Mektubat - page 813

hâl-i hazırdaki itiraz ve ittihamını izale ve eskideki muhab-
bet ve uhuvvetini iade etmeye vesile olan bir mu’cize-i
kur’âniyedir.
Bu memleketin vatanperver siyasîleri çabuk aklını ba-
şına alıp risale-i nur’u tabederek resmen neşretmeleri lâ-
zımdır ki, bu iki belâya karşı siper olsun.
Acaba bu yirmi sene zarfında iman-ı tahkikîyi pek kuv-
vetli bir surette bu vatanda neşreden risale-i nur olma-
saydı, bu dehşetli asırda, acip inkılâp ve infilâklarda bu
mübarek vatan, kur’ân’ını ve imanını dehşetli sadmeler-
den tam muhafaza edebilir miydi?
Sa i d Nu r s î
®
uhuvvet:
kardeşlik.
vatanperver:
yurtsever, vatanını
seven kimse.
vesile:
sebep.
acip:
şaşılan ve hayret uyan-
dıran şey.
âlem-i İslâm:
İslâm âlemi.
asır:
yüzyıl.
belâ:
musibet, sıkıntı.
hâl-i hazır:
şu hâlde, şimdiki
durum.
iade etme:
geri verme.
iman:
inanmak, itikat.
iman-ı tahkiki:
şuurlu ve tah-
kikî iman.
infilâk:
patlama, şiddetli pat-
lama.
inkılâp:
devrim.
itiraz:
karşı çıkma, karşı dur-
ma.
ittiham:
suçlama.
izale:
giderme, kaldırma.
mu’cize-i kur’âniye:
Kur’ân’-
ın mu’cizeliği.
muhabbet:
sevgi.
muhafaza etmek:
korumak,
saklamak, hıfzetmek.
mübarek:
bereketli, hayırlı.
neşir:
dağıtma, yayma.
resmen:
resmi şekilde.
sadme:
çarpma, ani vurma,
darbe.
siper:
koruyucu engel, kal-
kan.
siyasî:
siyasetle ilgili, politik.
suret:
biçim, şekil.
tab’ etmek:
basmak, baskı.
Mektubat | 813 |
H
akikaT
ç
ekirdekleri
1...,803,804,805,806,807,808,809,810,811,812 814,815,816,817,818,819,820,821,822,823,...1086
Powered by FlippingBook