Tarihçe-i Hayat - page 813

Bediüzzaman Said Nursî’nin ders ve irflad›yla
hakikate ulaflan ve Nur hizmetinde çok k›ymet-
tar ve yüksek hizmetleri sebkat eden kahraman
ve halis bir talebenin, Üstad›n mahiyetini tarif
eden ayn-› hakikat bir ifadesidir.
„@ò
Bu günde, Mele-i Âlân›n arzda medâr-› süruru.
Bu günde, sekene-i arz›n Mele-i Âlâda medar-› iftihar›.
Bu günde, Habîbullah›n medar-› nazar›.
Bu günde, Müslümanl›¤›n sertâc›.
Bu günde, hak tarîklerin flâh›.
Bu günde, hakikatlerin imam›.
Hem bu günde, Mahbub-i Hudâ.
Hem bu günde, allâme-i as›r.
Hem bu günde, zulmetin nuru.
Hem bütün günlerde serdar-› hidayet.
Hem Molla Said’in Nursî.
Hem Bediüzzaman’ül-Fahrüddevrânî...
Hüsrev
„@ò
TAR‹HÇE-‹ HAYATI
| 813
E
M‹RDA/
H
AYATI
iyi, en üstün.
talebe:
ö¤renci.
tarif:
bir fleyi bütün vas›flar›n› içi-
ne alacak flekilde anlatma.
tarik:
yol, meslek, seçilen tarz.
zulmet:
karanl›k
allâme-i as›r:
asr›n bilgini, as-
r›n en büyük âlimi.
arz:
yer, dünya.
ayn-› hakikat:
hakikatin asl›,
gerçe¤in tâ kendisi.
Bediüzzamanü’l-Fahrüddev-
rânî:
Dönemin Övüncü olan
Bediüzzaman
Habibullah:
Allah’›n sevgilisi,
Hz. Muhammed.
hâk:
do¤ru, gerçek, hakikat.
hakikat:
gerçek, do¤ruluk.
halis:
samimî, her amelini
yaln›z Allah r›zas› için iflleyen.
imam:
önder, rehber.
irflat:
do¤ru yolu gösterme,
gafletten uyand›rma.
k›ymettar:
k›ymetli, de¤erli.
mahbub-i Hüda:
Allah’›n sev-
gili kulu.
mahiyet:
bir fleyin asl›, esas›,
tabiat›, niteli¤i.
medar-› iftihar:
iftihar sebe-
bi, övünme sebebi.
medar-› nazar:
göz önünde
bulundurulmas› gereken.
medar-› sürur:
sevinç ve ne-
fle vesilesi, sebebi.
mele-i âlâ:
yüce âlem; Ce-
nab-› Hakk’a daha yak›n olan
büyük meleklerin topland›¤›
âlem.
nur:
ayd›nl›k, par›lt›, ›fl›k.
sebkat:
geçme, ilerleme.
sekene-i arz:
arz›n sakinleri,
yeryüzünde bulunanlar, mah-
lûkat.
serdar-› hidayet:
do¤ru yola
k›lavuzluk eden, do¤ru yolu
gösteren komutan.
sertâc:
bafl tac›.
flah:
benzerlerine oranla en
1...,803,804,805,806,807,808,809,810,811,812 814,815,816,817,818,819,820,821,822,823,...1390
Powered by FlippingBook