üzzaman’ın, “Beni takip ediyorlar, bana yaklaşma, sana zararım dokunur” ikazıyla fazla konuşamayan
Emin Bey daha sonra Bediüzzaman’ın Çarşı Polis Karakolunda kaldığını öğrendi ve çeşitli vesilelerle gö-
rüşmeye muvaffak oldu. Emin Bey Kastamonu’da kaldığı müddetçe uzun süre Bediüzzaman
Hazretlerine hizmet etmiştir. 1943 senesinde Bediüzzaman ve diğer Nur Talebeleriyle beraber sevk
edildikleri Denizli Mahkemesinde yargılandı ve 9 ay hapis yattı. Emin Bey 1967 senesinde Van’da ge-
çirdiği bir trafik kazası sırasında yanarak şehit oldu.
ENVEr PaŞa (1881-1922):
İttihat ve Terakki’nin en aktif üç paşasından biri olan ve Almanların ya-
nında savaşa girilmesinin tek sorumlusu olarak gösterilen Enver Paşanın asıl adı İsmail Enver’dir. 1881
yılında İstanbul’da doğdu. Daha üç yaşında iken aşırı isteği üzerine iptidaî mektebine yazıldı. Babası-
nın Manastır’a tayininin çıkması üzerine burada okumaya devam edip askeri rüştiye (ortaokul) ve askeri
idadiyi (lise) bitirerek Harb Okuluna girdi. Bundan sonra da Erkan-ı Harb Okuluna girdi. Bu okuldan yüz-
başı rütbesiyle mezun oldu ve Manastır’daki 13. Seyyar Topçu Alayına tayin edildi.(1903) 7 Mart 1905’te
kolağası oldu. Bu görevi sırasında Rum ve Arnavut çetelerine karşı girişilen harekatta gösterdiği başa-
rıdan dolayı altın liyakat madalyası ile ödüllendirildi. 13 Eylül 1906’da binbaşılığa yükseltildi. İttihat ve
Terakki Cemiyetinin en aktif üyelerinden biri olan Enver Paşa, birçok görevlerde bulunduktan sonra 5
Mart 1909 tarihinde Berlin askeri ataşeliğine atandı. Yaklaşık iki yıl bu görevi sürdürdü. İtalya’nın Trab-
lusgarb’a saldırması ve savaşın başlamasından sonra, İtalyanlara karşı gerilla savaş taktiği uygulamak
üzere 22 Ekim 1911’de Bingazi’ye hareket etti. 24 Ocak 1912’de Bingazi Mıntıkası Kumandanlığına atan-
dı. Buna ek olarak buranın mutasarrıflığına da getirildi. İtalyanlara karşı başarılı mücadeleler verdiyse
de Balkan Harbinin çıkması üzerine İstanbul’a geri döndü ve akabinde, Onuncu Erkan-ı Harbiye Reisli-
ğine atandı.(1 Ocak 1913) Daha sonra da miralay (15 Aralık 1913) ve mirliva oldu. (3 Ocak 1914) Aynı yıl
Harbiye Nazırlığına getirildi. Birinci Dünya Savaşının başlamasıyla beraber, askeri harekatın yönetimini
de üstlendi. Ordunun başında Ruslara karşı giriştiği Sarıkamış Harekatıyla 90.000 mevcutlu ordunun
büyük bir bölümünün, ağır kış şartlarında Allahuekber Dağlarında donarak ölmeleri üzerine geri çekil-
mek zorunda kalındığı gibi Enver Paşa da cepheden İstanbul’a döndü. Savaşın kaybedilmesi ve Talat
Paşa Kabinesinin istifası ile Enver Paşanın da bakanlığı sona erdi (14 Ekim 1918). Kısa bir süre sonra İt-
tihat ve Terakkinin ileri gelenleriyle beraber Almanya’ya kaçtı. 1 Ocak 1919 tarihli irade ile ordudan
atıldı. Berlin’e vardıktan sonra, İttihat ve Terakkinin yeniden toparlanma faaliyetlerinde rol oynadı. Al-
manya’da bulunduğu sıralarda birkaç kez değişik isimlerle Rusya’ya gidip geldi. Bu yolculuklarından
birinde Litvanya’da tutuklandı ve iki ay hapis yattı. (15 Ekim 1919) 1-8 Eylül 1920 tarihlerinde Bakü’de
gerçekleştirilen Doğu Halkları Kongresine Libya, Tunus, Cezayir ve Fas’ı temsilen katıldı. Şubat 1922’de
Ruslara karşı savaşan Basmacılar’ı teşkilatlandırmak maksadıyla Duşanbe’ye gitti. Son olarak Belcuvan
bölgesindeki Abıdarya köyünde karargah kurdu (4 Ağustos 1922). Burada Kurban Bayramını kutladık-
ları sırada Rusların saldırısı sonucu meydana gelen çarpışmada ön saflarda savaşırken şehit düştü.
EŞrEF EDİP (FErGaN):
II. Meşrutiyet ve Cumhuriyet döneminin tanınmış dergilerinden Sebilürre-
şad’ı yayınlayan gazeteci-yazar. Türkistan muhacirelerinden bir ailenin çocuğu olarak Serez’de dünyaya
geldi. Sibyan mektebini ve rüştiyeyi Serez’de okudu. Bu arada hafızlığını tamamladı. Daha sonra İstan-
bul’a gelerek hukuk mektebine kaydoldu. Aynı zamanda Çemberlitaş’taki Atik Ali Paşa Camiinde
medrese derslerine devam etti. Dönemin meşhur vaizlerinin vaazlarıyla hukuk mektebindeki hocala-
rının ders takrirlerinden derlediği risaleleri bastırmak suretiyle yayın hayatına girdi. Hukuk mektebine
devam ederken Mehmet Akif, Mûsa Kâzım gibi isimlerin desteğiyle “Sırat-ı Mustakim” adlı dergiyi çı-
kardı. 1912’den sonra derginin adı “Sebilürreşad” olarak değişti. Bu arada hukuk mektebini bitirdi. Eşref
Edip, İstanbul’un işgali üzerine Anadolu’ya geçerek milli mücadeleyi destekledi. Milli mücadelenin ka-
zanılmasından sonra tekrar İstanbul’a dönerek yayın faaliyetine burada devam etti. Sebilürreşad’ın
Şualar | 1259 |
Ş
ahıS
B
ilgileri