Tarihçe-i Hayat - page 815

Gelmez mi bu uzun hicenin?
Geçmez mi gam› bu yasl› gecenin?
Zâri artt›, sabr›, bitti nicenin,
Ey cilve-i rahmet-i âlem Risaletü’n-Nur!
Fahr-i Âlem, Arfl’tan bu yere indi,
fiâh-› Velâyet gelip Düldül’e bindi,
Zülfikar’a bugün, art›k nur dendi,
Ey bu zamanda rahmet-i âlem Risaletü’n-Nur!
Derdlere dermans›n, mahbub-i câns›n,
Hem camiü’l-Esma ve’l-Kur’âns›n,
Hem de nur-i Hak’tan bize ihsans›n,
Ey bir rahmet-i âlem Risaletü’n-Nur!
..........
Bu âlemde madde de¤il, bir özsün,
Her zerreden bakan bütün bir gözsün,
Kâinat› hayran eden bütün bir yüzsün,
Ey misâl-i rahmet-i âlem Risaletü’n-Nur!
Çünkü, sensin bu as›rda Rahmeten Lilâlemînin cilvesi,
Çünkü, sensin flimdi fiefìü’l-Müznibîn’in vârisi.
A¤›snâ yâ g›yâse’l-müsta¤îsin bir duas›,
Ey flûle-i rahmet-i âlem Risaletü’n-Nur!
.........
TAR‹HÇE-‹ HAYATI
| 815
E
M‹RDA/
H
AYATI
Bediüzzaman Said Nursî’nin eser-
lerinin ad›.
sab›r:
dayanma, katlanma, zor-
luklara dayanma gücü.
Sürur:
sevinç, mutluluk.
fiah-› Velâyet:
velîli¤in flah› olan
Hz. Ali (r.a.).
flefiü’l-müznibin:
günahkârlar›n
ba¤›fllanmas› için flefaatte bulu-
nacak olan Hz. Muhammed
(a.s.m.).
flule-i rahmet-i âlem:
âlemdeki
rahmet par›lt›s›; Cenab-› Hakk›n
rahmetinin kâinattaki par›lt›s›.
vâris:
mirasç›.
Zari:
a¤lay›p s›zlama, a¤lay›p s›z-
lanma.
zerre:
en küçük parça, molekül,
atom
a¤isna ya giyâsel’l- müste¤i-
sin:
ey yard›m isteyenlere
yard›m eden.
âlem:
dünya, cihan; bütün
yarat›lm›fllar.
Arfl:
gö¤ün en yüksek kat›.
as›r:
yüzy›l.
Camiü’l-esma vel Kur’ân:
Kur’ân ve Allah’›n isimlerini
içine alan.
cilve:
tecelli, görüntü.
cilve-i rahmet-i âlem:
kâ-
inattaki rahmet tecellileri, Al-
lah’›n rahmetinin kâinattaki
cilveleri.
derman:
ilâç, çare.
dua:
Allah’a yalvarma, niyaz.
Fahr-i Alem:
âlemin övüncü,
âlemin kendisiyle övündü¤ü
Peygamberimiz (a.s.m.).
gam:
keder, üzüntü.
ihsan:
ba¤›fllama, ikram et-
me, lütuf.
Kâinat:
evren; yarat›lm›fl olan
fleylerin tamam›, bütün âlem-
ler.
mahbub-i cân:
gönül dostu,
can›n sevgilisi.
mahbub-i zîflan:
flanl› sevgili;
Hz. Muhammed (a.s.m.).
misal-i rahmet-i âlem:
âle-
min rahmet timsali.
niflan:
iz, belirti, alâmet.
nur:
ayd›nl›k, par›lt›, ›fl›k.
nur-i Hak:
Cenab-› Hakk›n
nuru, ziyas›.
Rahmeten Lilâlemîn:
bütün
âlemlere rahmet olan, Hz.
Muhammed (a.s.m.).
rahmet-i âlem:
kâinattaki
rahmet.
Risaletü’n-Nur:
Nur Risalesi,
1...,805,806,807,808,809,810,811,812,813,814 816,817,818,819,820,821,822,823,824,825,...1390
Powered by FlippingBook