Şualar - page 1254

di. Bu gelişmelerden sonra amcasının kızı ile evlenmesine engel teşkil eden durum ortadan kalkmış
oldu ve sevdiğine kavuştu. Antere, bir zamanlar Arap Kargaları anlamına gelen “Ağribetü’l-Arab” ola-
rak adlandırılıp kendileriyle alay edilirken, daha sonra şairliğinin yanında cesareti, atikliği, güzel huyu,
hoşsohbeti ve özellikle zulme asla boyun eğmeyen kabilesinin medar-ı iftiharı oldu. Kabilesinin katıl-
dığı Dahis ve Gabra Savaşında dillere destan olacak kahramanlıklar gösterdi. Arapların en çok sevdiği
insanlar arasında yer aldı. İslâmiyetten önce Araplar, şairlere büyük değer verirlerdi. Belli aralıklarla
düzenlenen şiir yarışmalarında ön sıralarda yer alan şairlerin şiirleri Kabe duvarlarına asılır ve uzun sü-
re burada asılı kalırdı. Muallâka Şairleri denilen bu şairlerin en ünlüleri arasında Antere ayrı bir öneme
sahipti. Melez olanlarla alay edilip hakir görülmelerine rağmen kendisi melez olduğunu Muallâka’sın-
da belirtmekten çekinmedi. Yazmış bulunduğu şiirleri parça parça nakledilmiş olmasına rağmen
Muallâka’sı tam olarak muhafaza edilip nakledilmiştir. Antere’nin güzelliğiyle meşhur olmasından ötü-
rü “El-Müzehhebe” olarak da şöhret bulan Muallâka’sı, 86 beyitten oluşmaktadır. Eserin ilk kısımlarında
aşk, sevgi ile alâkalı hatıralar yer alırken, ikinci kısımda cesaret, kahramanlık, cömertlik ve iffet ile ilgili
konular işlenmektedir. Eserin çok sayıda nüshasının yayınlanmasının yanında bir çok şerhi de yapıl-
mıştır. Türkçeye de tercüme edilen eser, diğer muallâka şiirleri ile birlikte 1943 yılında İstanbul’da
yayınlanmıştır. Antere, kahramanlık ve cesaretini ömrünün sonuna kadar sürdürdü. Nitekim ilerlemiş
yaşına rağmen kabilesi ile Tay kabilesi arasında meydana gelen savaşa katıldı ve bu savaş sırasında
öldürüldü. Kesin olmamakla birlikte ölüm tarihinin 614 yılı olduğu sanılmaktadır. Şiirleri dilden dile do-
laştığı gibi kahramanlığı da Araplar arasında yayıldı. Destanlara konu oldu. Hayatı ile ilgili olarak çok
sayıda monografiler yazıldı. Ayrıca tiyatro ve sinema eserlerine de konu oldu.
aSıM BEY (BİNBaŞı):
Risalelerde adı Asım Bey ya da Binbaşı Asım Bey olarak geçen Ahmet Asım
Önerdem, 1877 senesinde İzmit’te dünyaya geldi. Trablusgarp, Şam, Muğla ve Manisa gibi çeşitli yer-
lerde subay olarak görev yaptı. El yazısı güzel olan Asım Bey Burdur’a geldiğinde Bediüzzaman
Hazretleriyle tanıştı ve risaleleri yazmaya başladı. Bediüzzaman Hazretleri Burdur’dan ayrıldıktan son-
ra da mektuplaşmaları devam etti. Bu mektupların çoğu Barla Lâhikasında yer almaktadır. Bediüzzaman
Hazretlerinin istikamet şehidi olarak adlandırdığı Asım Beyin vefatı ise şu şekildedir: Emniyetin sıkı ted-
birler aldığı Bediüzzaman Hazretlerinin ve talebelerinin takip edildiği 1934 ve 1935’li yıllarda Asım Bey
evinde arkadaşlarıyla risaleleri okurken polisler baskın yapar ve evinde bazı risaleleri bulur. Bu hadise
üzerine Asım Bey Isparta’ya götürülür ve sorguya alınır. Asım Bey hakimin sorgusu esnasında sorula-
ra doğru cevap verse Üstadına zarar gelebileceğini, yalan söylese kırk yıllık askerlik hizmetinin şerefine
yakışmayacağını düşünerek, “Yâ Rabbi, canımı al” diye dua eder ve oracıkta vefat eder. Kırk yıllık mes-
lek hayatı boyunca elini kara ve kirli işlere bulaştırmayan Asım Bey, Bediüzzaman Hazretlerinin tabiriyle
“istikamet şehidi” olur. Asım Beyin Cenazesi eşi Nigâr Hanım tarafından yıkanır ve korkudan ancak ye-
di sekiz kişinin katıldığı cenaze namazından sonra Isparta’nın Alaaddin mezarlığına defnedilir.
aZraİl (aS):
Dört büyük melekten biri olup Cenab-ı Hak tarafından insanların ruhlarını almakla gö-
revlendirilmiştir. Ölüm meleği de denilmektidir.
- B -
BaHİra-İ raHİP:
Rahip Bahira’nın asıl adı Circis veya Sercis’dir. Avrupalı tarihçiler, “Serciyus” der-
ler. Kendisi bir Yahudi alimi iken, sonraları Hristiyanlığı kabul etmiştir. Rahip Bahira, Şam ile Kudüs
arasında suyu bol ve bahçelerle kaplı bir kasaba olan Busra’da bir manastırda yaşıyordu. Manastırda
bulunan bir kitaptan gelecek son peygamberin özelliklerini öğrenmişti. İşte o sırada henüz 12 yaşla-
rında bir çocuk olan ve ticaret için amcasıyla Ebu Talip ile birlikte Şam taraflarına giden Peygamberimizi
görmüş ve onun gelmesi beklenen son peygamber olduğunu önceden haber vermiştir.
Ş
ahıS
B
ilgileri
| 1254 | Şualar
1...,1244,1245,1246,1247,1248,1249,1250,1251,1252,1253 1255,1256,1257,1258,1259,1260,1261,1262,1263,1264,...1581
Powered by FlippingBook