bediüz-
zaman Said Nursînin eserlerinin
ad.
Risalet-i Ahmediye:
Peygamber
Efendimizin (a.s.m.) peygamberli-
¤i.
ruh-i aslî:
bir fleyin esas olan özü.
flerafet:
flereflilik, flerefli olma.
sünen-i Muhammediye:
Hz. Mu-
hammedin (a.s.m.) sünneti, ahlâk
ve yaflayfl.
tafsilât:
tafsiller, açklamalar,
izahlar.
tahkim:
kuvvetlendirme, sa¤lam-
lafltrma, muhkem hale getirme.
takriz:
övme yazs, bir eser hak-
knda yazlan ve eserin baflna
konulan övgü yazs.
takvim:
en güzel biçimine koy-
ma, düzeltme, kvamna koyma.
talebe:
ö¤renci.
tarz:
biçim, flekil.
tavr- esasî:
gerçek tavr, asl ta-
vr.
tebflir:
müjde verme, müjdeleme.
tecavüz:
saldrma, snrn aflma.
tefsir:
Kurânn mana bakmn-
dan izah, açklamas.
telif:
eser yazma.
tevcihat:
mana vermeler, yorum-
lamalar.
Tevhid:
Allahn bir oldu¤una
inanma, birleme.
ulviyet:
ulvîlik, yücelik, yüksek-
lik.
usul:
metot, düzen.
vaki:
vuku bulan, olan, meydana
gelen.
ahkâm:
dinî hükümler, emir-
ler.
ahkâm- diniye:
dine ait hü-
kümler, dinle ilgili hükümler.
ahkâm- lâhîye:
lâhî hü-
kümler, Allahn hükümleri.
asr:
yüzyl.
asliyet:
özgünlük, hususîlik,
orijinallik.
derç:
sokma, içine alma.
ebatl:
bofl, faydasz, esassz
sözler, inançlar.
emr-i din:
din emri, dinin em-
ri, din ifli.
esasat:
esaslar, kökler, te-
meller.
evamir-i Rabbaniye:
Allahn
terbiye ve idare kanunlar.
Fatiha:
Kurân- Kerîmin bi-
rinci suresi.
fehim:
anlayfl.
hadim:
hademe, hizmetçi.
hadis:
Hz. Muhammede
(a.s.m.) ait söz, emir, fiil veya
Hz. Peygamberin onaylad¤
baflkasna ait söz, ifl veya
davranfl.
hakikat:
gerçek, esas.
harfiyen:
harfi harfine, hiç bir
de¤ifliklik yapmadan, aynen.
havi:
içine alan, kapsayan,
kuflatan.
ifâ-y vazife:
görevini yerine
getirme, vazifeyi yapma.
ihdas:
yeniden bir fley yap-
ma, ortaya koyma.
ikame:
oturtma, yerlefltirme.
ikna:
bir fikri, düflünceyi aklî
delillerle kabul ettirme, inan-
drma.
imanî:
imana dair olan, iman-
la ilgili.