BEDÜZZAMANIN AFYON MAHKEMES
Bediüzzaman, her girdi¤i hapisteki mahpuslar irflat
eder; hapisteki baz caniler, koyun gibi bir hâl alr. Ha-
piste dahi tecrid-i mutlak içinde brakld¤ hâlde, hapis-
hane bir Nur mektebi vaziyetine girer. Bunun için, girdi-
¤i hapishanelere Medrese-i Yusufiye der. Hatta Deniz-
li Hapishanesinde bir ksm gençler Medrese-i Yusufiye-
den ayrlmak istemeyerek, Bediüzzaman daha burada
kalrsa, biz kendimizi suçlu gösterip ceza alaca¤z, ondan
ayrlmayaca¤z. Risale-i Nurdan ders alaca¤z demifller-
dir.
Denizli Hapsinde
Meyve Risalesi
isimli eser telif edil-
dikten sonra, hapishanede tesirli bir slahat müflahede
ediliyor. Bu vaziyet, düflmanlar dahi takdire sevk ediyor.
Risale-i Nurun mahiyetini dikkat ve tefekkürle okuya-
rak anlayp tahkikî bir imana sahip olan halis Nur Tale-
beleri, ölümden, hapisten, zindandan ve hiçbir beflerî
eza ve cefadan korkmazlar. Mukaddes Kurân ve iman
hizmetiyle, vatan ve millet ve âlem-i slâm ve befleriyetin
ebedî kurtulufluna çalflrken, dinsizlerin duçar etti¤i bir
zulüm ve musibetle karfllaflrlarsa, asla fütur ve ümitsizli-
¤e düflmezler, hapislere iftihar ve memnuniyetle girerler.
Onlarn tek bir istinat noktalar vardr; o da srf rza-i lâ-
hî için, ihlâsla, Kurân ve imana hizmetleridir. Masum ve
mazlumlarn muhafz Cenab- Haktr. Hiçbir mâniaya
ehemmiyet vermeyerek, Risale-i Nuru okumaya ve
TARHÇE- HAYATI
| 827
A
FYON
H
AYATI
medrese-i Yusufiye:
Yusufun
medresesi, Hz. Yusufun (a.s.) ifti-
ra, hakszlk ve zulüm ile hapiste
kalmasndan kinaye olarak, iman
ve Kurâna hizmetinden dolay
tevkif edilenlerin hapsedildi¤i yer
manasnda, hapishane.
mektep:
ö¤renim yeri.
memnuniyet:
memnunluk, se-
vinçli olufl.
muhafz:
koruyucu, bekçi.
Mukaddes:
takdis edilmifl, kutsal,
aziz, temiz.
müflahede:
gözlem.
musibet:
felaket, bela.
Risale-i Nur:
Nur Risalesi, Bediüz-
zaman Said Nursînin eserlerinin
ad.
rza-y lâhî:
Allahn rzas, hofl-
nutlu¤u.
sevk:
yöneltme.
tahkikî:
arafltrma ve inceleme
ile ilgili, inand¤ fleylerin asln,
esasn bilerek inanma.
takdir:
be¤enme, be¤endi¤ini
belirtme.
Talebe:
ö¤renci.
tecrid-i mutlak:
hiç kimse ile gö-
rüflememek, hücre hapsi.
tefekkür:
derin düflünme; eflya-
nn hakikatini, yaratcnn srlarn
kavramak ve ibret almak için zih-
nen ve kalben düflünme.
telif:
eser yazma.
vaziyet:
durum.
zindan:
hapishane.
zulüm:
hakszlk, eziyet, iflkence.
âlem-i slâm:
slâm âlemi, s-
lâm dünyas.
beflerî:
insanla ilgili, insana
ait.
befleriyet:
beflerîlik, insanlk.
cani:
cinayet ifllemifl kimse,
acmasz, gaddar.
cefa:
eziyet, sknt, zulüm.
duçar:
tutulmufl, u¤ramfl, ya-
kalanmfl.
ebedî:
sonu olmayan, daimî,
sürekli.
ehemmiyet:
önem, de¤er,
kymet.
eza:
eziyet, incitme, can yak-
ma.
fütur:
zayflk, gevfleklik,
usanç.
hâl:
durum, vaziyet.
halis:
samimî, her amelini
yalnz Allah rzas için iflleyen.
iftihar:
gurur, övünme.
ihlâs:
samimiyet, bir ameli
baflka bir karfllk beklemek-
sizin, srf Allah rzas için yap-
ma.
iman:
inanç, itikat.
irflat:
do¤ru yolu gösterme,
gafletten uyandrma.
slahat:
düzeltmeler, iyilefltir-
meler.
istinat:
dayanak.
mahiyet:
bir fleyin asl, esas,
niteli¤i.
mahpus:
hapsedilmifl olan,
tutuklu.
mânia:
meneden fley, engel,
özür, zorluk.
Masum:
suçsuz, günahsz, saf,
temiz.
mazlum:
zulüm görmüfl, hak-
szl¤a u¤ramfl.