Nurdan kanad›n, hem sa¤lam kolun var,
Nurdan senin Hakka giden yolun var,
Kabul et; bir kemter Feyzi kulun var,
Ey bu as›rda rahmet-i âlem Risaletü’-Nur!
„@ò
1
o
¬o
JÉn
c
n
ôn
Hn
h $G o
án
ªr
Mn
Qn
h r
ºo
µ
r
«n
?n
Y o
?n
Ós
°ùdn
G
Üstad›m, Efendim Hazretleri,
2
n
Ú/
ªn
dÉn
©r
?p
d k
án
ªr
Mn
Q s
’p
G n
?Én
ær
?n
°Sr
Qn
G Én
en
h
ayetinin nurlar›ndan, nu-
run sâyesinde alabildi¤im bir zerreyi bu flekilde yazd›m
ve huzur-i irfan›n›za sundum. Kabulünü rica eder, selâm-
lar›m›z› sunar ve mübârek ellerinizden öperiz.
Bîçare talebeniz
Hasan Feyzi
(Rahmetullahi
aleyhi ebeden dâimâ)
Merhum Hasan Feyzi, Nurlardan ald›¤› hakikat dersi-
ni, Nurlara iflaret ederek güzel tanzim etmifl. Lâhikaya
girsin.
Said Nursî
Güzel oku; her zerrede coflkun birer mana var.
Dert ehline bu manada canlar sunan edâ var.
Vermek için parlakl›¤›, gaml› gönül evine,
Bir bak hele, her cilâdan üstün olan cilâ var.
Derin, güzel düflünceyle incelersen bunu sen,
Zaifleflmifl ruhlar için da¤lar gibi g›dâ var.
as›r:
yüzy›l.
ayet:
Kur’ân’›n her bir cümlesi.
berekât:
bolluklar, iyilikler, ihsan-
lar.
bîçare:
çaresiz, zavall›.
cilâ:
parlakl›k.
gam:
keder, üzüntü.
hakikat:
gerçek, do¤ruluk; görü-
len bir fleyin asl›, esas›.
huzur-i irfan:.
kemter:
daha afla¤›, k›ymetsiz,
de¤ersiz.
merhum:
rahmete kavuflmufl, öl-
müfl, ölü.
mübarek:
feyizli, bereketli,
kutlu.
nur:
ayd›nl›k, par›lt›, ›fl›k.
rahmet-i âlem:
kâinattaki
rahmet.
rahmetullâhi aleyhi ebeden
daima:
ebedî ve daimî olarak
Allah’›n rahmeti onun üzerine
olsun.
Risaletü’n-Nur:
Nur Risalesi,
Bediüzzaman Said Nursî’nin
eserlerinin ad›.
ruh:
dirilik kayna¤›, hayat›n
temeli ve sebebi olan manevî
varl›k.
selâm:
bar›fl, rahatl›k, selâ-
met ve esenlik dileme.
talebe:
ö¤renci.
tanzim:
düzenleme, s›ralama,
tertipleme.
Zaif:
zay›f.
zerre:
en küçük parça, mole-
kül, atom
1.
Allah’›n selâm›, rahmeti ve berekât› üzerinize olsun.
2.
Biz seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik. (Enbiya Suresi:107.)
820 |
BED‹ÜZZAMAN SA‹D NURSÎ
E
M‹RDA/
H
AYATI